BETİMLEYİCİ ÇEVİRİ ARAŞTIRMALARI IŞIĞINDA TARIK BUĞRA’NIN “KÜÇÜK AĞA” ADLI ESERİNİN FRANSIZCA ÇEVİRİSİ

Çeviri eylemi çok yönlü, karmaşık ve disiplinlerarası bir olgudur. Edebî çeviride ise çevirmenin görevi yalnızca kaynak metni, hedef dile sözcük bilgisi ve gramer kurallarıyla bire bir aktarmak değil; aynı zamanda kaynak metinde yer alan kültürel ögeleri hedef metne anlaşılır bir biçimde taşıyabilmektir. Dolayısıyla birçok zaman görünmez olsa da çevirmen aslında kilit roldedir. Bu çalışmada, edebiyat alanında Türkçeden Fransızcaya çevrilen eserlerin çeviri sürecinde maruz kaldıkları değişiklikler, ekleme ve çıkarma, alınan kararların çeviri esere yansımaları Türk yazar Tarık Buğra'nın "Küçük Ağa" adlı eseri merkezinde tartışılacaktır. Fransızcaya "Le Petit Agha" olarak çevrilen bu eser, Gideon Toury'nin Betimleyici Çeviri Araştırmaları çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenecektir. İncelenen eserde, Akşehir'den başlayıp, Konya, Kütahya, Düzce ve Ankara çevresinde gelişen olaylar silsilesinde, Anadolu insanının konuşma şekli, kelimeleri yutuşu, aksanı ve diğer tüm kültürel ögelerin bire bir yansıması, bunun yanı sıra İstanbul Türkçesinin de konuşulduğu görülmüştür. Dolayısıyla bu çalışmada kültürel ögelerin incelenmesi "dinî ögelerin aktarımı", "deyim ve atasözlerinin aktarımı" ve "özel isimlerin aktarımı" olarak üç genel başlık altında toplanmış olup betimleyici çeviri araştırmaları ışığında kaynak metnin kültürel ögelerinin hedef metinde nasıl yer bulduğu örneklerle açıklanacaktır. Ayrıca eserin çevirmen tarafından doğrudan kaynak dilden çevrildiği, herhangi bir ara dilin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir

ANALYSIS OF THE FRENCH TRANSLATION OF "KÜÇÜK AĞA" BY TARIK BUĞRA IN THE LIGHT OF DESCRIPTIVE TRANSLATION STUDIES

Translation is a multi-directional, complex and interdisciplinary act. In literary translation, the translator is responsible not only with accurate translation of the source text in terms of vocabulary and grammatical patterns into the target text, but also with the transfer of the cultural elements between source and target texts. Although the translator often remains invisible, he actually plays a key role. In this study, the alterations, addition and omissions applied to the translated texts from Turkish to French in literature and the reflections of the decisions made during the translation processes in the translated text are discussed on the basis of “Küçük Ağa” by Turkish author Tarık Buğra. This book and its French translation, titled “Le Petit Agha”, are comparatively studied within the framework of the descriptive translation studies approach of Gideon Toury. The book reflects the speech styles of the Anatolian people, swallowing of the words in local dialects, accents and all other cultural elements embroidered into the story line taking place around the Turkish cities Konya, Kütahya, Düzce and Ankara, along with the usage of İstanbul dialect. This study covers three main titles as “transfer of religious elements”, “transfer of idioms and proverbs” and “transfer of proper nouns”. Thus, it aims to explain how the cultural elements are translated into the target text in the light of descriptive translation studies. The study has also found that the translator translated the book directly from the source text and employed no intermediate language

___