Amaç: Mitral kapak cerrahisinde yeterli cerrahi görüş sağlanamadığı durumlarda transseptal yaklaşım bir alternatif olarak kullanılmaktadır. Alternatif yaklaşımlarda postoperatif aritmilerin ortaya çıkabileceği düşüncesi, bu yöntemlerin tercih edilmemesine ve yeni arayışlara sebep olmuştur. Materyal ve Metod: Elektrokardiyografide QT intervallerinin değişkenliği aritmilerin oluşması yönünden öncü bir belirtidir. Transseptal ve konvansiyonel sol atriyotomi yaklaşımı kullandığımız iki grupta QT interval değişikliklerini karşılaştırdık. Transseptal ve konvansiyonel grup sırası ile 16 ve 19 hastadan oluşuyordu. Çalışmaya sadece sinus ritminde olan hastalar dahil edilmiş ve daha önce antiaritmik kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Elektrokardiyografideki QT süreleri Bazett formülü ile değiştirildikten sonra düzeltilmiş QT dispersiyonu (QTcd) her hasta için ayrı ayrı hesaplandı.Bulgular: Hastaların postoperatif ilk günde QT sürelerinde artış olduğu, fakat bu sürelerin postoperatif altıncı günde preoperatif değerlere geri döndüğü tespit edildi. İki grup arasında atriyal ve ventriküler aritmi, antiaritmik kullanımı, ritm değişiklikleri yönünden anlamlı farklılık bulunmadı.Sonuç: Yaptığımız çalışmada özellikle mitral kapak cerrahisinde yeterli görüş sağlanamayan durumlarda kullanılan bir yöntem olan transseptal yaklaşım ile konvansiyonel sol atriyotomi yapılan hastalarda düzeltilmiş QT dispersiyonu değerleri arasında bir fark ortaya çıkmamıştır.
Backgrounds: Transseptal left atrial approach is used in mitral valve surgery whenever adequate surgical exposure cannot be obtained. The probability of emergence of arrhytmias causes reluctancy to apply these methods. The changes of QT intervals in ECG may predict arrhytmias in most cases. Methods: We compared the changes in QT intervals between two groups in which transseptal and conventional left atrial approaches were used. Transseptal and conventional atriotomy groups were comprising of 16 and 19 patients respectively. Only the patients with sinus rhythm who were not using any of antiarrhymic agents were included in this study. QT intervals were revised by using Bazett formula and corrected QT dispersion values were calculated for each patients.Results: Most QT intervals were prolonged on the first postoperative day but these values returned to the baseline on the sixth day. There was not any significant difference between the two groups in accordance with the atrial and ventricular arrhytmia, using antiarrhymic drug and of rhytmic changes.Conclusions: In this study we did not find any difference in relation with corrected QT dispersion values between conventional and the transseptal approach in mitral valve surgery which we cannot obtain adequate exposure. ">
[PDF] Mitral kapak cerrahisinde transseptal ve konvasiyonel yaklaşımların QT-dispersiyonu açısından karşılaştırılması | [PDF] The comparison of transseptal and conventional approaches on QT dispersion in mitral valve surgery
Amaç: Mitral kapak cerrahisinde yeterli cerrahi görüş sağlanamadığı durumlarda transseptal yaklaşım bir alternatif olarak kullanılmaktadır. Alternatif yaklaşımlarda postoperatif aritmilerin ortaya çıkabileceği düşüncesi, bu yöntemlerin tercih edilmemesine ve yeni arayışlara sebep olmuştur. Materyal ve Metod: Elektrokardiyografide QT intervallerinin değişkenliği aritmilerin oluşması yönünden öncü bir belirtidir. Transseptal ve konvansiyonel sol atriyotomi yaklaşımı kullandığımız iki grupta QT interval değişikliklerini karşılaştırdık. Transseptal ve konvansiyonel grup sırası ile 16 ve 19 hastadan oluşuyordu. Çalışmaya sadece sinus ritminde olan hastalar dahil edilmiş ve daha önce antiaritmik kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Elektrokardiyografideki QT süreleri Bazett formülü ile değiştirildikten sonra düzeltilmiş QT dispersiyonu (QTcd) her hasta için ayrı ayrı hesaplandı.Bulgular: Hastaların postoperatif ilk günde QT sürelerinde artış olduğu, fakat bu sürelerin postoperatif altıncı günde preoperatif değerlere geri döndüğü tespit edildi. İki grup arasında atriyal ve ventriküler aritmi, antiaritmik kullanımı, ritm değişiklikleri yönünden anlamlı farklılık bulunmadı.Sonuç: Yaptığımız çalışmada özellikle mitral kapak cerrahisinde yeterli görüş sağlanamayan durumlarda kullanılan bir yöntem olan transseptal yaklaşım ile konvansiyonel sol atriyotomi yapılan hastalarda düzeltilmiş QT dispersiyonu değerleri arasında bir fark ortaya çıkmamıştır. ">
Amaç: Mitral kapak cerrahisinde yeterli cerrahi görüş sağlanamadığı durumlarda transseptal yaklaşım bir alternatif olarak kullanılmaktadır. Alternatif yaklaşımlarda postoperatif aritmilerin ortaya çıkabileceği düşüncesi, bu yöntemlerin tercih edilmemesine ve yeni arayışlara sebep olmuştur. Materyal ve Metod: Elektrokardiyografide QT intervallerinin değişkenliği aritmilerin oluşması yönünden öncü bir belirtidir. Transseptal ve konvansiyonel sol atriyotomi yaklaşımı kullandığımız iki grupta QT interval değişikliklerini karşılaştırdık. Transseptal ve konvansiyonel grup sırası ile 16 ve 19 hastadan oluşuyordu. Çalışmaya sadece sinus ritminde olan hastalar dahil edilmiş ve daha önce antiaritmik kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Elektrokardiyografideki QT süreleri Bazett formülü ile değiştirildikten sonra düzeltilmiş QT dispersiyonu (QTcd) her hasta için ayrı ayrı hesaplandı.Bulgular: Hastaların postoperatif ilk günde QT sürelerinde artış olduğu, fakat bu sürelerin postoperatif altıncı günde preoperatif değerlere geri döndüğü tespit edildi. İki grup arasında atriyal ve ventriküler aritmi, antiaritmik kullanımı, ritm değişiklikleri yönünden anlamlı farklılık bulunmadı.Sonuç: Yaptığımız çalışmada özellikle mitral kapak cerrahisinde yeterli görüş sağlanamayan durumlarda kullanılan bir yöntem olan transseptal yaklaşım ile konvansiyonel sol atriyotomi yapılan hastalarda düzeltilmiş QT dispersiyonu değerleri arasında bir fark ortaya çıkmamıştır.
Backgrounds: Transseptal left atrial approach is used in mitral valve surgery whenever adequate surgical exposure cannot be obtained. The probability of emergence of arrhytmias causes reluctancy to apply these methods. The changes of QT intervals in ECG may predict arrhytmias in most cases. Methods: We compared the changes in QT intervals between two groups in which transseptal and conventional left atrial approaches were used. Transseptal and conventional atriotomy groups were comprising of 16 and 19 patients respectively. Only the patients with sinus rhythm who were not using any of antiarrhymic agents were included in this study. QT intervals were revised by using Bazett formula and corrected QT dispersion values were calculated for each patients.Results: Most QT intervals were prolonged on the first postoperative day but these values returned to the baseline on the sixth day. There was not any significant difference between the two groups in accordance with the atrial and ventricular arrhytmia, using antiarrhymic drug and of rhytmic changes.Conclusions: In this study we did not find any difference in relation with corrected QT dispersion values between conventional and the transseptal approach in mitral valve surgery which we cannot obtain adequate exposure. ">
Mitral kapak cerrahisinde transseptal ve konvasiyonel yaklaşımların QT-dispersiyonu açısından karşılaştırılması
Amaç: Mitral kapak cerrahisinde yeterli cerrahi görüş sağlanamadığı durumlarda transseptal yaklaşım bir alternatif olarak kullanılmaktadır. Alternatif yaklaşımlarda postoperatif aritmilerin ortaya çıkabileceği düşüncesi, bu yöntemlerin tercih edilmemesine ve yeni arayışlara sebep olmuştur. Materyal ve Metod: Elektrokardiyografide QT intervallerinin değişkenliği aritmilerin oluşması yönünden öncü bir belirtidir. Transseptal ve konvansiyonel sol atriyotomi yaklaşımı kullandığımız iki grupta QT interval değişikliklerini karşılaştırdık. Transseptal ve konvansiyonel grup sırası ile 16 ve 19 hastadan oluşuyordu. Çalışmaya sadece sinus ritminde olan hastalar dahil edilmiş ve daha önce antiaritmik kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Elektrokardiyografideki QT süreleri Bazett formülü ile değiştirildikten sonra düzeltilmiş QT dispersiyonu (QTcd) her hasta için ayrı ayrı hesaplandı.Bulgular: Hastaların postoperatif ilk günde QT sürelerinde artış olduğu, fakat bu sürelerin postoperatif altıncı günde preoperatif değerlere geri döndüğü tespit edildi. İki grup arasında atriyal ve ventriküler aritmi, antiaritmik kullanımı, ritm değişiklikleri yönünden anlamlı farklılık bulunmadı.Sonuç: Yaptığımız çalışmada özellikle mitral kapak cerrahisinde yeterli görüş sağlanamayan durumlarda kullanılan bir yöntem olan transseptal yaklaşım ile konvansiyonel sol atriyotomi yapılan hastalarda düzeltilmiş QT dispersiyonu değerleri arasında bir fark ortaya çıkmamıştır.
The comparison of transseptal and conventional approaches on QT dispersion in mitral valve surgery
Backgrounds: Transseptal left atrial approach is used in mitral valve surgery whenever adequate surgical exposure cannot be obtained. The probability of emergence of arrhytmias causes reluctancy to apply these methods. The changes of QT intervals in ECG may predict arrhytmias in most cases. Methods: We compared the changes in QT intervals between two groups in which transseptal and conventional left atrial approaches were used. Transseptal and conventional atriotomy groups were comprising of 16 and 19 patients respectively. Only the patients with sinus rhythm who were not using any of antiarrhymic agents were included in this study. QT intervals were revised by using Bazett formula and corrected QT dispersion values were calculated for each patients.Results: Most QT intervals were prolonged on the first postoperative day but these values returned to the baseline on the sixth day. There was not any significant difference between the two groups in accordance with the atrial and ventricular arrhytmia, using antiarrhymic drug and of rhytmic changes.Conclusions: In this study we did not find any difference in relation with corrected QT dispersion values between conventional and the transseptal approach in mitral valve surgery which we cannot obtain adequate exposure.
1. Guiraudon GM, Ofiesh JG, Kaushik R. Extended vertical transatrial septal approach to the mitral valve. Ann Thorac Surg 1991;52:1058-60.
2. Frapier JM, Carabasse D, Seguin JR, Picard E, Meunier JP, Chaptal PA. Value of the superior trans-septal approach in mitral valve replacements. Ann Chir 1994;48:809-13.
3. Utley JR, Ley land S A, Nguyenduy T. Comparison of outcomes with three atrial incisions for mitral valve operations. Right lateral, superior septal, and transseptal. J Thorac Cardiovasc Surg 1995; 109:582-7.
4. Kulan K, Komsuoglu B, Tuncer C, Kulan C. Significance of QT dispersion on ventricular arrhythmias in mitral valve prolapse. Int J Cardiol 1996;54:251-7.
5. Karpanou EA, Vyssoulis GP, Psichogios A, et al. Regression of left ventricular hypertrophy results in improvement of QT dispersion in patients with hypertension. Am Heart J 1998; 136:765-8.
6. Clarkson PB, Naas AA, McMahon A, MacLeod C, Struthers AD, MacDonald TM. QT dispersion in essential hypertension. QJM 1995;88:327-32.
7. Pshenichnikov I, Shipilova T, Kaik J, et al. QT dispersion in relation to left ventricular geometry and hypertension in a population study. Scand Cardiovasc J 2003; 37:87-90.
10. Santibanez E F, Serrano G G, Ramirez M S, et al. The transseptal approach for mitral valve replacement revisited. Tex Heart Inst J 1997;24:209-14.
11. Garcia-Villarreal OA, Arguero RS, Diaz-Devis C. Transversal trans-septal biatrial approach for mitral valve surgery. J Cardiovasc Surg 1996;37:145-8.
12. Masiello P, Triumbari F, Leone R, Itri F, Del Negro G, Di Benedetto G. Extended vertical transseptal approach versus conventional left atriotomy for mitral valve surgery. J Heart Valve Dis 1999;8:440-4.
13. Tenpaku H, Wariishi S, Kanemitsu N, Okabe M, Nakamura T. Combined superiortransseptal approach versus conventional approach for mitral valve surgery. Jpn J Thorac Cardiovasc Surg 2000;48:688-92.
14. Takeshita M, Furuse A, Kotsuka Y, Kubota H. Sinus node function after mitral valve surgery via the transseptal superior approach. Eur J Cardiothorac Surg 1997; 12:341-4.