Amaç: Kliniğimizde yapılan latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının (LDDK) uzun dönem klinik ve hemodinamik sonuçları incelenmiştir. Materyal ve Metod: Haziran 1993 ile Temmuz 1998 arasında LDDK yapılan 40 hastanın (31 erkek / 9 kadın; ortalama yaş 41 ± 10 yıl) uzun dönem (4-86 ay), klinik ve hemodinamik sonuçları değerlendirildi. Yirmidokuz hasta (%73) class III ve 11 hasta da (%27) class IV'de olup, etiyoloji 26 hastada (%65) idiyopatik ve 14 hastada iskemik (%35) dilate kardiyomiyopati idi. Ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) %23 ± 7 (%10-33), sistol sonu hacmi (LVSSV) 146 ± 36 ml (108-245 ml) ve diyastol sonu hacmi (LVDSV) 220 ± 39 ml (150-318 ml) idi. Bulgular: Takip sırasında 10 hasta kaybedildi. Operasyondan sonra 5 yıllık sağ kalım oranı %50 ± 9 olup, yaşayan hastalar son kontrolleri itibariyle class II'deydiler (p < 0.0001). Hastaların son kontrollarında ortalama LVEF %32 ± 10 (%18-53; p = 0.0004), LVDSV 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), LVSSV 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) idi. LVEF operasyon öncesine göre her dönemde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik göstermesine rağmen, LVSSV ve LVDSV'de herhangi bir dönemde istatistiksel fark gözlenmedi. Uzun dönem yaşam oranı üzerinde olumsuz etkisi olan parametreler ise preoperatif fonksiyonel kapasitenin class IV olması (p = 0.001), LVEF < %20 (p = 0.001) ve preoperatif LVESD > 60 mm (p = 0.02) ve iskemik etiyoloji (p=0.04) olarak bulundu. Son kontrollerinde LVSSV > 150 ml, LVDSV > 290 ml ve LVEF < %35 olan hastalar mortalite yönünden risk taşımaktaydı. Sonuç: Bu sonuçlara göre, LDDK uzun dönem takipte tatminkar yaşam oranı ve fonksiyonel kapasite sağlamaktadır. Ancak ekokardiyografik bulgularla bu sonuçlar arasındaki paralellik zayıftır. Optimum sonuçların elde edilmesinde hasta seçimi önem taşımaktadır.
Background: The long term clinical and hemodynamic results of latissimus dorsi dynamic cardiomyoplasty (LDDC) operations were reviewed. Methods: Between June 1993 and July 1998, 40 patients (31 male / 9 female, mean age 41 ± 10 years) underwent LDDC. Twenty-nine patients (73%) were in NYHA class III and 11 patients were in class IV (27%), etiology was idiopathic in 26 patients (65%) and ischemic in 14 (35%). The average left ventricle endsystolic volume (LVESV) was 146 ± 36 ml (108-245 ml), enddiastolic volume (LVEDV) was 220 ± 39 ml (150-318 ml), and ejection fraction (LVEF) was 23% ± 7% (10% - 33%). Results: Ten patients were lost during follow-up. Survival at 5 ± 2.5 years was 50% ± 9% and surviving patients were in class II as of their last follow-ups (p < 0.0001). The average LVEF was 32% ± 10% (18% - 53%; p = 0.0004), LVEDV was 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), and LVESV was 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) at the last follow-up. Although postoperative LVEF at each period was higher than the preoperative value, there were no statistical differences in LVESV and LVEDV between the follow-up periods. The factors having untoward effects on long-term survival were preoperative class IV symptomatology (p = 0.001), LVEF < 20% (p = 0.001), LVESD > 60 mm (p = 0.02) and ischemic etiology (p = 0.04). Patients having LVESV > 150 ml, LVEDV > 290 ml and LVEF < 35% at their last follow-up were under risk of demise during follow-up. Conclusions: The long-term results of LDDC were satisfactory in regard to survival and functional capacity. However, these correlated poorly by echocardiographic findings. To achieve optimal results, patient selection is of pivotal importance. ">
[PDF] Latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının uzun dönem sonuçları | [PDF] Long-term results of latissimus dorsi dynamic cardiomyoplasty
Amaç: Kliniğimizde yapılan latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının (LDDK) uzun dönem klinik ve hemodinamik sonuçları incelenmiştir. Materyal ve Metod: Haziran 1993 ile Temmuz 1998 arasında LDDK yapılan 40 hastanın (31 erkek / 9 kadın; ortalama yaş 41 ± 10 yıl) uzun dönem (4-86 ay), klinik ve hemodinamik sonuçları değerlendirildi. Yirmidokuz hasta (%73) class III ve 11 hasta da (%27) class IV'de olup, etiyoloji 26 hastada (%65) idiyopatik ve 14 hastada iskemik (%35) dilate kardiyomiyopati idi. Ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) %23 ± 7 (%10-33), sistol sonu hacmi (LVSSV) 146 ± 36 ml (108-245 ml) ve diyastol sonu hacmi (LVDSV) 220 ± 39 ml (150-318 ml) idi. Bulgular: Takip sırasında 10 hasta kaybedildi. Operasyondan sonra 5 yıllık sağ kalım oranı %50 ± 9 olup, yaşayan hastalar son kontrolleri itibariyle class II'deydiler (p < 0.0001). Hastaların son kontrollarında ortalama LVEF %32 ± 10 (%18-53; p = 0.0004), LVDSV 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), LVSSV 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) idi. LVEF operasyon öncesine göre her dönemde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik göstermesine rağmen, LVSSV ve LVDSV'de herhangi bir dönemde istatistiksel fark gözlenmedi. Uzun dönem yaşam oranı üzerinde olumsuz etkisi olan parametreler ise preoperatif fonksiyonel kapasitenin class IV olması (p = 0.001), LVEF < %20 (p = 0.001) ve preoperatif LVESD > 60 mm (p = 0.02) ve iskemik etiyoloji (p=0.04) olarak bulundu. Son kontrollerinde LVSSV > 150 ml, LVDSV > 290 ml ve LVEF < %35 olan hastalar mortalite yönünden risk taşımaktaydı. Sonuç: Bu sonuçlara göre, LDDK uzun dönem takipte tatminkar yaşam oranı ve fonksiyonel kapasite sağlamaktadır. Ancak ekokardiyografik bulgularla bu sonuçlar arasındaki paralellik zayıftır. Optimum sonuçların elde edilmesinde hasta seçimi önem taşımaktadır. ">
Amaç: Kliniğimizde yapılan latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının (LDDK) uzun dönem klinik ve hemodinamik sonuçları incelenmiştir. Materyal ve Metod: Haziran 1993 ile Temmuz 1998 arasında LDDK yapılan 40 hastanın (31 erkek / 9 kadın; ortalama yaş 41 ± 10 yıl) uzun dönem (4-86 ay), klinik ve hemodinamik sonuçları değerlendirildi. Yirmidokuz hasta (%73) class III ve 11 hasta da (%27) class IV'de olup, etiyoloji 26 hastada (%65) idiyopatik ve 14 hastada iskemik (%35) dilate kardiyomiyopati idi. Ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) %23 ± 7 (%10-33), sistol sonu hacmi (LVSSV) 146 ± 36 ml (108-245 ml) ve diyastol sonu hacmi (LVDSV) 220 ± 39 ml (150-318 ml) idi. Bulgular: Takip sırasında 10 hasta kaybedildi. Operasyondan sonra 5 yıllık sağ kalım oranı %50 ± 9 olup, yaşayan hastalar son kontrolleri itibariyle class II'deydiler (p < 0.0001). Hastaların son kontrollarında ortalama LVEF %32 ± 10 (%18-53; p = 0.0004), LVDSV 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), LVSSV 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) idi. LVEF operasyon öncesine göre her dönemde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik göstermesine rağmen, LVSSV ve LVDSV'de herhangi bir dönemde istatistiksel fark gözlenmedi. Uzun dönem yaşam oranı üzerinde olumsuz etkisi olan parametreler ise preoperatif fonksiyonel kapasitenin class IV olması (p = 0.001), LVEF < %20 (p = 0.001) ve preoperatif LVESD > 60 mm (p = 0.02) ve iskemik etiyoloji (p=0.04) olarak bulundu. Son kontrollerinde LVSSV > 150 ml, LVDSV > 290 ml ve LVEF < %35 olan hastalar mortalite yönünden risk taşımaktaydı. Sonuç: Bu sonuçlara göre, LDDK uzun dönem takipte tatminkar yaşam oranı ve fonksiyonel kapasite sağlamaktadır. Ancak ekokardiyografik bulgularla bu sonuçlar arasındaki paralellik zayıftır. Optimum sonuçların elde edilmesinde hasta seçimi önem taşımaktadır.
Background: The long term clinical and hemodynamic results of latissimus dorsi dynamic cardiomyoplasty (LDDC) operations were reviewed. Methods: Between June 1993 and July 1998, 40 patients (31 male / 9 female, mean age 41 ± 10 years) underwent LDDC. Twenty-nine patients (73%) were in NYHA class III and 11 patients were in class IV (27%), etiology was idiopathic in 26 patients (65%) and ischemic in 14 (35%). The average left ventricle endsystolic volume (LVESV) was 146 ± 36 ml (108-245 ml), enddiastolic volume (LVEDV) was 220 ± 39 ml (150-318 ml), and ejection fraction (LVEF) was 23% ± 7% (10% - 33%). Results: Ten patients were lost during follow-up. Survival at 5 ± 2.5 years was 50% ± 9% and surviving patients were in class II as of their last follow-ups (p < 0.0001). The average LVEF was 32% ± 10% (18% - 53%; p = 0.0004), LVEDV was 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), and LVESV was 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) at the last follow-up. Although postoperative LVEF at each period was higher than the preoperative value, there were no statistical differences in LVESV and LVEDV between the follow-up periods. The factors having untoward effects on long-term survival were preoperative class IV symptomatology (p = 0.001), LVEF < 20% (p = 0.001), LVESD > 60 mm (p = 0.02) and ischemic etiology (p = 0.04). Patients having LVESV > 150 ml, LVEDV > 290 ml and LVEF < 35% at their last follow-up were under risk of demise during follow-up. Conclusions: The long-term results of LDDC were satisfactory in regard to survival and functional capacity. However, these correlated poorly by echocardiographic findings. To achieve optimal results, patient selection is of pivotal importance. ">
Latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının uzun dönem sonuçları
Amaç: Kliniğimizde yapılan latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının (LDDK) uzun dönem klinik ve hemodinamik sonuçları incelenmiştir. Materyal ve Metod: Haziran 1993 ile Temmuz 1998 arasında LDDK yapılan 40 hastanın (31 erkek / 9 kadın; ortalama yaş 41 ± 10 yıl) uzun dönem (4-86 ay), klinik ve hemodinamik sonuçları değerlendirildi. Yirmidokuz hasta (%73) class III ve 11 hasta da (%27) class IV'de olup, etiyoloji 26 hastada (%65) idiyopatik ve 14 hastada iskemik (%35) dilate kardiyomiyopati idi. Ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) %23 ± 7 (%10-33), sistol sonu hacmi (LVSSV) 146 ± 36 ml (108-245 ml) ve diyastol sonu hacmi (LVDSV) 220 ± 39 ml (150-318 ml) idi. Bulgular: Takip sırasında 10 hasta kaybedildi. Operasyondan sonra 5 yıllık sağ kalım oranı %50 ± 9 olup, yaşayan hastalar son kontrolleri itibariyle class II'deydiler (p < 0.0001). Hastaların son kontrollarında ortalama LVEF %32 ± 10 (%18-53; p = 0.0004), LVDSV 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), LVSSV 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) idi. LVEF operasyon öncesine göre her dönemde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik göstermesine rağmen, LVSSV ve LVDSV'de herhangi bir dönemde istatistiksel fark gözlenmedi. Uzun dönem yaşam oranı üzerinde olumsuz etkisi olan parametreler ise preoperatif fonksiyonel kapasitenin class IV olması (p = 0.001), LVEF < %20 (p = 0.001) ve preoperatif LVESD > 60 mm (p = 0.02) ve iskemik etiyoloji (p=0.04) olarak bulundu. Son kontrollerinde LVSSV > 150 ml, LVDSV > 290 ml ve LVEF < %35 olan hastalar mortalite yönünden risk taşımaktaydı. Sonuç: Bu sonuçlara göre, LDDK uzun dönem takipte tatminkar yaşam oranı ve fonksiyonel kapasite sağlamaktadır. Ancak ekokardiyografik bulgularla bu sonuçlar arasındaki paralellik zayıftır. Optimum sonuçların elde edilmesinde hasta seçimi önem taşımaktadır.
Long-term results of latissimus dorsi dynamic cardiomyoplasty
Background: The long term clinical and hemodynamic results of latissimus dorsi dynamic cardiomyoplasty (LDDC) operations were reviewed. Methods: Between June 1993 and July 1998, 40 patients (31 male / 9 female, mean age 41 ± 10 years) underwent LDDC. Twenty-nine patients (73%) were in NYHA class III and 11 patients were in class IV (27%), etiology was idiopathic in 26 patients (65%) and ischemic in 14 (35%). The average left ventricle endsystolic volume (LVESV) was 146 ± 36 ml (108-245 ml), enddiastolic volume (LVEDV) was 220 ± 39 ml (150-318 ml), and ejection fraction (LVEF) was 23% ± 7% (10% - 33%). Results: Ten patients were lost during follow-up. Survival at 5 ± 2.5 years was 50% ± 9% and surviving patients were in class II as of their last follow-ups (p < 0.0001). The average LVEF was 32% ± 10% (18% - 53%; p = 0.0004), LVEDV was 235 ± 100 ml (90-513 ml; p > 0.05), and LVESV was 157 ± 83 ml (44-363 ml; p > 0.05) at the last follow-up. Although postoperative LVEF at each period was higher than the preoperative value, there were no statistical differences in LVESV and LVEDV between the follow-up periods. The factors having untoward effects on long-term survival were preoperative class IV symptomatology (p = 0.001), LVEF < 20% (p = 0.001), LVESD > 60 mm (p = 0.02) and ischemic etiology (p = 0.04). Patients having LVESV > 150 ml, LVEDV > 290 ml and LVEF < 35% at their last follow-up were under risk of demise during follow-up. Conclusions: The long-term results of LDDC were satisfactory in regard to survival and functional capacity. However, these correlated poorly by echocardiographic findings. To achieve optimal results, patient selection is of pivotal importance.