AMAÇ: Nijerya AIDS’den Korunma Girişimi olarak bilinen Jos Üniversitesi Eğitim Hastanesi Topluma Dönük Müdahalesi HIV/AIDS yayılımını kontrol altına alma yaklaşımı Nijerya’nın Plateau eyaletinde 2008 Temmuz ayında başlamıştır. Tüberküloz ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar da daha sonra bu yaklaşıma eklenmiştir. METOD: Projede “merkez ve uzantıları” sistemi kullanılmıştır. Merkez, Jos Üniversitesi Eğitim Hastanesidir. Sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi toplumun duyarlılık, destek ve katılımı ile sağlık personeli ve gönüllü toplum üyelerinin çeşitli kadroların eğitim ve yeniden eğitimlerinden bir süre sonra Aralık 2008 yılında başlamıştır. BULGULAR: Temmuz 2009 tarihine kadar otuz birinci basamak sağlık kurumu yenilenmiş ve tefriş edilmiştir. 300'den fazla sağlık personelin eğitilmiş, 115 topluluğa ve yaklaşık 8000 hastaya ulaşılmıştır. Projenin diğer sonuçları; birinci basamak sağlık kurumlarının donatılması ve söz konusu kurumlar ile programın uygulamasında toplum katılımının güçlendirilmesidir. SONUÇ: Projede kullanılan metodoloji, HIV/AIDS kontrol amaçlı programlardan uzun vadeli ek faydalar elde etmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Diğer hastalıkların kontrolünde, benzer etkinin elde edilmesi ve mevcut sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi amacıyla, bu yöntemin uyarlanarak kullanılması önerilebilir.

AIM: The AIDS Prevention Initiative in Nigeria, Jos University Teaching Hospital’s Community Directed Intervention (CDI) approach to prevention and control of the spread of HIV/AIDS, in Plateau state, Nigeria commenced in July, 2008. Management of Tuberculosis and Sexually Transmitted Infections were also included in the package. METHODS: The project utilized the ‘hub and spoke’ principle with the Jos University Teaching Hospital as the hub. Provision of health services commenced in December, 2008 after a period of community sensitization, advocacy and mobilization as well as training and re-training of various cadres of health staff and volunteer community members. RESULTS: To date (July, 2009), thirty PHCs have been renovated and furnished; more than 300 healthcare workers trained, about 115 communities reached and about 8000 patients managed. Other outcomes of the project include equipping of the PHCs, strengthening of the PHC and referral systems, and improved community involvement in programme implementation. CONCLUSION: The project methodology utilized showed that it is possible to achieve additional long term benefits from programmes primarily aimed at controlling HIV/AIDS. It is recommended that other programmes adapt this methodology for the control of diseases, so as to achieve similar impact and strengthen existing health care systems.