Mehmet Âkif'e Göre Müslümanlardaki Ümitsizlik İlleti

Düşünen bir kafaya sahip ve içinde bulunduğu toplumun sıkıntılarına çare bulup bu ıstırapları dindirmeyi kendine dert edinen bir aydın olan Mehmet Âkif Ersoy , tüm şiirlerini, milletine karşı duyduğu "sorumluluk hissi"yle ve en önemli sermayesi diyebileceğimiz "samimiyet"iyle yazar. "Hasta adam" diye nitelenen Osmanlı Devleti'nin, yıllarca bitmek tükenmek bilmeyen savaşlarla yorulduğu ve Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı'na girdiği yıllarda bitkin, kırgın ve tükenmiş olan halk sefalet içinde yüzerken, doğal olarak siyasiler de dâhil olmak üzere tüm milleti, koyu bir ümitsizlik kaplamıştır. Bu ümitsizlikten ara sıra kendisi de nasibini alan Mehmet Âkif, bu sırada topluma hep ümit aşılamaya çalışan bir insan olarak karşımıza çıkmıştır. Bunu yaparken de öncelikle "insan iradesi"ni esas alarak "çalışma"nın gerekliliğini vurgulayıp azim, tevekkül ve Allah'a iman gibi ümitsizliğe çare olacak hususlara insanımızın dikkatini çeker. Biz de bu bildirimizde, şirk ve küfür ile denk tuttuğu ve toplumların ölümüne sebep olarak gösterdiği yeis bataklığını kurutmak ve bu "mel'un illet"ten kurtulmak için Âkif'in ne gibi çözüm önerileri sunduğunu irdelemeye çalışacağız.

To Akif, Hopelessness disease of Muslims

Mehmet Âkif Ersoy (b.1873 - d.1936) is one of the most famous Turkish poets. During all his life he had been at the service of his country, of his nation, of Islam and of humanity. There was not a single moment which he had wasted for something selfish. The disasters that had be fallen the Turkish nation had left their mark on him, an he looked sad. He was born during the reign of Abdulhamid II, and following events such as Libyan War, the War in the Balkans, the First World War, and War of Independence deeply affected him, and were most eloquently reflected in his art. He was the only poet who keenly felt the sufferings of the country and struggled to do something about it. Because of this situation he was many times pessimistic about the future, but he never gave up. He always motivated the Turkish people (actually all Muslims) by his works such as poems, articles, speeches, and sermons delivered in various towns; and gave them advice on how to be succesfull and optimistic. He, who understood patience as a kind of resistance, was fully optimistic and happy only during the War of Independence. His advices had a great effect on the people, particularly in warning them about the pessimism. In this study, we shall try to show what kind of effective solutions he offered for solving the problem of pessimism.

___

  • Ege, Hasan, İslâm ve Ahlâk, Mars Matbaası, Ankara: 1972, s. 524-526.
  • Ersoy, Mehmed Âkif, Kur'ân-ı Kerîm'den Âyetler (Meâl - Tefsir) - Mev'izeler, (Derleyen ve Yayınlayan: Suat Zühtü Özalp), Sevinç Matbaası, Ankara: 1968.
  • Ersoy, Mehmed Âkif, Safahat, (Hazırlayan: M. Ertuğrul Düzdağ), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul: 1987.
  • Eşref Edip, Mehmed Akif - Hayatı, Eserleri ve 70 Muharririn Yazıları, Âsar-ı İlmiye Kütüphanesi Neşriyatı, İstanbul: 1938.
  • Gökçek, Fazıl, Mehmet Akif'in Şiir Dünyası, Dergâh Yayınları, İstanbul: 2005.
  • Sarı, Mehmet, "Mehmet Âkif Ersoy'un Bir Şiirinde Karamsarlık ve Ümit", Afyon Kocatepe Ünv. Sosyal Bilimler Dergisi, C. V, S: 2, Aralık 2003, s. 167-191.
  • Şengüler, İsmail Hakkı, Açıklamalı Mehmed Âkif Külliyatı, 10. Baskı, Hikmet Neşriyat, C. 9, İstanbul: ty.