Batı Torosların Önemli Geçitlerinden Biri Olan Döşeme Boğazının (Antalya) Tarihi Coğrafyası ve Turistik Potansiyeli

Döşeme Boğazı, ilkçağlardan beri Antalya'yı iç kesimlere bağlayan önemli geçitlerden biri olmuş, ancak Cumhuriyet döneminde bugünkü karayolunun Çubuk Boğazı'ndan geçirilmesiyle de giderek unutulmuştur. Boğaz, Mercimek Dağı, Asar Dağı ve Kovanlık Dağının doğu uzantıları üzerinde yer alır. II. Zaman kalkerleri içerisinde oluşmuş olan Döşeme Boğazı, sahanın en uzun kuru boğaz sistemidir. Adını, döşeme taşlarının işlenerek döşendiği antik yoldan alan Döşeme Boğazı, Antalya ili sınırları içerisinde ve il merkezine yaklaşık 40 km. mesafede yer alır. Helenistik ve Roma döneminde Pamphylia ile Pisidia'yı birbirine bağlayan yol Side'den başlamakta, Aspendos ve Perge üzerinden Döşeme Boğazı'na ulaşmaktaydı. Bu dönemde Batı Toroslar'da kullanılan tek geçiş güzergâhı da burası olmuştur. Boğaza 15 km. mesafede yer alan Kırkgöz Han ve Boğaz girişinde bulunan derbent binası dikkate alındığında, antik yolun Selçuklular ve Osmanlılar döneminde de yoğun olarak kullanıldığı söylenebilir. Yörede henüz detaylı bir arkeolojik kazı yapılmamıştır. Günümüzde Antik yol ve çevresi birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesine rağmen buradaki kalıntılar doğal ve beşeri tahribat nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu çalışmada, tarihin her döneminde karayolu taşımacılığında önemli bir geçit konumunda olan Döşeme Boğazı'nın tarihi coğrafyasına ışık tutulmaya ve bölgenin turistik önemine dikkat çekilmeye çalışılacaktır.