Felski, sanat eserlerine verilen kesin yargılar içeren ifadeleri birbirinden ayırmış ve bunları bağımsız bir biçimde ele almıştır. Kitap daha çok bir kategorik ayrım şeklinde ele alınarak edebiyat incelemelerinin yalnızca bir mikro-siyasete değil aynı zamanda bir mikro-estetiğe de ihtiyaç duyduğunu belirtir. Tanıma kısmında kitap sayesinde insanın kendisini tanıması, büyülenmede ise okuyucunun satır arasında yolculuğu esnasında yaşadığı estetik haz, üçüncü bir aşama olan bilgi kısmında okur bilinçlendirir. Anlatının insan üzerindeki son işlevi olan şok, okurun ezberini bozar ve hayrete düşürür. Felski, Edebiyat Ne İşe Yarar adlı eserinde okuyuculara çoklu değer ölçütlerini kabul etmek, her şeyin mübah olduğunu söylemek, göreceli bir bakış açısını savunmak ya da başkalarının estetik yargılarına hiçbir zaman eleştirel yaklaşamayacağımız gibi kalıp ifadelerin kırılabileceğini göstermiştir.