Turkey and armenia: the need for compassion with common sense

Yıllarca, Ermeni davasının savunucuları dünya kamuoyunun Türkiye 'ye baskı kurmasına çalışmışlar ve gayet başarılı olmuşlardır. Ancak 'soykırım' sözcüğü - ki muhtemel hukuki sonuçlar doğuran hukuki bir terimdir - bir kenara bırakıldığında Ermenilerin geç Osmanlı tarihi algısı ile Türklerin algısı birbirine yakınlaşmaktadır. Türkler Ermenilerin çok büyük bir trajedi yaşadığını ve bugün de geçmişte yaşadıkları kayıplar ve ailelerinin yurtlarından ayrılmak zorunda kalmaları sebebiyle büyük bir acı yaşadıklarını bilmekte ve kabul etmektedir. Bu sebeple Türkiye bu konuda arşivlerini açmaya hazırdır - ve aslında bu uzun sen&lerdir de böyledir. Ancak eğer inkâr ve gizlilik Türkler için bir seçenek değilse, aynı şekilde kimse için de değildir. Umarım ortak geçmişimiz ile ilgili diyalog yakın zamanda tekrar başlayacaktır.

(Türkiye ve ermenistan: merhametli bir ortak akla ihtiyaç)

For many years, advocates of the Armenian cause have worked hard and fairly successfully to get world opinion to put pressure on Turkey. Yet, if one leaves aside the word 'genocide'—which is a legal term with potential legal consequences to it— the gap between Armenian perceptions of late Ottoman history and Turkish ones is closing. Turks do recognize and admit that the Armenian people suffered an enormous tragedy and that they continue to feel great pain at the loss of life and the uprooting of their families. That is why Turkey is ready to open its archives on this subject - and actually has been so for quite some years now. But if denial and concealment are not an option for Turks, equally it cannot be one for anyone else. I hope the dialogue on our common past will get under way.