SEVR’DEN LOZAN’A: ERMENİ SORUNU 1920-23

19. Yüzyılın ortalarından Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcınakadar, “Avrupa’nın hasta adamı” olarak anılan Osmanlı İmparatorluğu,çoğu toprak ve tebaa kaybıyla sonuçlanmış pek çok krizle karşılaşmıştır.Doğu Sorununun, yani Osmanlı İmparatorluğu’na ne olacağı sorusu,niteliği değişmiş ve Anadolu’daki çöküşünden kısa süre sonra Osmanlıİmparatorluğunun nihai tasfiyesi başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nunçöküşü ile beraber, İmparatorluğun Balkanlar’daki Hristiyan tebaalarıyla ilgiligerçekleşmiş olduğu gibi, Anadolu’daki Ermeni Meselesi uluslararası siyasisistemdeki diplomatik tartışmaların gündeminin ön sıralarına getirilmiştir.Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisini takibenMüttefikler, Ermeni milliyetçilerine Osmanlı İmparatorluğu üzerine olantaleplerinin çoğunluğunu elde etmelerine izin vermeye hazırdılar. SevrAntlaşması (10 Ağustos 1920) ile beraber, Birinci Dünya Savaşı’ndakendilerine vermiş oldukları hizmete karşılık Müttefikler, Ermenilerin DoğuAnadolu’ya yönelik taleplerini onaylamıştır. Ancak Milli Mücadele sırasındaTürklerin Doğu’da Ermenilere, Batı’da ise Yunanlılara karşı elde etmek olduğuzaferler Sevr Antlaşmasını butlan bir belge haline getirmiş ve MüttefikleriLozan’da (24 Temmuz 1923) Türklerle eşit konumda bir araya gelmeyezorlamıştır. Diğer bir deyişle, Sevr Antlaşmasından üç sene sonra LozanAntlaşması imzalandığında, bırakın bir Ermeni devletini, antlaşmanın metniErmenilerin milli topraklarından dahi hiçbir şekilde bahsetmemiştir. KısacasıLozan Antlaşması, hem geçmişi yüzyıllara dayanan Doğu Sorununu, hem debunun ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olan Ermeni Meselesine bir sonvermiştir

FROM SEVRES TO LAUSANNE: THE ARMENIAN QUESTION 1920-23

From the mid 19thcentury until the beginning of the First WorldWar the Ottoman Empire called the “sick man of Europe” faced multiplecrises afflicting the Empire most of which resulted in the loss of territoryand subjects. The Eastern Question –the question of what should becomeof the Otttoman Empire- changed its character and final liquidation of theOttoman Empire in Europe soon followed its collapse in Anatolia. Withthe demise of the Ottoman Empire the Armenian issue in Anatolia -as inthe case of the Christian subjects of the Empire in the Balkans- wasbrought to the forefront of the diplomatic forums in the internationalpolitical system. Following the defeat of the Ottoman Empire in the FirstWorld War the Allies were prepared to give the Armenian nationalists mostof their demands over Turkey. With the Sevres Treaty (August 10, 1920)the Allies endorsed the Armenian claims to East Anatolia in return for thelatter’s services to their cause during the First Word War. However, theNationalist victories both against the Armenians in the East and againstthe Greeks in the West made the treaty a dead letter and compelled theAllies to meet the victorious Turks on equal terms at Luasanne (24 July1923). In other words, three years later when the Lausanne Treaty wassigned, the text did not contain any reference whatsoever to an ArmenianNational home, let alone a state. In short, the Lausanne Treaty put an endto the centruies old Eastern Question as well as the Armenian Questionwhich became the integral part of it