PERİNÇEK V. SWITZERLAND (TARİH YAZIMI VE AVRUPA’DA ÇOK-KÜLTÜRLÜLÜĞÜN GELECEĞİ: PERİNÇEK-İSVİÇRE DAVASI)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen Perinçekİsviçre davası, Avrupa’nın bazı kısımlarında toplumsal hayata uyumsağlamada yaşanan krizin bir göstergesidir. 11 Eylül 2001 terörsaldırılarından sonra, çok-kültürlülük üzerine olan akademik tartışma sonderece siyasileşmiş ve sömürgecilik-sonrası dönemin anlayışındanuzaklaşmıştır. Şu anda bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda tarihyazımının, ulusal kimlik için olan önemi üzerinde yeterincedurulmamaktadır. Yakın zamanda AİHM -konuşmasının tarihsel, hukuksal vesiyasi içeriği olduğu gerekçesiyle, mahkûm edilmesine sebebiyet verecek biracil toplumsal ihtiyaç olmadığını belirterek- Doğu Perinçek lehine kararvermiş olsa da, Mahkeme ulusal köken sebebiyle ortaya çıkan tarih yazımıfarklarının Avrupa’da nasıl toplumsal yaşama uyum sağlamaya engel teşkilettiğini sorgulamaya yönelik bir acil toplumsal ihtiyaç olup olmadığımeselesine ele almamıştır. Bu makalenin ana savı, Avrupa’da toplumsalyaşama uyum sağlanması için, değişik ulusal ve etnik kökenler arasındaki tarihanlayışlarının birbirleriyle uyuşması için, tarih yazımında değişiklikleryapılmasının bir önkoşul olduğudur. Grup kimliğinin oluşmasının temelbelirleyicilerinden olan ulusal ve dini tarih anlatımlarındaki uyuşmazlık sözkonusuyken, Avrupa’da Müslümanların toplumsal yaşama uyumsağlayamamasın sebebinin çok-kültürlülük olduğunu düşünmek ciddi biryanılgıdır. 1915-16 olaylarına yönelik birbirleriyle çelişen nitelendirmeler, busoruna önemli bir örnek teşkil etmektedir

HISTORIOGRAPHY AND THE FUTURE OF MULTICULTURALISM IN EUROPE: PERİNÇEK V. SWITZERLAND

The case of Perinçek v. Switzerland, seen at the European Courtof Human Rights (ECHR), serves as an indication of a civic-integrationcrisis in parts of Europe. Since 9/11, the academic debate onmulticulturalism has become highly politicized and has shifted away fromprevious postcolonialist sensibilities. The significance of historiographyto national identity is currently understated in the relevant studies.Similarly, even though the ECHR recently ruled in favor of Doğu Perinçek,stating that there was no pressing social need to convict him because hisspeech was of a historical, legal and political nature, the Court did notconsider, however, whether there is a pressing social need to ask howhistoriographical differences due to difference of national heritage stiflecivil integration in Europe. The main argument in this paper is thathistoriographical adjustments toward a harmonious consolidation ofhistorical narratives among groups of different national and ethnicbackground are a prerequisite for civil integration in Europe. It is a majormisconception to think that multiculturalism is the reason for the failingintegration of Muslims in Europe, while there are in existenceirreconcilable narratives of national and religious history that arefoundational in the formation of group identity. The conflictingcharacterizations of the events in 1915-16 provide a major example of thischallenge