RAPPROCHEMENT? YÜZYIL SONRA: TÜRK-ERMENİ UZLAŞMASINA DOĞRU?

Bu makale aralarında TARC, Ortak Uzmanlar Komiteleri önerileri,Sarafyan-Halaçoğlı İnisiyasitif, ve WATS’ın da bulunduğu ve Türkiye ileErmenistan arasında uzlaşma süreci başlatmayı öngören çeşitli girişimleriincelemektedir. Ancak, öncelikle 2008 yılında başlatılan ve 10 Ekim2009’da iki Zürih Protokolünün imzalanması ile sonuçlanan FutbolDiplomasisi sürecine odaklanmaktadır. Bu iki protocol iki devlet arasındakisorunların incelenmesi için iki hükümetlerarası komisyonun kurulmasını vediplomatic ilişkilerin başlatılmasını sağlayabilecekti. Ancak, her iki ülkedekiaşırı milllyetçi kesimlerin protokollerin onaylanmasını engellenmesi sonucubu başarıyla yakalanan iyimserlik gözden kayboldu. Yine de günümüzde buprotokollerin onaylanması mümkün olmasa da Türkiye ve Ermenistan’ın buprotokollere diplomatic ilişkileri kurmak, sınırları açmak ve ortak bir TarihKomisyonu kurarak tarihsel inceleme yapmak amacıyla imza atmış olması dahikaydedilen ilerlemeyi göstermektedir. Ayrıca, iki kadim hasım arasındaki ikincildiplomasi süreci devam etmektedir ve artık dönüşü olmayan bir seviyeyegelmiştir. Türk ve Ermeniler sivil toplumlar arasındaki iletişim yoluyla birlikteçalışmaya ve olumsuz önyargıları kırarak yeni güven ilişkileri kurmaya devamedeceklerdir. Makalenin sonunda geleceğe dönük öneriler sunulmaktadır

A CENTURY LATER: TOWARDS TURKISH-ARMENIAN RAPPROCHEMENT?

This article examines various attempts that have been made tobegin the process of reconciliation between Turkey and Armenia includingthe TARC, Joint Committees of Experts proposals, Sarafian-Halaçoğluinitiative, and WATS. However, the main emphasis is on the Soccerdiplomacy that began in 2008 and led to the two Zurich Protocols thatwere signed on October 10, 2009. These two protocols would haveestablished an intergovernmental commission to examine problemsbetween the two states and diplomatic relations between them. However,the optimism over this achievement quickly faded when nationalistelements in both states blocked the ratification of these two protocols.However the very fact that Turkey and Armenia signed the Protocols toestablish diplomatic relations, open their borders, and create a HistoricalCommission to examine their history illustrates that progress is beingmade even if ratification is not presently possible. What is more, tracktwo diplomacy between the two ancient enemies continues and is clearlybeyond the point of no return. Turks and Armenians will continue to workthrough civil society contacts and exchanges that will lessen negativestereotypes and construct new confidences. The article ends withrecommendations for the future