Çağdaş Göç Teorileri Üzerine Bir Değerlendirme

Göç, tarih boyunca insanlığın güçlükleri aşma isteğinin cesur bir ifadesi olmuştur. Günümüzde iletişim ve ulaşım alanındaki gelişmelerle birlikte ilerleyen küreselleşme sürecinin de etkisiyle, yer değiştirme istek ve kapasitesinde olan insan sayısı da oldukça artmıştır. Uluslararası göçmenlerin sayısı 2000’li yılların başında 175 milyon kişi iken, günümüzde bu sayı 232 milyon olarak tahmin edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre eskiden ilk onda yer alan varış noktaları, göçmenler tarafından 2000 yılına oranla daha az tercih edilmektedir. Çünkü göç olgusu artık, eski kalıplardan uzaklaşarak daha fazla ülkeye yayılmıştır. Tekeli’nin (2008) de ifade ettiği gibi, geleceğin göç analizi, eskiden olduğu gibi noktasal değil, güzergâh odaklı bir göç analizi olmalıdır. Çünkü pek çok insan artık kendi güzergâhını gerçekleş- tirme amacıyla yaşamakta ve eskisine nazaran daha fazla göç etmektedir. Böylelikle kendini gerçekleştirme sürecine etki edecek noktalardan faydalanarak bir sonraki noktaya doğru ilerlemektedir. Analiz yapanların noktaları birleş- tirmeleriyle de göçmenin yaşam öyküsü ortaya çıkmakta, bu yaşam öyküleri ise yeni teorilerin gelişmesine kaynaklık etmektedir. On dokuzuncu yüzyılda E. G. Ravenstein’ın araştırmaları ile başlayan göç çalışmaları alanında, 90’lı yıllarda göç teorilerini yukarıda belirtilen bağlamda tartışan ve aynı zamanda bütünleştiren, çığır açıcı fikirler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, çağdaş göç teorilerini ortaya çıkan tüm yeniliklerle birlikte değerlendirmek ve muhtelif yaklaşımlar arasındaki farklılık ve tamamlayıcılıkları ortaya koymaya çalışmaktır.

AN EVALUATION ON CONTEMPORARY IMMIGRATION THEORIES

Migration is always been a courageous expression of humankind for overcoming difficulties. With the effect of globalization process which improves through the developments in communication and transportation areas, number of people whom in the desire and capacity to change location have also increased considerably. Number of international migrants, which was 175 millions in the beginning of the 2000’s, is estimated as 232 millions nowadays. According to the data of International Labour Organization (ILO), destination points which rank as in top ten before, are less preferable for migrants in proportion to year of 2000. Because migration phenomenon has spread to more country today, moving away from the old patterns. As Tekeli states; migration analysis of future should not be a point oriented one as it was before, but a route oriented one. Because a great deal of people live to realize their own routes today and compared to the past they migrate much more. Hereby, people proceed through the next point, utilising the points which will effect their self-realization process. While biographies of migrants come up with by analyzers combining the dots, new theories derive from these biographies. In migration studies field, that started in nineteenth century with the research of E.G.Ravenstein, path-breaking research which discusses and integrates migration theories within the context implied above have arised in 1990’s. The aim of this study is trying to assess contemporary migration theories with all the novelty and present the discrepancy and complementariness between varying approaches.