Yokluğun Yüceltilmesi ve Kendiliğin Nesneleşmesi Üzerine Bir Tartışma: “Adem Kasidesi”

Bu çalışmada, Jean Paul Sartre (1905-1980)’ın Varlık ve Hiçlik başlıklı çalışmasından hareketle şiir öznesinin “yokluk”la ilişkisini varoluşsal bağlamda çözümlemeye çalıştım. “Adem Kasidesi”ndeki yokluk fikrini açığa çıkarmada kavram analizi yöntemini kullanarak Sartre’ın “yabancılaşma”, “kendinde varlık”, “kendi için varlık” ve “başkası için varlık” kavramlarından yararlandım. Kavram şiirde, öznenin dış gerçeklikle bağının zayıflaması sonucunda iki farklı şekilde ortaya çıkar. Çalışmanın tezi, kavramın şiirde “kendiliğin nesneleşmesi”nden çok “yüceltme” şeklinde kullanıldığını ortaya koymaktır. Kendiliğin nesneleşmesinden kasıt, öznenin toplumsal alanla bağının kopmasıdır. Ne var ki şiirde özne, dış gerçekliten bütünüyle kopmaz, kamusal alanı dışlar ve onu hiçlikle tehdit eder. Kavram yüceltilerek varlığı rahatsız eder. Şiir öznesi dış dünyaya yabancıdır, parçalı da olsa yeni bir “ben” inşa eder. Özne kendisini yerleşik bilincin dışında bir kavramla dolayısıyla yoklukla konumlandırır. Bunun sonucunda da yabancılaşmayı başlatır. Ego (kendi-için-varlık), Sartre’a göre ilksel ve doğal olan varlığın (kendinde varlığın) dışında yer alan kültürel özneyi tanımlar. Yabancılaşma kişinin kültürel özneyi fark etmesinin ve reddetmesinin bir sonucudur. Şiirde özne, ilk olarak kamusal alanın dışına çıktığı için yabancılaşır. Sonrasında yokluğu yücelterek dış gerçekliği yabancılaştırır. Böylece varlık-yokluk ilişkisi, yerleşik algıda olduğu gibi birbirini tamamlamaz, yokluk varlığı belirleyen yüceltici bir değer olarak yeniden özneeşme sürecine katkı sağlar. Öznenin eksiklik-arzu-bütünlük ilişkisi, sorunlu bir ilişkidir ve şiirde özne, bu bütünlüğü yoklukla yakalamaya çalışır. Sürekli olarak yoklukla tehdit etme isteği, hiç bitmeyecek özneleşme sürecine işaret eder. Yokluk şiirde özneyi iyileştiren semptom ya da artı değerdir, “kendi için varlık”ın yanılsamalı bir bütünlük kurmasını sağlayan olasılıklardan biri olarak yanılsamalı da olsa bütünlüklü bir özne görüntüsü verir.

A Discussion on the Glorification of Absence and the Objectification of the Self: “Adem Kasidesi”

In this study, I tried to analyze the subject of poetry’s relationship with “absence” through Jean Paul Sartre’s (1905-80) work titled Being and Nothingness. I utilized the concept analysis method to uncover the idea of nothingness in the “Adem Kasidesi” using Sartre’s concepts of “alienation, “being-in-itself,” “being-foritself,” and “being-for-others.” Absence appears in the poetry in two different ways, resulting from the weakening of the subject’s bond with external reality. This study asserts that absence appears in poetry as “glorification” rather than “objectification of the self.” The latter means the disengagement of the subject from the social sphere. However, the subject does not entirely disconnect from external reality in the poetry but ignores the public sphere and threatens it with absence. Absence is exalted and disturbs the existence. The subject in the poetry is alien to the external world. It constructs a new “self,” albeit fragmented. The subject in the poetry positions itself, with a concept outside of the established consciousness, therefore, as nothingness. Consequently, the subject initiates alienation. According to Sartre, the Ego (being-for-itself) defines the cultural subject that is outside the primordial and natural being (being-in-itself). Alienation results from one’s recognition and rejection of the cultural subject. The subject of poetry becomes alienated initially as it exits the public sphere. Afterward, glorifying absence alienates external reality. Therefore, the presence-absence relationship does not complement each other, as in common sense. Absence contributes to the re-subjectivation process as a glorifying value that determines presence. The subject’s lack-desire-completeness relationship is problematic, and in poetry, the subject seeks completeness with absence. The desire to constantly threaten with absence indicates a continuous process of subjectivation. Absence in poetry is a symptom healing the subject or an additional value. Absence is a possibility for constructing a unified “being-fortself,” giving the impression of a complete subject, though illusion.

___

  • Bourdieu, P. (2006). Sanatın kuralları: Yazınsal alanın oluşumu ve yapısı (N. K. Sevil, Çev) Yapı Kredi.
  • Gökmen, Ü. (2018). Tanzimat devri Türk şiirinde bir paradigma olarak batı felsefesi (1839-1885). Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü [Yayımlanmamış Doktora Tezi].
  • İzmir, M. (2019). Öznenin diyalektiği: Hegel, Sartre ve Lacan. İmge.
  • Kaplan, M. (2015). Şiir tahlilleri 1- Tanzimat’tan Cumhuriyet’e. Dergâh.
  • Kracauer, S. (2019). Katmanlar. Polisiye roman (S. Kılıç, Çev.) Metis, 11-18.
  • Kojêve, A. (1996). Hegel felsefesine giriş (S. Hilav, Çev.) Yapı Kredi.
  • Kolcu, A. İ. (2008). Yokluk fikri ve Âkif Paşa’nın Adem kasidesi. Akçağ.
  • Moretti, F. (2005). Mucizevi göstergeler (Z. Altok, Çev.) Metis.
  • Pilav, S. (2002). Akif Paşa (1787-1845) ve Tabsıra. Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü [Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi].
  • Sartre, J. P. (2009). Varlık ve hiçlik (T. Ilgaz-G. Esen, Çev.) İthaki.
  • Sartre, J. P. (2017). Varlık ve hiçlik fenomenolojik ontoloji denemesi (T. Ilgaz-G. Ç. Esen Çev.) İthaki.
  • Şahin, S. (2011). Alan teorisi, edebiyat haritaları ve çoklu uyum analizi. Kültürel sermaye, şehir ve kibar hırsız. Bağlam, 127-147.
  • Tanpınar, A. H. (1997). 19. Asır Türk edebiyatı. Çağlayan.
  • Uçman, A.(1998). Âkif Paşa. TDV İslam ansiklopedisi. (2), 1170-1182.
  • Zizek, S. (2019). İdeolojinin yüce nesnesi (T. Birkan, Çev.) Metis.
  • Zizek, S. (2022). Gerçeklik ve maruz kaldığı değişimler. Yamuk bakmak (T. Birkan, Çev) Metis, 40-77.