Perceptions Of Gifted And Non‐Gifted Students Related To Their Levels Of Self‐ Actualization

Problem Durumu: Öğretmen kimliği gelişiminin önemli bir parçası öğretmen gerginlikleridir. Öğretmenlerin kendi istedikleri ile mesleğin gerektirdikleri arasında gerçekleşen bu çatışma öğretmenler için ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. 'Öğretmen gerginliği' kavramı son yıllarda sıkça çalışılmış ve öğretmenlerin yaşadıkları gerginliklerin öğretmen yetiştirme alanyazınında önemli bir yer edindiği görülmektedir. Alanda gerçekleştirilen bir çalışma sonucunda öğretmen gerginlikleri üç ana başlık altında toplanmıştır: (1) Öğrenci rolünden öğretmen rolüne geçiş (2) Öğrencilere sunulan katkı ile istenen katkı arasındaki çatışma (3) Öğretmeyi öğrenmeyle ilgili çelişkili kavramlar Aynı çalışma ekibi tarafından yapılan başka bir çalışmada ise yeni öğretmenlerin bu gerginliklerden kurtulma stratejileri beş başlık altında ele alınmıştır: (1) Kendi başına bir çözüm bulmak (2) Yardım istemek ya da önemsediği biriyle gerginlik hakkında konuşmak (3) Kendi başına harekete geçmeyip yardım almak (4) Duruma katlanmak (5) Yardım istemeden birinden yardım almak Öğretmen yetiştirme süreçleri gerginlikler ve onlarla mücadele süreçleriyle doludur. Bunlar öğretmelerin öğrenme süreçlerine katkıda bulunur ve öğretmen kimliği geliştirmeye yardımcı olur. Öğretmenler ve öğretmen adayları kendilerine sunulan yapı ile kendi etkinlikleri arasında bir denge kurmak gereksinimi hissederler. Öğretmen etkinliği kavramı, öğretmenin içinde bulunduğu bağlamı, şartları ve görevleri düzenleyebilmesiyle ilgilidir. Kendine verilen şartları düzenleyen öğretmenler, öğretme ortamlarını daha iyi bir duruma getirmek için harekete geçerler. Bu harekete geçme eylemi öğretmen etkinliği ile ilgilidir. Öğretme ortamlarındaki gerginlikleri yaşayan öğretmenler bunlarla mücadele edebilmek için bazı kararlar alırlar ve harekete geçerler. Yani öğretmen etkinliği için bir süreç oluştururlar. Türkiye bağlamında yürütülen çalışmalarda gerginlik konusu ele alınmış olsa da, bu gerginliklerle başa çıkma stratejileri ve bunların nasıl bir öğretmen etkinliği yarattığı konuları araştırılmamıştır. Bu yüzden bu çalışma alanyazındaki bir eksikliği giderecektir. Araştırmanın amacı: Bu çalışmanın amacı, hizmet öncesi öğretmenlerin yaşadıkları gerginlikleri nasıl çözdüklerini ve bu amaçla harekete geçerek nasıl bir öğretmen etkinlik içine girdiklerini belirlemektir. Yöntem: Bu çalışma, sembolik etkileşimci bir yöntemle öğretmen adaylarının oluşturdukları ortak anlamların izini süren nitel bir çalışmadır. Çalışmaya güz dönemindeki okul gözlemleri sırasında bazı konularda çatışma yaşadıklarını belirten sekiz hizmet öncesi Türkçe öğretmeni gönüllü olarak katılmıştır. Bu yüzden çalışmanın amaçlı bir örnekleme sahip olduğu söylenebilir. Çalışmaya katılan sekiz öğretmen adayından altısı kadın, ikisi erkektir ve katılımcılar 21-23 yaş aralığındadır. Çalışmanın verileri yansıtıcı günlükler, yarı yapılandırılmış görüşme formları ve bir odak grup görüşmesi yoluyla toplanmıştır. Toplanan nitel veriler önceden belirlenen gerginlik türleri ve korunma stratejileri çerçevesinde incelenmiştir. İnceleme sırasında hizmet öncesi öğretmenlerin ifadelerinde yer alan ortak anlamlar belirlenmiş ve tartışılmıştır. Bu anlamaları desteklemek amacıyla, bulgular içinde katılımcıların doğrudan ifadelerine yer verilmiştir Katılımcıların gerçek kimlikleri yerine takma adlar kullanılmıştır. Çalışmanın geçerliği için her aşamada alandan deneyimli bilim insanlarına danışılmıştır. Çalışmada kullanılan amaçlı örneklemin de iç ve dış geçerliği desteklediği söylenebilir. Elde edilen kodlar ve temaların güvenirliğini belirlemek amacıyla başka bir bilim insanı tarafından aynı veriler kodlanmış ve %94 oranında bir mutabakat sağlanmıştır. Geriye kalan bölüm için uzlaşma yoluna gidilmiştir. Bulgular: Bu çalışmadan elde edilen bulgular daha önce belirlenen öğretmen gerginlik türleri alt başlıkları çerçevesinde sunulmuştur. İlk olarak, öğretmen adaylarının öğrencilikten öğretmenliğe rol değişimi onlarda ciddi gerginlik yaratmaktadır. Öğretmenlik mesleğini sorumluluk olarak anlamlandıran hizmet öncesi öğretmenlerden biri çözümü kendisi bulmaya çalışmış ve kendine terapi uygulamaya karar vererek bir etkin olma örneği göstermiştir. Diğerleri ise hiçbir şey yapmadan ya durumu kabullenmiş ya da önemli bir etkinlik göstermeden gerginliğin çözülmesini beklemişlerdir. İkinci gerginlik türü olan öğrencilere verilen destekle ilgili çatışma birkaç katılımcı tarafından dile getirilmiştir. Bazı öğretmen adayları öğretme kapasiteleri konusunda emin olamamaktadır. Bunun da genel anlamda kuramdan uygulamaya geçişle ilgili olduğunu belirtmişlerdir. Onlar için öğrencilere destek sağlamak bildiklerini uygulamaya dökebilmek anlamına gelmektedir. Çatışmayı engellemek için danışman öğretmenine başvuran bir katılımcı verimli bir destek alamadığı için kuramsal bilgiye yaslanmaya karar vermiştir. Üniversitede öğrendiklerini uygulamaya karar veren bu öğretmen adayı için öğretmen etkinliği oluşturduğu yorumu yapılabilir. Bir başka öğretmen adayı ise durumu kabullenmekten başka bir şey yapmamıştır. Son olarak, öğretmeyi öğrenmeyle ilgili kavramlar konusunda katılımcıların çokça gerginlik yaşadıkları belirlenmiştir. Bu gerginlikler genel anlamda kuram-uygulama, fakülte-okul ve bireysel öğretme yolu-danışman öğretmenin yolu çatışmalarından kaynaklanmaktadır. Uygulama sürecinde öğretme konusunda yeni şeyler öğrenen aday öğretmenlerin bir kısmı kuramsal bilgiyle uygulama bilgisini buluşturamamakta ve bilgiyi sadece kuramsal bağlamda anlamlandırmaktadır. Katılımcıların çoğu danışman öğretmenlerin ilgisizliğinden şikâyetçidir. Gerginliklerini çözmek için onlardan yardım alamamaktadırlar. Bu katılımcılardan biri öğretmen etkinliği denebilecek bir kararla üniversitedeki sorumlu öğretim elemanından yardım almaya karar vermiş ve bu konudaki gerginliğini yenmeyi başarmıştır. Bu gerginlik konusunda Türkçe öğretimi programına bağlı kalmaya karar veren bir katılımcı öğretmen kılavuz kitabına yönelmiştir. Çalışmanın ortaya koyduğu önemli bir bulgu i

Türkçe Öğretmeni Adaylarının Öğretmen Etkinliği Oluşturma Yolunda Gerginliklerle Başa Çıkma Stratejileri

Purpose: Self-actualization is understood as an effort to develop a level to which one aspires. Gifted individuals are expected especially to be more likely to reach this level than normal individuals of the same age. The Purpose of this study is to determine the self-actualization perception levels of students at BİLSEM, which is within the Ministry of National Education, and those who did not attend BİLSEM, Research Methods: This study utilizes squantitative research methods in which descriptive methods were used to determine and compare selfactualization perceptions of gifted and non-gifted students Its sample was chosen by purposeful sampling and was composed of 253 students in total, 115 of which attended BİLSEM and 138 of which didnot attend BİLSEM. In the scope of this study, the ‘’Self-Actualization Scale’’ developed by Battal and Şan (2010), was used. Findings: As a result of the study, the perception levels of the gifted students are higher than non-gifted students in terms of selfactualization, social relations, creativity, critical thinking, and emotional integrity. In addition, it was also observed that the students who attended pre-school have higher perceived levels of self-actualization. Implications for Research and Practice: According to the results, without overlooking the equality of opportunities in education, works that will increase the self-actualization perceptions of students who cannot go to BİLSEM should be included by means of education programs and concealed curricula. Future studies could investigate why perceived levels of self-actualization of gifted students were higher than those of non-gifted students.

___

Eurasian Journal of Educational Research-Cover
  • ISSN: 1302-597X
  • Başlangıç: 2015
  • Yayıncı: Anı Yayıncılık