Mehir’in Klasik Türk Şiir Evrenindeki Algısı

Sanat, tarihin hemen her döneminde, toplumun bütün kesimlerini kucaklamaya çalışır; kültürel değerleri yansıtma, paylaşma, taşıma ve aktarma görevini üstlenir. Gelenek farklı coğrafyaları birleştirirken inanç ve düşünce sistemleri de toplumu birbirine bağlar. Bununla bağlantılı olarak uygarlık dokusundan topluma zengin olay, olgu ve durumların sözlü ve yazılı ürünlere farklı tür ya da şekillerde aksetmesinin tespiti sıklıkla yapılmaktadır. Bu ortak değerlerin varlığı ve kullanım şekli, edebî eserlerin aracılığıyla en mühim taşıyıcılar olarak varlık gösterirler. Aileyi birleştiren ve huzur tesisine yardım eden maddî varlık, sermaye ve hak paylaşımının önemi, gelenekten modern dünyaya doğru gündemini korumaktadır. Edebî eserler de, kendine özgü dil ve kavram kullanımıyla farklı türlerle kültürel taşıyıcılığın çok yönlülüğünü yansıtır. Edebî eserlerin hemen her türünde, doğrudan veya dolaylı olarak evlilik kurumunun başlangıcından itibaren törenleri, eğlenceleri, gelenekleri, dinî ve hukukî yönü farklı olay ve olgular içinde ele alınabilmektedir. Evlenecek çiftler arasında kadına veya kadının ailesine verilen kalın, başlık parası veya mehir de edebî metinlerde yok sayılmaz; zamanı, şekli, azamî haddi gibi teknik bilgileri de içerecek şekilde yer alabilmektedir. Türk - İslam kültüründe mehir, evlenecek kadının malıdır ve onun inisiyatifinde dilediği tasarrufa da yetkisi vardır. Kendi içinde belli hukuksal kuralları ve yaptırımları olan mehirin klasik Türk edebiyatının bütün nazım şekillerinin anlatım özelliklerine uyum sağlayarak bilhassa kullanılması dikkat çeker. Klasik Türk edebiyatı metinlerinde kalın, başlık parası yerine, mehir ve kabin kavramlarının, İslamî hükümleri öne çıkararak değer bulması önemlidir. Klasik Türk edebiyatında mehir, evlenecek kadının müstakil ve şahsî bir hakkı olarak toplumsal yaptırım kadar, mecaza ve teşbihe dayalı kullanımıyla da öne çıkar. Gazellerde toplumsallığın yanında bireyin iç huzurunu yakalaması için mehir, mazmun olarak yüceltilir. Gazellerde mehir; dünyayı, insanı, aşkı, sevgiyi, şefkati anlatmak için kullanılır. Şairler mehirin evlilikte maddî bir getirisi olmasına rağmen, duygu ve düşünce arasında çelişkiye sebep olmadığını ispatlarlar. Mehir, mesnevilerde iki sevgilinin kavuşmasında, temel değerlerdendir. Bu durum mehiri, bir tabu olmaktan çıkarır, toplumun olağan işleyişiyle alakasını önceler. Mesnevilerde gerçek veya metafizik yaklaşımlar, mehirin kadın ve erkek arasındaki evlilik akdi münasebetiyle uygulanma hakikatini ve paylaşım düzeyini değiştirmez. Hukuksal bu olgunun aşk mesnevilerin varlığındaki süreklilik, mehirin toplum bilincini diri tutması açısından önem arz eder. Bu çalışmada toplumsal düzenden uzak olduğu düşünülen klasik Türk şairlerinin aile, kadın ve erkek arasında bir gereklilik olarak gördükleri mehire, insana ait bir değer olarak bakmaları gazel ve mesnevilerden örnekler açıklanmaktadır. Beyitlerle mehir konusunun kültürel değerlerin taşıyıcısı ve ailenin teşekkülü, devamlılığı için tabii olarak ele alınmasına da dikkat çekilmektedir.

Mehir’s Perception in the Universe of Classical Turkish Poetry

In every period of history, art embraces all segments of society; undertakes the task of sharing, carrying and transferring cultural values. Tradition, belief and thought systems that unite different geographies connect all elements of society. It is frequently determined that the rich events, facts and situations in the civilizational fabric of the society are reflected in oral and written products in different types or forms. The existence and usage of these common values become the most important carriers through literary works. The importance of sharing material assets, capital and rights, which unites the family and helps to establish peace, maintains its agenda in the modern world. Literary works express the versatility of cultural carrier with their unique language and use of concepts. In almost all types of literary works, ceremonies, entertainments, traditions, religious and legal aspects can be discussed in different events and phenomena, directly or indirectly, from the beginning of the institution of marriage. The dowry, bride price and mehir given to the woman or the woman’s family among the married couples are also not ignored in the literary texts; It must be included in the figure, including technical information such as time, shape and maximum limit. In Turkish-Islamic culture, mehir is the property of the woman to marry, and she has the authority to do whatever she wishes on her initiative. It is noteworthy that the mehir, which has certain legal rules and sanctions in itself, is especially used by adapting to the narrative features of all verse forms of classical Turkish literature. It is noteworthy that in the texts of classical Turkish literature, the concepts of kalın, mehir and kabin are used instead of dowry, emphasizing Islamic values. In classical Turkish literature, mehir stands out as an independent and personal right of the woman to marry, as well as with its use based on a mazmum as well as a social sanction. In ghazals, mahr is highlighted as a mazmun so that the individual can achieve inner peace as much as sociality. Mehir in gazalles; It is used to describe the world, people, love, affection and compassion. The poets prove that although the mahr has a material return in marriage, it does not cause a contradiction between feelings and thoughts. Mahr is one of the leading values in the reunion of two lovers in masnavis. This removes mahr from being a taboo and reveals its relevance to the normal functioning of society. Real, metaphysical approaches in masnavis do not change the truth and sharing of mahr during the marriage contract between men and women. The continuous existence of this legal phenomenon in love masnavis is important in terms of keeping the public consciousness of the mahr alive. In this study, examples from ghazals and masnavis are explained that classical Turkish poets, who are thought to be far from the social order, view the mahr as a necessity between the family, women and men, as a human value. Attention is drawn to the fact that the subject of mahr is considered as the bearer of cultural values and the formation and continuity of the family with couplets.

___

  • Ak, Coşkun (2001). Bağdatlı Rûhî Divanı Karşılaştırmalı Metin I-II, Bursa: Uludağ Üniversitesi Yayınları.
  • Akdoğan, Yaşar. Ahmedî - İskender-Nâme, https://ekitap.ktb.gov.tr/TR- 78415/ahmedi---iskendername.html.
  • Aksoyak, İ. Hakkı (2018). Gelibolulu Mustafa Âlî Dîvânı, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Akyüz, Kenan; Beken, Süheyl (1990). Fuzuli Divanı, Ankara: Akçağ Yayınları.
  • Alptekin, Ali Berat (2009). “Ceyhun’dan Ceyhan’a Evlenme İle İlgili Bazı Kavramlar (Kalın, Saçı, Okuntu, Aşerme, Toy) Üzerine”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi 39, s.308
  • Altun, Mustafa (2017). İbrahim İbn-i Bâlî-Hikmet-Nâme –I (1b-149a), Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Atalay, Besim (1985). Divanü Lügati-t Türk III, Ankara: Türk Dil Kurumu Basımevi.
  • Atalay, Besim (1986). Divanü Lügati-t Türk Dizini, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
  • Ayan, Hüseyin (1979). Şeyhoğlu Mustafa, Hurşidname (Hurşid ü Ferahşad), Erzurum: Atatürk Üniversitesi Basımevi.
  • Aytaç, Aslı (2017). Aşkî - Heft-Peyker, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Bayram, Asuman (2017). Firâkî, Husrev ü Şîrîn, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Divantaş (1999). İlmihal II- İslam ve Toplum, İstanbul: İslam Araştırmaları Merkezi.
  • Erünsal, İsmail E. (2018). Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi Dîvânı, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Gürgendereli, Müberra, (2017). Mostarlı Hasan Ziyâ’î - Şeyh-i San’ân Mesnevisi, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • İsmail Hakkı Bursevi (2005). İstanbul: Erkam Yayınları.
  • Kaya, Doğan (1996) “Düğünlerimizle İlgili Terimler ve Bunların Fonksiyonel Özellikleri”. Millî Folklor (Bahar-Yaz), s. 4.
  • Karacan, Turgut haz. (1991). Bosnalı Sabit Divanı, Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları.
  • Kavruk, Hasan (1991). Şeyhüslislâm Yahyâ Divânı, Ankara: Akçağ Yayınları.
  • Küçük, Murat (2014). Eski Anadolu Türkçesi Dönemine Ait Satır arası İlk Kur’an Tercümesi (inceleme -metin - Dizin), Ankara: Türk Dil Kurumu.
  • Mermer, Ahmet (1997). Karamanlı Aynî ve Dîvânı, Ankara: Akçağ Yayınları.
  • M.Muhyiddin Abdulhamid (1984). el-Ahvalu’ş-Şahsiyye fi’ş-Şeriati’lİslamiyye, Beyrut.
  • Nas, Şevkiye Kazan Nas (2018). Celilî - Leylâ vü Mecnûn, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Okçu, Naci (2011). Şeyh Galib Divanı, Ankara: TDV Yayınları.
  • Yazar, İlyas (2017). Kâni Dîvânı - Ebû Bekir Kâni, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.
  • Yelten, Muhammet (2017). Nev’î-zâde Atâyî - Sohbetü’l-Ebkâr, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımları.