Abdestte Çoraplar Üzerine Meshin Hükmü

Çorap üzerine mesh konusu abdestte mestler üzerine mesh konusunun bir parçasıdır. Abdestte ayakların yıkanması veya mesh edilmesi Kur’an ayetleri üzerinden yürütülen ve rivayetlerle desteklenen bir ihtilaf alanıdır. Abdest alırken ayağa giyilmiş ayakkabı, çorap gibi bir şey varsa bunları çıkartmadan üzerine mesh etmek ve mesh edilecek giyeceğin nitelikleri ise hadis rivayetlerine dayanan ihtilaflı bir meseledir. Ca‘feriyye abdest için ayakların çıplak olarak mesh edilmesi gerektiğini fakat mestler üzerine mesh edilemeyeceğini savunurken, Müslümanların büyük çoğunluğu ayakların yıkanmasını farz olduğunu ve abdestli giyilen mestler üzerine mesh edilebileceğini kabul etmiştir. Mest olarak ayakkabı, bot, çizme, potin gibi deriden yapılmış ayak giysilerini üzerine mesh edilebileceği hususunda ittifak edilmiş; pamuk, keten, yün, keçe gibi maddelerden yapılmış ve genellikle çorap ismiyle anılan ayak giysilerine mesh edilmesi konusunda ihtilaf edilmiştir. Bu sebeple dünya Müslümanlarının bir kısmı çoraplar üzerine mesh etmekte diğerleri etmemektedir. Her iki eğilimi destekleyen güncel fetvalar bulunmaktadır. Bununla beraber, bu konuya iki farklı içtihada uymaktan öte anlamlar yükleyenler bulunmakta ve çorap üzerine mesh edenler sert kınamalara maruz kalabilmektedir. Fıkhî mirasın tahliline dayanan bu araştırmayla tarafların delillerini toplu olarak ortaya koyarak değerlendirmek ve konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak amaçlanmaktadır.Özet: Kuran-ı Kerim’de Mâide Suresi 6. ayet abdest almak için yüzün, dirseklere kadar kolların yıkanması, başın ise mesh edilmesi gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Ancak abdestin dördüncü unsuru ayakların, yıkanması veya mesh edilmesi gerektiği konusunda görüş ayrılığı oluşmuştur. Arapça dil kuralları ve rivayetler her iki görüşü destekleyecek şekilde değerlendirilmiş, genel olarak Sünni mezhepler ile Zeydiler ve Hariciler ayakların yıkanmasını; Şii Caferi mezhebi ise çıplak olarak ayakların mesh edilmesi gerektiğini savunmuştur. Fakihler arasında yıkama ve mesh etmeyi telif ederek, hafif yıkama; yıkama ve mesh etme arasında muhayyer olma; açıkken yıkama, kapalıyken mesh etme; pislik varsa yıkama, temiz ise mesh etme; asgari olarak mesh etmenin farz, yıkamanın farzı kapsayan bir sünnet olması gibi iki yaklaşımı birleştirmeye çalışan yorumlar da yapılmıştır.Yaygın kabul gören rivayetler göre Hz. Peygamber ve ashabı abdest alırken ayaklarını yıkamış ayrıca ayaklarını yıkayarak giydikleri ayakkabılarını yeniden abdest alırken çıkarmadan elleriyle üzerlerini silmekle yetinmişlerdir. Daha az kabul gören ve bazı hadis otoriteleri tarafından sahih kabul edilen rivayetlerde Hz. Peygamber’in çorapları üzerine de mesh ettiği bildirilmiştir. Rivayet kaynaklarında, içlerinde Hz. Ömer, Hz. Ali, Abdullah b. Mes‘ûd, Abdullah b. Abbas, Abdullah b Ömer gibi fakih sahabilerin bulunduğu on beş kadar sahâbînin çoraplar üzerine mesh edilmesini uygun gördüğü bildirilmiştir. Buna mukabil sahabenin çorap üzerine meshi uygun görmediği yönünde bir haber nakledilmemiştir. Tabiîn fakihlerinden Sa‘îd b. Cübeyr, Sa‘îd b. el-Müseyyeb, İbrâhim en-Nehaî, Atâ b. Ebû Rebâh, Hasan el-Basrî ve A‘meş; Müçtehit İmamlardan Züfer, Süfyân es-Sevrî, Hasan b. Salih, İbnü’l-Mübârek, Ebû Yusuf, Muhammed eş-Şeybânî, Ahmed b. Hanbel, İshak b. Râhûye çorap üzerine mesh edilmesini uygun görenler arasında sayılmıştır. Öne çıkan görüşleri itibariyle Sünni mezheplerden Hanefilerin ve Şafiilerin kalın ve içini göstermeyen çoraplara, Hanbelilerin ince de olsa ayakları kapatan çoraplara mesh etmeyi uygun gördükleri fakat Malikilerin çorap üzerin meshi kabul etmedikleri söylenebilir.Hz. Peygamber dönemiyle ilgili aktarılan bilgilerden anlaşıldığına göre o dönemin Hicaz bölgesinde çorap hem iklim şartları hem de dokuma imkânları sebebiyle çok az kullanılmaktadır. Terlik ve ayakkabı gibi deriden yapılan ayak giysilerinin ise zorlukla temin edildiği, evlerde ve mescitte toprak zemin üzerinde çıplak ayaklarla veya ayakkabılarla namazların kılındığı rivayetlerde görülmektedir. Sayılan gerekçelerde o dönemde çorap üzerine mesh konusu ön plana çıkmamış, sonraki dönemlerde ise farklı bakış açıları geliştirilerek konu üzerinde görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Sonraki dönemlerde mescitlere halı serilmesi ile birlikte ayakkabı ile namaz kılınması terk edilmiş veya ayakkabı içine mest olarak ikinci bir ayakkabı (khuff) geliştirilmiştir. Ayakkabı üzerinden mesh edilerek alınan abdest ayakkabı çıkarıldığında bozulacağı için abdest alırken her seferinde ayakların yıkanması zorluğundan kaçınmak isteyenler ayaklarını yıkayarak abdest aldıktan sonra diğer abdestlerini bunların üzerine mesh ederek almışlardır. Çorap üzerine mesh edilmesi konusuna tereddütle yaklaşan ve bunu birtakım sıkı şartlara bağlamaya meyl eden Hanefiler ve Şafiiler Hz. Peygamberin deriden mamul ayakkabılar üzerine mesh ettiğinin kesin, çorap üzerine mesh ettiğinin ise zayıf olması ve bu çorabın niteliklerinin açık olmaması noktasından hareket etmişler ve mesh edilebilecek çorabın ayakkabıya benzer şekilde kalın olması gerektiğini vurgulamışlardır. Çorapların kalınlıklarını açıklamak için geliştirilen şartlarda ise, çorabın içine su geçirmemesi, üzerinde en az bir fersah yürünebilmesi, ayak bileklerine bağlama ihtiyacı olmadan kendiliklerinden ayaklar üzerinde tutunabilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Abdesti koruması için geliştirilen fakat sınırları tam anlaşılmayan bu şartlar sebebiyle özellikle Hanefi çevrelerde çorap üzerine meshin caiz olmadığı kanaati yaygınlaşmıştır. Buna mukabil Hanbeli mezhebinin etkili olduğu çevrelerde her türlü çorap üzerine meshi caiz gören genişlikte görüşler ifade edilmiştir.Hz. Peygamber’in ayağında ayakkabı olduğunda onu çıkarma ve yıkama zahmetine girmeden ayakkabıları üzerine mesh etmesi uygulamasının karşılığı, günümüzde ayakkabılarla namaz kılma yaygın olmadığı için, çorap üzerine mesh edilmesidir. Günümüz şartlarında çorap üzerine mesh etmek abdest alınışında herkes için bir kolaylık sağlamakla birlikte bazı şartlarda daha fazla ihtiyaç duyulan bir husustur. Havanın soğuk olması ve ayakları kurulama imkânının olmaması sebebiyle ayakların üşümesi ve hastalığa zemin hazırlaması, ıslak ayağa giyilen çorapların ayakların kokmasına ve ayaklarda mantar oluşumuna sebep olabilmesi, abdest için özel lavaboların bulunmadığı yerlerde yüksek lavabolara ayakları kaldırmanın ve tek ayak üzerinde çorapları çıkarmanın ve giymenin zorluğu, İslam kültüründen uzak toplumlarda lavaboda ayak yıkamanın görgü kurallarına aykırı sayılması bu ihtiyacı doğuran sebepler arasında sayılabilir. Çoğu zaman şartlarını kendimiz belirleyemediğimiz modern çalışma ve seyahat şartları sebebiyle çorap üzerine mesh edilmesi ihtiyacı günümüzde eskiye göre daha fazladır denilebilir. Günümüz âlimlerinden bir kısmı ibadetlerde ihtiyat ilkesini esas alarak Kur’an’da ayakların yıkanmasının emredildiğini, bu emre istisna getirebilecek güçte bir haberin sadece deriden mestler üzerine mesh edilebileceği hakkında bulunduğunu, bunun çorapları da kapsayacak şekilde genişletilmesinin ihtiyat ilkesine ve diğer bazı usul kurallarına aykırı olduğunu savunmaktadır. Buna mukabil dinde kolaylık ilkesini öne çıkaran diğer bir gurup âlim ise mestler üzerine mesh etme ruhsatının çoraplar üzerine meshi içerdiğini ve aynı mahiyette olduğunu, çorap üzerine meshin caiz olduğunu gösteren sahih haberlerin bulunduğunu, hatta bu konuda sahabenin icmaından bahsedilebileceğini, mesh edilecek çorapla ilgili, kalınlık, yürünebilme, bağlamadan ayağa tutunabilme, içine su geçirmeme gibi ilave şartlar koşmanın şer’î bir dayanağının olmadığını savunmaktadırlar. Bu çerçevede özel bir araştırma kitabı yayınlayan Cemaleddin Kasımi ile Mevdûdî, Kardâvi, Bin Baz, İbn Useymin gibi âlimler ayak derisini göstermeyen günlük çoraplar üzerine mesh edilebileceği; buna mukabil ağırlıkla Hanefi görüşü savunan âlimler günlük giyilen ince çoraplar üzerine mesh edilemeyeceğini kanaatindedir.

Rulings of Wiping Over Socks for Ablution

The issue of wiping over socks is part of the more general issue of wiping over leather socks (khuffayn) for ablution (wuḍū’). Washing feet or wiping over them is a debate whose sides bases their claims on the verses of the Qur’an and supports these claims with narrations. When performing ablution, if shoes or socks are on the feet, whether one can wipe over them without taking these off and the qualities that these clothes should have is a debate based on hadith narrations. Most Muslims except for the Ja’farite are of the opinion that either washing the feet or wiping over a khuff or similar clothing that was put on while a person already had ablution can be done during ablution, while the Ja’farite think that wiping over bare feet is enough but wiping over khuff is not. There is a consensus that shoes, boots, buskins and other leather footwear qualify as khuff. However, there is disagreement over whether clothing from materials like cotton, linen, wool, and felt -usually referred to as socks- qualify as khuff. For this reason, some Muslims of the world wipe over socks while others do not. There are contemporary fatwas (legal opinion) that are supportive of either of the positions. However, there are those who treat this issue beyond choosing a side in an ijtihad (process of juristic legal reasoning) and some who wipe on socks are censured strongly. In this research based on an examination of the fiqh heritage, the goal is to contribute to making this issue better understood and its fiqh ruling clearer.Summary: The sixth verse of Surah Ma’idah in the Qur’an clearly states that wuḍū’ requires washing the face, arms up until elbows, and wiping over the head. However, when it comes to the fourth element of wuḍū’, the feet, there has been disagreement about whether it should be wiped or washed. Arabic grammar rules and narrations have been interpreted in ways that support both views; in general Sunni sects, Zaydis, and Kharijites argue the feet should be washed while Shia Ja’farites are in favor of wiping over bare feet. There have also been efforts among faqihs (jurists) to reconcile washing and wiping; washing slightly; choosing the better one between the two; washing when not covered, wiping when covered; washing if there is dirt, wiping if it is clean; viewing at least wiping as fard (obligatory), washing as a Sunna (recommended) that includes the fard as a way to unify the two approaches have also been proposed.According to widely accepted narrations, the prophet and his companions washed their feet when performing wuḍū’ and once they put on their shoes having had wuḍū’, the next time they only wiped over the shoes without taking them off. In less commonly accepted narrations, which some hadith authorities regard as authentic, the Prophet is said to have wiped over his socks. In narration sources, it has been narrated that about fifteen faqih companions, among them ʿUmar b. al-Khaṭṭāb, ʿAlī b. Abī Ṭālib, ʿAbdallāh Ibn Masʿūd, ʿAbdallāh b. ʿAbbās, ʿAbdallāh b. ʿUmar, saw wiping over socks as appropriate. However, there are no narrations about the companions disapproving of wiping over socks. Among those who approved of wiping over socks are tābiʿūn (successors) faqihs like Saʿīd b. D̲j̲ubayr, Saʿīd b. al-Musayyab, Ibrāhīm al-Nakhaʿī, ʿAṭāʾ b. Abī Rabāḥ, al-Ḥasan al-Baṣrī ve al-Aʿmash, and Mujtahid Imams like Zufar, Sufyan al-Thawri, al-Ḥasan b. Ṣāliḥ, Ibn al-Mubārak, Abū Yūsuf,  Muḥammad al-Shaybānī, Aḥmad b. Ḥanbal, Isḥāq b. Rāhawayh. Considering their most prominent positions, we can say that Ḥanafis and Shafis allow wiping over socks that are thick and opaque, Hanbalis allow it over socks that cover the foot even if thin, while Mālikīs do not allow wiping over socks at all.As far as it is understood from narrations from the Prophet’s time, due to both climate conditions and weaving possibilities, socks were used only rarely. Also, footwear like shoes or slippers made of leather were very hard to find and narrations suggest that prayers were performed at houses and the masjids over soil base on either bare foot or with shoes. For these reasons, the issue of wiping over socks did not arise at the time and at later periods different opinions on the issue led to disagreements. When carpets were placed on the ground at later periods, performing the prayer with shoes was abandoned and a second layer of shoes (khuff) was placed inside the shoes as khuff. Since removing the shoes would invalidate wuḍū’ performed over that shoe, those who wanted to avoid the difficulty of having to wash their feet each time they needed wuḍū’ have instead wiped over this second layer once they put them on after performing wuḍū’.Ḥanafīs and Shāfiʿīs, who tend to approach the issue of wiping over socks with hesitation and make this conditional on some strict rules, emphasize that the socks to be wiped over should be similar to shoes in terms of thickness, based on the idea that it is certain that the Prophet has wiped over shoes made of leather but his wiping over socks is weaker and that the qualities of those socks are not clear. Among the thickness criteria expressed for the socks are being waterproof, the ability to walk for at least a league with it, and its ability to hold on to feet without being tied at the wrists. Due to these criteria, which have been developed to protect the wuḍū’ and whose boundaries are not well specified, especially among Ḥanafis the idea that wiping over socks is not allowed has gained popularity. As opposed to this, in circles dominated by Ḥanbalīs opinions allowing wiping over any type of socks have been expressed.At times when the Prophet had his shoes on and did not want to take off his shoes, he used to wipe over the shoes. The equivalent of this act today is to wipe over socks since prayer with shoes on is not common any more. While nowadays wiping over socks is an ease for everybody when performing wuḍū’, it is something that is especially needed under certain circumstances. Cold weather and the lack of drying possibilities for the feet leading catching cold and illness, socks that are put on when feet are wet leading to bad smell and fungus on feet, the hardship of elevating the feet high enough to the sink and of changing socks on one foot when there are no special wuḍū’ places, the fact that at societies distant from Islamic culture it is seen against the etiquette to wash feet in the sink are among the reasons why this need arises. Because most of the time we are not in a position to determine the circumstances of our work and travels at modern times, it can be said that today this need is more than it was in the past.Some scholars of today use a precautionary principle and argue that the Qur’an commands to wash the feet, and the only narration powerful enough to make an exception to this rule is about masts made of leather, and extending this to include socks would go against the precaution principle and some other principles of uṣūl al-fiqh (Islamic legal theory). However, some other scholars who use the ease in religion principle argue that the permission to wipe over masts also include wiping over socks and that they are of the same nature, that there are authentic narrations that show wiping over socks are allowed and that one can even talk of an ijmāʿ (consensus) among the companions on this issue, and that seeking additional qualities socks on which one is to wipe over, such as thickness, ability to walk with it, its ability to hold on to the feet, being waterproof, have no merit in the sharīʿa. Jamaleddīn Qāsimī, who wrote a special research book on the topic, and scholars like Abū l-Aʿlā Mawdūdī, Yūsuf al-Qaradāwī, ʿAbd al-ʿAzīz b. Bāz, Ibn al Uthaymeen think that one can wipe over daily socks that do not show the skin beneath it, while scholars predominantly of the Ḥanafi opinion hold that one cannot wipe over the thin daily socks.

___

  • Abdürrezzak es-San’ânî. el-Musannef. 11 Cilt. Hind: el-Meclisu’l-İlmî, 1403/1982.
  • Adevî, Ali b. Ahmed. Hâşiyetü’l-’Adevî ala Şerhi Kifâyeti’t-Tâlibi’r-Rabbânî. 2 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Fikr, 1414/1994.
  • Affâne, Hüsâmeddîn b. Mûsa. Fetâvâ Yes’elûnek. 10 Cilt. Filistin / Kudüs: Diffetü’l-Garbiyye, Mektebetü Dendis / Mektebetü’l-İlmiyye ve Dâru’t-Tîb, 1427-1430/2006-2009.
  • Ahmed b. Abdürrezzak ed-Düveys, ed. Fetâvâ el-Lecnetü’d-Daime 1. 26 Cilt. Riyad: Riâsetü idâreti’l-buhûsi’l-ilmiyye ve’l-iftâ, ts.
  • Ahmed b. Hanbel. Müsned. Thk. Şuayb el-Arnaûd. 45 Cilt. Beyrut: Müessesetü’r-Risale, 1421/2001.
  • Atar, Fahrettin - Çelebi, İlyas - Erdoğan, Mehmet - Yaran, Rahmi. İslam İlmihali. İstanbul: Marmara İlahiyat Vakfı Yayınları, 2006.
  • Ateş, Süleyman. “Kur’an ve Sünnetin Işığında Abdestte Ayakları Meshetme veya Yıkamanın Hükmü”. İslami Araştırmalar 3/4 (1989): 188-193.
  • Aynî, Ebû Muhammed Bedreddin Mahmûd b. Ahmed. el-Binâye fî şerhi’l-Hidâye. 13 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1420/2000.
  • Aynî, Ebû Muhammed Bedreddin Mahmûd b. Ahmed. Şerhu Süneni Ebî Dâvûd. Thk. Ebü’lMunzur Hâlid b. İbrâhîm el-Mısrî. 7 Cilt. Riyad: Mektebetü’r-Rüşd, 1420/1999.
  • Bağcı, Musa. “Sarık ve Çorap Üzerine Mesh Problemi”. Namazların Birleştirilmesi. Ed. M. Hayri Kırbaşoğlu. 3. Baskı. Ankara: İlâhiyât, 2004.
  • Bilmen, Ömer Nasuhi. Büyük İslam İlmihali. İstanbul: Bilmen Yayınevi, ts.
  • Bozkurt, Nebi. “Ev”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim: 27 Temmuz 2018. https://islamansiklopedisi.org.tr/ev#1.
  • Bozkurt, Nebi. “Seccade”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim: 17 Şubat 2019. İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/seccade.
  • Buhûtî, Mansûr b. Yûnus. Kessâfu’l-kınâ‘ ‘an metni’l-İknâ‘. 6 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 2009.
  • Burhâneddin el-Buhârî, Mahmûd b. Ahmed. el-Muhîtu’l-burhânî fi’l-fikhi’n-nu’mânî. 9 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye, 1424/2004.
  • Cessâs, Ebû Bekr Ahmed b. Alî er-Râzî. Ahkâm’u’l-Kur’ân. Beyrut: Dâru Ihyâi’t-Turâsi’l-Arabî, 1405.
  • Cessâs, Ebû Bekr Ahmed b. Alî er-Râzî. Şerhu Muhtasari’t-Tahâvî. Thk. Saîd Bekdaş. 8 Cilt. Beyrut - Medine: Dâru’l-Beşâiri’l-İslâmiyye - Dâru’s-Sirâc, 1431/2010.
  • Dalgın, Nihat. Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2015.
  • Desûkî, Muhammed b. Ahmed. Hâşiyetu’-Desûkî ’alâ’ş-Şerhi’l-kebîr. 4 Cilt. yy.: Dâru’l-Fikr, ts.
  • Döndüren, Hamdi. Delilleriyle İslam İlmihali. İstanbul: Erkam Yayınları, 1991.
  • Duman, Soner. Günümüz Fıkıh Problemleri. İstanbul: Beka Yayıncılık, 2018.
  • Dübyan, Ebu Ömer Dübyan b. Muhammed. Mevsuatü ahkâmi’t-tahâre. 13 Cilt. Riyad: Mektebetü’r-Rüşd, 1426.
  • Esen, Bilal - Dadaş, Bülent, ed. Seyahatte İbadet. Ankara: Diyanet İsleri Başkanlığı Yayınları, 2017.
  • Günay, H. Mehmet. “Suriye Selefiliğinin Önderi Cemâleddîn el-Kâsimî (1866-1914)”. İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi. 6 (2005): 119-140.
  • Haddâd, Ebûbekir b. Ali b. Muhammed. el-Cevheretü’n-neyyire. 2 Cilt. Kahire: Matbaatü’l-Hayriyye, 1322/1904. Heyet. İlmihal. Ankara: Diyanet İsleri Başkanlığı, 2006.
  • Hirâkî, Ebu’l-Kasım Ömer b. el-Hüseyin. Muhtasaru’l Hirâkî. Tanta: Dâru’s-Sahabe li’t-Türâs, 1413/1993.
  • İbn Abdülber, Ebû Ömer Yusuf b. Abdillah en-Nemerî. el-Kâfî fî fıkhi ehli’l-Medîne. Thk. Muhammed el Moritânî. 2 Cilt. Riyad: Mektebetü’r-Riyad el-Hadîse, 1400/1980.
  • İbn Davyan, İbrahim b. Muhammed. Menâru’s-sebîl fî şerhi’d-delîl. Thk. Züheyr Şâvîş. 2 Cilt. Beyrut: Mektebetü’l-İslami, 1409/1989.
  • İbn Ebû Şeybe, Ebû Bekir. el-Musannef fi’l-ehâdîs ve’l-âsâr. 7 Cilt. Riyad: Mektebetü’r-Reşîd, 1409/1988.
  • İbn Hazm, Ebû Muhammed Ali b. Ahmed. el-Muhallâ bi’l-âsâr. 12 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Fikr, ts.
  • İbn Hibbân, Ebû Hâtim Muhammed. el-Müsnedü’s-sahîh. Thk. Şuayb el-Arnaûd. 2. Baskı., 18 Cilt. Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1414/1993.
  • İbn Huzeyme, Ebû Bekr Muhammed b. İshâk. es-Sahîh. Thk. Muhammed Mustafa el-A’zamî. 3. Baskı., 2 Cilt. el-Mektebetü’l-İslâmî, 1424/2003.
  • İbn Kayyim el-Cevziyye. Tehzîbü’s-Sünen. Thk. İsmail Gazi Merhaba. 2 Cilt. Riyad: Mektebetü’l-Maarif, 1428/2007. İbn Kudâme, Muvaffakuddin. el-Muğnî. 10 Cilt. Kahire: Mektebetü’l-Kahire, 1968.
  • İbn Manzûr, Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem. Lisânu’l-Arab. 15 Cilt. Beyrut: Dâru Sâdir, 1994.
  • İbn Teymiyye, Ebü’l-Abbas Takıyyüddin Ahmed b. Abdülhalim. el-Fetâva’l-kübrâ. 6 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1408/1987.
  • İbn Teymiyye, Ebü’l-Abbas Takıyyüddin Ahmed b. Abdülhalim. Mecmû’u’l-fetâvâ. 35 Cilt. Medine: Mecme’ul-Melik Fehd, 1416/1995.
  • İbn Useymin, Muhammed b. Salih. Mecmû‘u fetâvâ ve resâil İbn Useymin. 26 Cilt. Riyad: Dâru’l-Vatan-Dâru’s-Süreyya, 1413/1993.
  • İbnü’l-Münzir, Ebû Bekir Muhammed b. İbrâhim en-Nisâbûrî. el-Evsat fi’s-sünen ve’l-icma’ ve’l-ihtilaf. Ed. Ebû Hammad Sagir Ahmed b. Muhammed Hanif. 6 (1-5,11) Cilt. Riyad: Dâru Taybe, 1405/1985.
  • Kalkan, Cemal. “Şeyhulislâm Ebussuud Efendi’nin Risâle fi’l-Mesh-i ale’l-Huffeyn’i Adlı Eserinin Tahkikli Neşri”. Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (NKUIFD) 3/2 (2017): 143-194.
  • Karaman, Hayrettin. “Mezheb, çorap üzerine meshetmek ve namazların cem’i”. Erişim: 23 Nisan 2018. http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00433.htm.
  • Kardâvî, Yusuf. “Cevazü’l-Meshi ’ala’l-Cevrabeyn”. Erişim: 15 Ağustos 2014. http://qaradawi.net/new/all-fatawa/6716-2013-06-25-00-12-13.
  • Kâsânî, Alâüddîn. Bedâi‘u’s-sanâi‘ fî tertîbi’ş-şerâi‘. 2. Baskı., 7 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’lİlmiyye, 1406/1986.
  • Kāsımî, Muhammed Cemâleddin. el-Mesh ala’l-cevrabeyn ve’n-na‘leyn. Thk. Nâsırüddin elElbânî. Beyrut: Mektebetü’l-İslâmî, ts.
  • Kaya, Remzi. “Kıraat Açısından Abdest Ayeti”. Uludag Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi 5/5 (1993): 255-266.
  • Kudûrî, Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Ebî Bekr. el-Muhtasar. Thk. Kamil Muhammed. Beyrut: Dâru’lKütübi’l-İlmiyye, 1418/1997.
  • Kudûrî, Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Ebî Bekr. et-Tecrîd li’l-Kudûrî. 2. Baskı., 12 Cilt. Kahire: Dâru’s-Selâm, 1427/2006.
  • Kurtubî, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed. el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kur’ân (Tefsiru’l-Kurtubî). 20 Cilt. Kahire: Dâru’l-Kütübü’l-Misriyye, 1964.
  • Küçükaşçı, Mustafa Sabri - Bozkurt, Nebi. “Mescid-i Nebevî”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim: 13 Şubat 2019. https://islamansiklopedisi.org.tr/mescid-i-nebevi.
  • Mâverdî, Ebu’l-Hasen Ali b. Muhammed. el-Hâvi’l-kebîr. Thk. Ali Muhammed Muavvız - ve Adil Ahmed Abdu’l-Mevcûd. 19 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1419/1999.
  • Mehmed Zihni. Nimet-i İslâm (İkinci Kısım). 2. Baskı. İstanbul: Şirketi Mürettibiye Matbaası, 1324/1906.
  • Merginânî, Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr. el-Hidâye şerhu Bidâyeti’l-mübtedî. 4 Cilt. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Turasi’l-Arabî, ts.
  • Mevdûdî, Ebu’l-A’la. Meseleler ve Çözümleri. Trc. Yusuf Karaca. 2. Baskı., 5 Cilt. İstanbul: Risale yayınları, 1990.
  • Mevsılî, Abdullah b. Mahmûd. el-İhtiyâr li t’alîli’l-muhtâr. 5 Cilt. Kahire: Mektebetü’l-Halebî, 1356/1937.
  • Mevvâk, Ebû Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Gırnâtî. et-Tâc ve’l-iklîl li Muhtasari Halil. 8 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1416/1994.
  • Meydânî, Abdulganî b. Tâlib. el-Lübâb fi şerhi’l-Kitâb. 4 Cilt. Beyrut: Mektebetü’l-İlmiyye, ts.
  • Muhammed b. Abdülaziz, ed. Fetâvâ İslâmiyye. 4. Baskı., 4 Cilt. Riyad: Dâru’l-Vatan li’n-Neşr, 1415/1995.
  • Mutarrizi, Ebü’l-Feth Burhaneddin Nasır b. Abdüsseyyid b. Ali. el-Mugrib fî tertibi’l-mu’rib. Beyrut: Dârü’l-Kitâbi’l-Arabî, 1910.
  • Müzeni, İsmail b. Yahya. Muhtasaru’l-Müzenî. El-Ümm ile birlikte., 8 Cilt. Beyrut: Dâru’l Ma’rife, 1410/1990.
  • Nefrâvî, Ahmed b. Guneym b. Salim İbn Mühenna. el-Fevakihü’d-devani ‘alâ risâleti İbn Ebi Zeyd el-Kayravânî. 2 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Fikr, 1415/1995.
  • Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref. el-Mecmû‘ Şerhu’l-Mühezzeb. 20 Cilt. Beyrut: Dâru’lFikr, ts.
  • Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref. el-Minhâc şerhu Sahîhi Müslim b. Haccâc. 2. Bs, 18 Cilt. Beyrut: Dâru’t-Turâsi’l-Arabî, 1392/1972.
  • Okcu, Abdülmecit. “Taberî Tefsîrinde Abdest Ayetinin Yorumu ve Taberî’nin Konuyla İlgili Görüşleri Üzerine Bazı Mülâhazalar”. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 19 (2003): 219-248.
  • Özek, Ayşe Ulya. Ayağa Mesh Meselesi. İstanbul: Süleymaniye Vakfı Yayınları, 2016.
  • Özer, Salim. İbn Kemal’in İslam Hukuku Alanındaki Yazma Risaleleri. Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991.
  • Öztürk, Mustafa. Tefsirde Ehl-i Sünnet & Şia Polemikleri. 3. Baskı. Ankara: Ankara Okulu Yayıları, 2015.
  • Râzî, Fahrettin. Mefâtîhu’l-gayb. 3. Baskı., 32 Cilt. Beyrut: Dâru İhya’it-Turâsi’l-Arabî, 1420.
  • Sahnûn, Ebû Saîd Abdüsselâm b. Saîd et-Tenûhî. el-Müdevvenetü’l-kübrâ. 4 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1415/1994.
  • Salih b. Fevzan. el-Mülahhasu’l-fıkhî. 2 Cilt. Riyad: Dâru’l-’Âsıme, 1423/2002.
  • Semerkandî, Ebû Bekr Alâüddîn. Tuhfetu’l-fukaha. 2. Baskı., 3 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1414/1994.
  • Serahsî, Şemsü’l-Eimme Muhammed b. Ahmed. el-Mebsût. 30 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 1414/1993.
  • Şa’bânî, Abd Ali salih. “Risale keşfü’r-reyn an beyâni’l-mesh ala’l-cevrabeyn (Tahtâvî)”. Mecelletü’d-Dirâsâtü’t-Târihiyye ve’l-Hadariyye 6/18 (2018): 285-314.
  • Şâfiî, Muhammed b. İdris. el-Ümm. 8 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Ma‘rife, 1990.
  • Şentürk, Lütfi - Yazıcı, Seyfettin. İslam İlmihali. 19. Baskı. Ankara: Diyanet İsleri Başkanlığı, 2012.
  • Şeybânî, Muhammed b. Hasen. el-Asl. Thk. Muhammed Boynukalın. 12 Cilt. Beyrut: Dâru İbn Hazm, 1433/2012.
  • Şîrâzî, Ebû İshak Cemaleddin İbrâhim b. Ali. el-Mühezzeb. 3 Cilt. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, ts.
  • Şürünbülâlî, Hasan b. Ammar. Nûru’l-îzâh ve necâtü’l-ervâh. Beyrut: el-Mektebetü’l Asriyye, 2005.
  • Taberânî, Süleyman b. Ahmed. el-Mu’cemü’l-kebîr. Thk. Hamdi b. Abdülmecid Selefi. 2. Baskı., 25 Cilt. Kahire: Mektebetü İbn Teymiyye, 1994.
  • Tunç, Mazhar. “Çorap Üzerine Mesh Hadislerine Dair Bir Değerlendirme”. Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 6/8-9 (15 Aralık 2018): 22-49.
  • Turgut, Ali. “Cemâleddin el-Kāsımî”. TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim: 21 Şubat 2019. https://islamansiklopedisi.org.tr/cemaleddin-el-kasimi.
  • Uğur, Mücteba. “Kur’an-ı Kerim ve Sünnete göre Abdestte Ayakların Yıkanması”. İslami Araştırmalar 3/2 (1989): 16-28.
  • Uysal, Muhittin. Peygamber Günlerinde Giyim Kuşam ve Süslenme. Konya: Yediveren, 2004.