DÖNÜŞEN KİMLİKLER VE VATANDAŞLIK BAĞLAMINDA LAİK DÜŞÜNCE-SEKÜLER EYLEM

Öz Batı dışı toplumlarda laik düşüncenin ve seküler eylemin gelişiminde çok sık başvurulanbir örnek olarak Türkiye, laiklik ile İslam’ın karşılaştığı ilk coğrafya olması açısından manidardır.Türk ulus kimliğinin inşasında, kamusal alanın yeniden örgütlenmesinde ve vatandaşlıkkimliğinin oluşumunda başat bir rol oynayan Türkiye laikliği anayasal düzlemde din ve devletişlerinin birbirinden ayrılması ve devletin tüm inançlara eşit mesafede konumlanması şeklindeliberal, eşitlikçi ve çoğulcu bir Anglosakson laiklik tanımına sahiptir. Buna karşın özündebulunmamasına rağmen, kamusal alandaki uygulamalarında laikliğin, tek-tipleştirici, farklılıklarıtehlike olarak kodlayarak dışlayan, baskıcı ve militarist bir anlayışa bürünmesinin seküler eylemolarak açıklanması daha yerinde olacaktır.İdeal olan laik düşünce ile pratikteki seküler eylemarasındaki uyuşmazlık laikliğe karşı dindar kesimin tepkilerinin kamusal alanda giderekgüçlenmesinin önde gelen sebebi olmuştur. Laiklik tartışmaları günümüzde de sıcaklığınıkoruyan bir konudur. Laiklik ve sekülerlik tanımlarındaki kavram kargaşası halen devametmektedir. Bu çalışma, bu konu etrafında yapılan tartışmalarda yaşanan kavram kargaşasınaışık tutmayı, teorik tartışmalarla amaçlamaktadır.

___

  • AKŞİN, Sina, (2002),Türkiye Tarihi, İstanbul: Cem Yayınevi.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi-Cover
  • ISSN: 2147-2610
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 2012
  • Yayıncı: Kürşat Öncül