Bu makalede “Geniş Karadeniz Bölgesi” için ne gibi yeni ve cüretkar bir Avrupa-Atlantik stratejisi benimsenebileceği tartışılmaktadır. Makale, günümüzün alışılmış düşünce kalıpları dışına çıkarak bölgenin önümüzdeki on yılda Batı’ya demirlemesini sağlayabilmek için yapılması gerekenlere odaklanan eskilerden daha iddialı bir girişimdir. Bu strateji esas itibariyle 1990’larda ABD-Avrupa gündeminin merkezinde olan bütünleşmiş, özgür ve barış içinde bir Avrupa kurma vizyonunun ve stratejisinin uzantısıdır. Böyle bir stratejik yaklaşım ABD ve Avrupa’da ana siyasi hedeflerden biri haline gelmiş midir ya da gelmeli midir? Ortadoğu, Çin ve diğer bazı bölgelerde acil uluslararası sorunlar ve dış politika öncelikleri varken dünyanın bu bölümü böyle bir dikkat ve çabayı hak etmekte midir? Makalede bu soruya “evet” cevabı verilmekte ve bir yandan sözü edilen strateji tanımlanırken bir yandan da bu “evet”in nedenleri izah edilmektedir.