Osmanlı Devleti Dönemi’nde bir bozkır kasabası olan Ankara, Cumhuriyet Dönemi’nde başkent olmasıyla birlikte, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin düşünce yapısı ve aydınlığıyla beraber yeniden yapılanmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti Dönemi’nde kullanılmış olan eski teknikler bir kenara bırakılarak yerine Avrupai tarzda betonarme ve çelik donatı sistemi kullanılarak yapılar inşa edilmeye başlanılmıştır. Yerli ve yabancı mimarların yapmış olduğu projelerle, bir kasaba olmaktan çıkıp kısa süre içinde modern bir şehir görüntüsüne kavuşmuştur. Yeni kurulan Cumhuriyet ile birlikte sosyal, ekonomik, eğitim, kültürel ve devlet idaresinde geliştirdiği yeniliklere uygun olarak okul, hastane, banka, bakanlık, sosyal ve kültürel içerikli yapılar ve yönetimin sağlanacağı modern bir meclis binasına gereksinim duyulmuştur. Bu bilimsel araştırma yazısında Türkiye Cumhuriyet Dönemi başkenti Ankara’sının iki simge yapısı olan 2. TBMM binası ve Ankara Palas’ın mimari özellikleri ve çinileri süslemeleri ele alınacaktır. Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nde yoğun olarak kullanılan çini süsleme Osmanlı Devletinin batılılaşma etkisine girmesiyle beraber önemini kaybetmiştir. Araştırmaya konu olan yapılar mimari açıdan incelendiğinde; Avrupa’nın modern mimarisine ayak uydurması sonucunda bu yapılarda da betonarme ve çelik donatı sisteminin kullanılması söz konusudur. Bu eserlerin süsleme özellikleri incelenildiğinde ise tamamen Türk süsleme unsurları görülmektedir. Bu bilimsel araştırma yazısında her iki yapıda kullanılan çinilerin Türk çini sanatındaki yeri belirlenmeye çalışılacak ve bilim camiasına bu çiniler tanıtılacaktır.

Ankara, a step town in the period of the Ottoman Empire, has started to be restructured together with being the capital during the Republic period and dynamic Turkey Republic’s frame of mind and its intellectuality. The old techniques that were used during the Ottoman Empire period were put aside and the buildings were constructed by using European style reinforced concrete and steel reinforcement systems instead.  It has become a modern city being no longer a town in a short period of time with the projects carried by local and foreign architects. With the newly established Republic, in accordance with the innovations it developed in social, economic, educational, cultural and state administration, there was a need for a modern parliament building that would provide school, hospital, bank, ministry, social and cultural structures and administration. In this scientific research paper, the capital of Turkey Republic period, Ankara has two prominent symbols; 2nd Parliament building and the architectural features and tiles decorations of Ankara Palace will be discussed. The decorations which were extensively used during the Seljuk and Ottoman periods have lost importance with westernization of Ottoman Empire. When the architecture of the structures subject to research is examined. As a result of Europe’s adaptation to modern architecture, the use of reinforced concrete and steel reinforcement systems in these constructions is a matter of question. When the decoration features of these works are examined, it is seen that Turkish decorative elements are totally used. In this scientific research paper, the tiles used in both buildings will be tried to be determined in the art of Turkish tiles and these tiles will be introduced to the scientific community.