II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE AÇILAN SAĞLIK KURUMU KUDUZ TEDAVİHANESİ (DÂÛLKELP AMELİYATHANESİ)

Dünyada belirli aralıklarla devam eden salgın hastalıklar devletlerin önemli konularından birisi olmuştur. Avrupalı devletler kolera salgını gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle XIX. Yüzyılın sonlarından itibaren koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık vererek mikrobiyoloji bilimindeki gelişmeleri hızlandırmış ve sağlık teşkilatlarını kurumsallaştırmaya başlamışlardır. Osmanlı Devleti’nin Balkanlar, Kafkaslar, Anadolu, Arap Yarımadası, İran, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz’i birbirine bağlayan ticaret yollarını içinde barındıran coğrafi konumu idarî, askerî ve ticarî toplumsal hareketliliği besleyen bir rol oynarken, aynı zamanda salgın hastalıkların yayılmasını kolaylaştıran bir etken olmuştur. Bu hastalıklara karşı devlet başta karantina tedbirleri olmak üzere bir takım önlemler alsa da özellikle XIX. Yüzyıldaki kolera salgınları İstanbul ve Anadolu’nun tamamında etkili olmuş binlerce insanın ölümüne yol açmıştır. Bu durum Osmanlı Devlet yöneticilerini ve sağlık adamlarını Avrupa’daki mikrobiyoloji alanındaki gelişmeleri takip etmeye sevk etmiştir. 1885 yılında, Pasteur’ün ilk kuduz aşısı uygulaması Avrupa’da büyük bir etki uyandırmış dönemin padişahı II. Abdülhamid tarafından bakteriyoloji biliminin gelişmesi koruyucu hekimliğin temeli olarak algılanmış ve  Pasteur’un buluşunun ardından askerî tıbbiyeden bir sağlık ekibi oluşturularak Pasteur’den eğitim alması için Paris’e gönderilmiştir. 1887 yılı başlarında incelemelerini tamamlayarak İstanbul’a dönen sağlık ekibi, yanında getirdiği teknoloji ile Osmanlı Devletinde ilk mikrobiyolojik çalışmaların yapıldığı laboratuvarı kurarak yerli kuduz ve çiçek aşısını üretmiştir. Burada üretilen kuduz aşıları sayesinde bu hastalığın tedavisi Osmanlı’da yapılmaya başlanmış hastalar yurt içinde tedavi edilmiştir. Bu kurum Osmanlı Devleti’nde alanında örnek olmuş 1897’de Şam’da ve 1905’te Selanik’te birer kuduz tedavi merkezi açılmıştır. Bu tedavi merkezlerini sonraki yıllarda yenileri takip etmiştir. 1917’de Sivas’ta açılan Sivas kuduz tedavi merkezi, Milli Mücadele’de Türk ordusuna çiçek, tifo ve veba aşısı hazırlamıştır. Bu çalışmada Osmanlı Devletinde kurulan ilk modern mikrobiyoloji laboratuvarında yapılan çalışmalar ile bu kurumun Osmanlı sağlık ve bilim hayatına katkıları üzerinde durulacaktır.

Rabies Treatment Health Center Opened ın The II. Abdulhamıd Period (Dâûlkelp Operating Room)

Epidemic diseases that continue at certain intervals in the world have become one of the important issues of the states. European states focused on preventive health care since the late nineteenth century due to infectious diseases such as cholera outbreaks, have accelerated the developments in microbiology science and have started to institutionalize health organizations. Due to its geographical position, which contained trade routes connecting the Balkans, Caucasus, Anatolia, the Arabian Peninsula, Iran, North Africa and the Eastern Mediterranean, the Ottoman State played a role in promoting administrative, military and commercial social mobility and at the same time this situation facilitated the dissemination of epidemic diseases. Although the state took some measures against these diseases, especially the quarantine measures, cholera outbreaks especially in the 19th century caused the death of thousands of people and were influential in both Istanbul and Anatolia. This has led the Ottoman State administrators and health men to follow developments in microbiology in Europe. In 1885, Pasteur's first rabid vaccination application provoked a great influence in Europe. The development of bacteriology was perceived by Abdülhamid as the basis of the preventive medicine, and after Pasteur's invention, a health team from military medicine was created and sent to Paris for training from Pasteur. Having completed his studies in 1887 and returning to Istanbul, the health team produced the domestic rabies and flower vaccine by establishing the first microbiological studies laboratory in the Ottoman State. Patients treated with this rabies vaccine in the Ottoman clinic have been treated in Turkey. This institution was modeled in the Ottoman Empire, in Damascus in 1897 and in 1905 there was a rabies treatment center in Thessaloniki. These treatment centers were followed by new ones in the following years. Sivas rabies treatment center opened in Sivas in 1917 prepared flowers, typhus and plague vaccine for Turkish National Army in the National Struggle.This study will focus on the studies carried out in the first modern microbiology laboratory established in the Ottoman Empire and its contributions to Ottoman health and science life.

___

  • KAYNAKÇA A. Arşiv Belgeleri Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA)DH. MKT.:Dâhiliye Nezaret, Mektubi KalemiBOA., 5/24/Ra/1304/21Aralık1886.DH. MKT. Dosya No:5 Gömlek Sıra No: 224.BOA., 05/Ca/1304-30 Ocak 1887.DH. MKT. Dosya No:1396 Gömlek Sıra No: 29.BOA., 16/S /1306/22 Ekim 1888. DH. MKT. Dosya No:1556 Gömlek Sıra No: 104.BOA., 27/M /1305 /15 Ekim1887.DH. MKT. Dosya No:1457 Gömlek Sıra No: 87.BOA.,09/Ş /1306/10 Nisan1889. DH. MKT. Dosya No:1615 Gömlek Sıra No: 12.BOA., 27/R /1308-6 Mayıs1891. DH. MKT. Dosya No:1790 Gömlek Sıra No78.İ.DH.:İrade DâhiliyeBOA., 29/S /1306/4 Kasım 1888. İ.DH. Dosya No:1105 Gömlek Sıra No: 86566.M.V.:Meçlisi Vükela MazbatalarıBOA.,27/R /1308-6 Mayıs1889.M.V. Dosya No:43 Gömlek Sıra No: 39.Y.MTV.:Yıldız Evrakı, Mütenevvi MaruzatBOA.,27 R1317/4 Eylül 1899. Y.MTV. Dosya No:193Gömlek Sıra No: 138BOA.,14/Ca/1303/18 Şubat 1886. MTV. Dosya No:20Gömlek Sıra No:20.BOA.,04/L/1303/6Temmuz1886. Y.PRK. SGE. Dosya No:73Gömlek Sıra No:2.
  • B.Kitap, Makale ve TezlerKitapBABACAN, Recep.(2013). İmparatorluğun Son Nefesi Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han, Ege Basın Yayın Tesisleri, Denizli.ERGİN, Osman Nuri. (1940). İstanbul Tıb Mektepleri Enstitüleri ve Cemiyetleri, İstanbul Üniversitesi, Tıp Tarihi Enstitüsü Yayını, Osmanbey Matbaası, İstanbul.GÜMÜŞOĞLU, Firdevs.(2001). Türkiye’nin Pasteur’u Dr. Zekai Muammer Tunçman, Berfin Yayınları.HÜSEYİN, Remzi. (1306). Kuduz İlleti ve Tedâvîsi, Mekteb-i Tıbbıyeyi Mülkiye Matbaası, İstanbul.İHSANOĞLU, Ekmeleddin.(2006). Osmanlı Tabii ve Tatbiki Bilimler Literatürü Tarihi, C.1,IRCICA Yayınları, İstanbul.KÂHYA, Esin ve ERDEMİR. (2000). Ayşegül, Bilimin Işığında Osmanlı’dan Cumhuriyete Tıp ve Sağlık Kurumları, Türkiye Diyanet Vakfı Yayını, Ankara.KAZANCIĞİL, Aykut. (2000). Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji, Etkileşim Yayını, İstanbul.TUNÇMAN, Zekai Muammer. (1968).“Kuduz Hakkında Nasıl İhtisas Yapmak Zorunda Kalmıştım ” Uluslararası Mikrobiyoloji ve Kuduz Symposimu, İstanbul, Matbaası, İstanbul, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Yayını, ss.80-82.UNAT, Ekrem Kadri.(1996). “Muallim Miralay Dr. Hüseyin Remzi Bey ve Türkçe Tıp Dilimiz”, IV. Türk Tıp Tarihi Kongresi Kitabı, İstanbul, 18–20 Eylül, TTK Basımevi Ankara, 2003,ss. 239- 252_______________,(1989).“Türk mikrobiyoloji Tarihinde Önemli Bir Yıl:1886,” Tıp Tarihi Araştırmaları, ss.34-36_______________,(1970).Osmanlı İmparatorluğunda Bakteriyoloji ve Viroloji, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları, Çelçüt Matbaçılık, İstanbul.Yıldırım, Nuran.(2010). İstanbul’ un Sağlık Tarihi, Ajansfa, İstanbul.ZOEROS Alexsandr.(1315). Dâûlkelb Ameliyathanesi, Nevsal-i Afiyet, Ed.Besim Ömer, İstanbul, ss.96-99.
  • DergiARICAN, Işın. (2013). “Antik Çağlardan Gelen Korkulu Bir Rüya Kuduz”, Açık Bilim Aylık Çevirimci Bilim Dergisi, Mayıs.ETKER, Şeref.(2009). “Paul-Louis Simond ve Bakteriyolojihane-i Osmani’nin Çemberlitaş’ta Açılışı 21 Eylül 1911”,Osmanlı Bilimi Araştırmaları.MACAR, Elçin.(2013). “İstanbul’dan Ankara’ya: İstanbul Helen Edebiyatı Cemiyeti (Syllogos) Kütüphanesi’nin İzinde”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimleri Dergisi, 12,(23). ss.139-149.SB,(Sağlık Bakanlığı). 2005. Kuduz Kontrol ve Korunma Yönergesi, 28s
  • TezKARACAOĞLU, Emre.(2013). Hüseyin Remzi Bey ve Hüseyin Hüsnü Bey’in Mikrop Adlı Yapıtı ve Türk Tıp Bilimine Katkıları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ( Felsefe Bilim Tarihi) Anabilim dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.