BİLİŞSEL TEORİ VE ZİHİNSEL GELİŞİM

Zihinsel gerilik alanını bir araştırma uzmanlığı olarak ele alan psikologlar, çalışmalarını büyük ölçüde Deneysel Psikolojideki gelişmelere dayandırmaktadırlar. Bu onların teorilerinden ve deneysel metodlarm-dan anlaşılabilir. Örneğin, hayvanlar ve yetişkinlerle yapılan deneysel çalışmaların sonucu geliştirilen.pek çok teori, zihinsel özürlülerin araştırmalarında uygulanmıştır. Ellis (1963), zihinsel özürlülerin bellek fonksiyonlarını açıklayıcı nitelikte bir literatür derlemesini deneysel psikoloji labratuvarlarında kullanılan “uyaran izleme”yi (stimulus trace) ele alarak yapmıştır. Birkaç yıl sonra, normal yetişkinlerle çalışılan birincil ve ikincil bellek modellerinde, değişiklikler yaparak zihinsel özürlülerin bellek fonksiyonları ile ilgili bilgilere yeni bir örgütleme kazandırmıştır (Ellis, 1970). Aynı şekilde, Spatz (1963) Geştalt Teorisini, Zeaman ve House (1963) Dikkat Teorisini (Attention Theory), zihinsel özeürlülerin ' diğer davranışlarına uygulamışlardır.

SÖZCÜKLERLE DÖKÜLMEYENLER : Sınıfta Sözsüz İletişim

Sözel iletişim insanoğlunun üzerinde ençok çalıştığı etkinliklerden birisidir. İlkokuldan üniversiteye kadar her okul düzeyinde öğrencilerden konuşma ve yazı dilinin yapılarını öğrenmeleri istenir. Öğrenciler sözel dile hakim olmadıkça gerçek anlamda eğitilmiş sayılmazlar. Öte yandan sözsüz iletişim ise insanoğlunun üzerinde çok az durduğu bir etkinlik olagelmiştir. Günümüzde bile hala devlet okullarının programlarına temel bir ders olarak girecek önemde görülmemektedir. Oysa, insanların iletişim kurarken alıp gönderdikleri mesajlardaki anlamların % 80 kadar büyük bir oranını sözsüz dil oluşturmaktadır. Bu rahatsız edici bir orandır. Demek ki insân-oğlu bu gerçek ortaya çıkıncaya kadar iletişim ile ilgili çalışmalarında yanlışın üzerinde durmuştur.

___

  • ..