TÜRKİYE'DE ÖZELLEŞTİRME

Özelleştirme kavramı yalın anlamda, kamu işletmelerinin özel kişi ve kurumlara satışı olarak tanımlanmıştır (Webster's, 1983; 936). Ancak bu kavram kamu işletmelerinin satışı ile birlikte çok daha karmaşık konuları içermektedir. Bu yönü ile özelleştirme; dünya ekonomisindeki yeni gelişmeler karşısında devletin ekono­mik hayattaki rolünün yeniden düzenlenmesi anlamını içermekte­dir (Aşıkoğlu R., 1989; 41-63). Ekonomik hayatta özel sektörün varlığının ve etkinliğinin arttırılması, devletin etkinliğinin azaltıl­ması özelleştirmeden beklenen temel amaçtır. Kamu kuruluşlarının özel kişi ve kurumlara devredilmesi ile verimliliğin, dolayısıyla üretimin artacağını ileri sürenlere göre özelleştirmenin bir büyüme politikası olduğunu savunanlar vardır (Poole, R . ve Fıxler, P, 1987; 613). ·Bazı ülkelerde faaliyet göste­ren işletmeler, kendilerine verilmiş yasal imtiyazlar ile tekelci; artları taşırlar. Bu tür işletmelerin özel sektöre devri ve yeni ku­rulacak işletmelerin bu sektörde yatırım için teşvik edilmesi, ser­best rekabete dayalı piyasa koşullarının daha sağlıklı işlemesine olumlu yönde etki edecektir. Kamu kurum ve kuruluşlarının özel­leştirilmesi amacıyla, hisse senetlerinin çıkarıp halka satılması, birçok kişinin hisse senedi satın almasını sağlayarak, bu işletme­lerin karlarından birçok kişinin yararlanmasını sağlayacaktır. Özelleştirme yalnızca, kamu kurum ve kuruluşlarının halka satılması olarak ele alınıp incelendiğinde, sağlıklı sonuçlara ulaş­mak mümkün değildir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde serma­ye daha da sınırlıdır. Bu yönü ile kamu kurum ve kuruluşlarının satışından elde edilen fonların nasıl değerlendirileceği, özellikle hangi alanlara aktarılacağı da en az satış kadar önemli olmalıdır. Özelleştirme konusunda yapılan teorik çalışmaların ve özel­leştirme uygulamalarının son yıllarda bütün dünyada giderek art­tığı görülmektedir. Özelleştirme süreci yalnızca bir ülkedeki kamu işletmelerinin satışını içermemelidir. Özelleştirme sürecinin altın­da yatan amaç, piyasa güçlerinin rolünü artırarak ülke ekonomi­sinin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Bu konuda başarılı olabil­mek için rekabeti teşvik edecek bir piyasanın tüm araçları ile dev­reye sokulması gereklidir. Bir ülkede uygulanacak özelleştirme programı o ülkedeki ekonomik yapının özel şartlarına göre şekil­lendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler:

Özelleştirme, Finans

___

APAK, K; AYDINBEYLİ, C. (1952), Türkiye'de Devlet Sanayi Ve Maadin İşletmeleri. İzmir; Selüloz Basımevi.

AŞIKOGLU, Rıza (1983), Sermaye Piyasası Aracı Olarak Enflaısyon Ortamında Tahvilleri Değerleme. Eskişehir: Anadolu Üni­versitesi Yayını.

AŞIKOGLU, Rıza (1989), «Privatization In The DerveLoping World», Kütahya İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 1989, pp. 41-63.

BOLAK, Mehmet (1990), «Sermaye Piyasası», Banka Ve Ekonomik Yorumlar.

BÜKER, Semih, .AŞIKOĞLU, Rıza (1990, Finansal Yönetim. Eski­şehir.

CEVİZOGLU, M. Hulki (1989), Türkiye'nin Gündemindeki Özel­ leştirme. İstanbul; İlgi Yayıncılık.

POOLE, Robert, FIXLER, Pihilip (1987), «Privatization Of Public­ Sector Services in Practice: Eperience and, Patantiel» Journal Of PıoUcy Anıd Analysis And Management.

RAMANADHAIM, V. V. (1987), Studies in Puiblic Enterprııse, From 'Evulation, New Jersey; Frank Cass And Company Limited.

TEKBAŞ, Şükrü (1988), «İMKB'deki Sıon Gelişmeler Ve Özelleş­tirme». Banka Ve Ekıonomik Yorumlar.

TEKBAŞ, Şükrü (1989), «Hisse Senedi Riski Ve Verimi İle Bir Portföy Moıdeli» Banka Ve Ekonomik Yorumlar.

----, Weıbster's New Colleqiate Dictionary 9th ed. Springfield Mass; Merriam 1983,

----, Anavatan Partisi Programı (1983), Ankara Semih Ofset Matbaacılık.