Sumerlilerin Kökeni ve Kültürü

Sumerliler Mezopotomya’nın yerli halkı olmayıp, buraya M.Ö. 3500 yılları dolaylarında dışarıdan gelmişlerdir. Fakat onların Mezopotamya’ya nereden geldikleri henüz kesin olarak belirlenememiştir. Bu hususta bilim adamları tarafından birçok görüş ileri sürülmüştür. Bunlar arasında en kuvvetlisi, Sumerliler’in Mezopotamya’ya Aral gölü çevresinden, yani Orta Asya’dan geldikleri şeklinde ileri sürülen görüştür. Bu görüşte olan bilim adamları, Sumerliler’in eski Türk topluluklarından biri veya Türklerle ilgili bir kavim olabileceği kanaatine varmışlardır. Öte yandan, Sumerlilerin dilleri de bu görüşü destekler mahiyettedir. Zira, Sumerce yapı bakımından Türkçe’nin de dahil olduğu “eklemeli” veya “bitişken” diller grubu içerisinde yer almaktadır. Sumerce ile Türkçe’yi kelime yapısı, kelime türetme, cümle ve kelimenin isimleştirilmesi, bağlaçsız sıralama ve kuralları, zincirleme kuralları, fiil ve isim cümleleri, çoğul ekleri bakımından karşılaştırabilmek mümkündür. Sumerce’nin kelime kökleri değişmez. Bu dilde tek hecelilik daha hakimdir. Sumerce’de kelime kökü gramer elamanlarının eklemesi ile Hint Avrupa dillerinde olduğu gibi değişikliğe uğramaz. Bu özellikler Türkçe’de de aynen görülür. Sumerce’deki kelime türetme kuralları da Türkçe’ye çok benzemektedir. Sumerce’nin başlıca özelliği tek tek kelimelerin veya cümle parçalarının gramer bakımından birbirleriyle olan ilişkilerini, bunları kelime zinciri haline getirerek ifade etmesidir. Türkçe’de de aynı özellikler görülür. Fiil ve isim cümleleri ile çoğul ekleri bakımından da her iki dil arasında benzerlikler bulunur. Dil özellikleri bakımından Türkçe ile karşılaştırılabilen Sumerce’nin Türkçe müstesna olmak üzere hiçbir dille kanaat verici etimolojik tek bir kelime aynılığı bulunamamıştır. Türkçe ve Sumerce kelimeler insan, tanrı ve tabiat grupları oluşturulmak suretiyle karşılaştırılmıştır. Çok sayıda Sumerce ve Türkçe kelimenin aynılığı ortaya çıkarıldıktan sonra birbirleriyle hiç ilgisi bulunmayan diller arasındaki tesadüfi kelime uygunluklarının bir mucize olduğu ortaya konulmuştur. Arkeolojik ve antropolojik belgeler de Sumerlilerin kimliğinin belirlenmesine katkı sağlıyor ve Türklükleri tezini güçlendiriyor. Sumerlilerle Subarlılar, Kutlar, Kaslar, Elamlılar, Hurriler ve Urartuluların aynı kökten gelen kavimler oldukları artık bütün bilim çevrelerinde kabul görüyor. Onlara ait belgeler de dillerinin tıpkı Sumer dili gibi bitişken ve eklemeli bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Hatta dillerine ait kelimeler Türkçe kelimelerle karşılaştırılabiliyor. 

Origin and Culture of Sumerians

Sumerians are not natives of Mesopotamia and came from outside that are around 3500 B.C. It could not be determined certainly, however, from where they came to Mesopotamia. Scientists put forward many views on this subjects. Most dominant among them is the view which suggests that Sumerians came to Mesopotamia from the region around the Aral Sea that is from Central Asia. The scientistswho believe this agree that the Sumerians may be one of the ancient Turkish societies or a tribe related to the Turks. Moreover, the Sumerian language also appears to support this view. As a matter of fact, the Sumerian language is an “agglutinative” language, a group that includes Turkish. It is possible to compare the Sumerian language with Turkish in terms of world structure, word derivation, sentence structure, the naming of words, word order without conjunctions and its rules, the rules chaining, verbal and noun sentences, and plural suffixes. The roots of words do not change in the Sumerian language. Single syllables ocur more frequently. The root of the words in the Sumerian language does not change by adding grammar elements as the India-European languages do. These exact same properties are seen in Turkish. The rules of word derivation in the Sumerian language are olso very similar to Turkish. The essential feature of the Sumerian language is that it expresses the relations of individual words and sentence parts with each other in terms of grammar, making them a word chain. Turkish has the same features as well. There are similarities between these two languages also in terms of verbal and noun sentences and plural suffixes. Not even one convincing etymological word similarity could be found between any language and the Sumerian language that could be compared to Turkish in terms of language properties. Turkish and Sumerian words were compared, by the forming of human, god and nature groups. After many similarities between Sumerian and Turkish words were found, it was suggested that coincidental word relevance between any languages that had no relation with each other would be a miracle. Archeological and anthropological documents also contribute to defining the Sumerians identity and strengthen the thesis connening their Turkishness. Not it is accepted by all scientific circles tha the Sumerians, Subarians, Kuts, Kas, Elamians, Hurris and Urartians are tribes that came from the same origin. The documents belonging to them show their languages have an agglutinative structure like the Sumerian language. The words belonging to their languages can even be compared with Turkish words. 

___

  • HROZNY, Fr, Ninib und Sumer, (yayl. y.), (y.y.). 1908. HROZNY, B, Die Aelteste Geschichte Vorderasiens und Indiens, Melantrich, Praque, 1940. KINAL, F, Eski Mezopotamya Tarihi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara, 1983. KINAL, F, Eski Anadolu Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1987. KOPPERS, W, “Etnolojiye Dayanan Cihan Tarihinin Işığı Altında İlk Türklük ve İlk İndogermenlik”, Belleten, V, 17- 18, s. 439- 480, 1941. KOŞAY, H. Z, Elamca-Türkçe Dil Akrabalığı, Çankaya Matbaası, Ankara, 1937. KOŞAY, H. Z, “Türk Dili ile İlgili Prehistorik İzler”, Belleten, XXXVI/141, s. 71- 72, 1972. KRAMER, S. N, Tarih Sumer’de Başlar, (çev. M. İlmiye Çığ), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1990. KRAMER, S. N, Sümerler, Kabalcı Yayıncılık, İstanbul, 2016. LANDSBERGER, B, “Sümerler” Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Dergisi, I/5, s. 89- 96, 1943. LANDSBERGER, B, “Mezopotamya’da Medeniyetin Doğuşu”, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Dergisi, II/3, s. 419- 429, 1943. NEU, E, Das Huritische: Eine Altorientalische Sprache in neuem Licht, Mainz, 1988, ÖGEL, B, İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1984. ÖZER, Y. Z, “Son Arkeolojik Nazariyeler ve Subarlar”, II. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, İstanbul, s. 115- 125, 1943.