Muslim-Turkish minority’s freedom of religion and conscience and the problem of head muftiate in Bulgaria between 1989 and 2011

İnsan haklarının yanı sıra, azınlık hakları konusu günümüzde uluslararası ilişkilerde ve uluslararası hukukta rol oynayan en önemli faktörlerden biri durumuna gelmiştir. Azınlık hakları artık devletlerin milli yetki alanı dışında sayılmakta ve meşru uluslararası ilgi konusu olarak kabul edilmektedir. Azınlık hakları konusu birkaç nedenden dolayı Bulgaristan bakımından hayati öneme sahiptir. Birincisi, Bulgaristan, başta Müslüman-Türk azınlık olmak üzere, geniş bir azınlık kitlesine ev sahipliği yapmaktadır. İstisnai bazı dönemler hariç, geçmişte Bulgaristan yönetimi ile Müslüman-Türk azınlık arasındaki ilişkilerin sorunlu olması konuyu önemli kılmaktadır. İkincisi, Bulgaristan’da reel sosyalist rejimin yıkılıp yerine Batı tipi çoğulcu parlamenter sistemin yerleştirilmesi sırasındaki geçiş süreci, diğer eski Doğu Bloku ülkelerinden farklı olarak kansız atlatılmış ve etnik gruplar arasında şiddet olaylarına rastlanmamıştır. Üçüncüsü, Doğu Bloku’nun çökmesiyle birlikte Bulgaristan, kendisini Batı ile özdeşleştirerek Batılı uluslararası örgütlerin üyesi ve Batı’nın bir parçası olmaya yönelmiştir. Bundan ötürüdür ki Bulgaristan, Batı demokrasilerinin ilkeleri çerçevesinde azınlıklarla ilgili politikasını köklü şekilde değiştirmiştir. Olumlu yöndeki değişikliklere rağmen bazı sorunlar da devam etmiştir. Bu çalışmada Müslüman-Türk azınlık bakımından din ve vicdan özgürlüğü konusunda 1989-2011 döneminde yaşanan olumlu gelişmelerle, başta Başmüftülük olmak üzere karşılaşılan sorunların aktarılması amaçlanmıştır.

Along with human rights, the issue of minority rights today has become an important issue in international relations as well as in international law. Minority rights are considered to be a valid international concern outside the realm of national jurisdiction of states. The issue of minority rights is of utmost importance for Bulgaria for a number of reasons. First, Bulgaria is home to a large number of minority groups including a sizeable Muslim-Turkish minority. Apart from certain exceptional periods, the problematic relations between the Bulgarian administration and the Muslim-Turkish minority in the past make this issue important. Second, unlike other former Eastern Block counties, the transition period from real socialist regime to pluralist parliamentary system witnessed no bloodshed or acts of violence among ethnic groups. Third, with the collapse of the Eastern Block, Bulgaria has aligned itself with the West striving to become a member of Western international organizations and part of the Western world. This is why Bulgaria has changed her minority policy radically along the lines of western democracies. Despite the progress made, there remain a number of problem areas. The aim of this article is to discuss the progress made in Muslim-Turkish minority’s rights of religion and conscience during the 1989-20011 period and the problems faced along the way relating in particular to the Head Muftiate.

___

  • Arık, M. O., "Ölümsüz Sinan", Sanat Dünyamız, Year 3, No: 7 (May 1976), İstanbul, pp. 45-47.
  • Arık, M, O., Turkish Art and Architecture, Ankara, 1985.
  • Arseven, C, E., Türk Sanatı Tarihi, III. Fascicle, İstanbul.
  • Aslanapa, O., Mimar Sinan 'ın Hayatı ve Eserleri, Ankara, 1988.
  • Aslanapa, O., Türk Sanatı, 2nd ed., İstanbul, 1989.
  • Kuban, D., "Mimar Sinan ve Türk Mimarisinin Klasik Çağı", Mimarlık 11, Year 5, No: 49 (November 1967), İstanbul, pp. 14-34.
  • Kuban, D., "Sinan'ın San'atı", Türkiyemiz, Year 2, No: 3 (February 1971), İstanbul, pp. 2-13.
  • Kuban, D., "Architecture of the Ottoman Period", The Art and Architecture of Turkey, Switzerland, 1980, pp. 137-169.
  • Sözen, M., Arık, R., Asova, K., and others, Türk Mimarisinin Gelişimi ve Mimar Sinan, İstanbul, 1975.
  • Yetkin, S. K., Türk Mimarisi, Ankara, 1970.