Bu makale Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin siyasi katılımını ulusötesi bir bağlamda analiz etmektedir. Siyasal egemenliğin temelini oluşturan önemli olgulardan biri olarak siyasi katılım, demokrasi ve entegrasyon için de son derece önemlidir. Bu bağlamda farklı politik yaklaşımları/bakış açılarını, siyasi ilgi ve siyasete katılım derecelerini açıklamak önem teşkil etmektedir. Bu amaçla, makalede açıklanan ampirik çalışma Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenlerin hem Alman hem de Türk siyasetine olan ilgilerini ve iki ülkedeki seçimlerdeki parti tercihlerini incelemektedir. Elde edilen araştırma verilerine göre katılımcılar, ilk etapta Türkiye’deki siyasi süreçlere Almanya’dan daha fazla ilgi göstermekteler; ancak yasal katılım oranları, yasal vatandaşlık hakları ve eğitim oranlarının yüksekliğine ve artışına bağlı olarak Alman siyasetine olan ilgi de artmaktadır. Ayrıca, farklı gruplar arasında, ulusaşırı bir yönelim temel bir faktör olarak gözlemlenebilir. Parti tercihlerindeki görünür karşıtlıklarsa (Almanya’da daha sol görüşlü partiler, Türkiye’de daha muhafazakar- dindar partiler) pragmatik tercihler ile açıklanabilir

This article analyses the political participation of Turkish migrants in Germany within a transnational context. This issue is highly eminent for democracy and integration and it constitutes the fundamentals of political sovereignty. Therefore, explaining the diverse political mindsets as well as the grade of interest and participation in political issues is of high importance. This article analyses the findings of the empirical study conducted with Turkish migrants in Germany focussing on their political interests and party preferences in both countries. The survey results show at first higher interest for political processes in Turkey than in Germany; but with rising legal participation, higher citizenship rights and higher education, the interest for German politics increases. But however, throughout the different groups, a transnational orientation is the main observable factor. The apparent contradiction of the party preferences (in Germany more left wing oriented parties, in Turkey more conservative-religious parties) can be explained with pragmatic setting of priorities.