The US Strategy of China Under the Bush Administration (2001-2006)

Sovyetlerin çöküşünün hemen akabinde, birçok araştırmacı, Soğuk Savaş'ın yapısal kısıtla-malannm yokluğunda çok kutuplu dünya düzenini değiştirecek ve ABD hegemonyasına meydan okuyacak yeni güçlerin ortaya çıkacağı iddiasında bulundu. Hâlihazırda, ABD politikalarının stratejik ağırlığı büyük oranda Orta Doğu'da olsa bile Çin ile ABD arasındaki ilişkiler dünya siyasetinde daha merkezi bir konuma gelecektir zira Çin, gelecekte tek kutuplu dünya düzenine veABD'nin dünya siyasetindeki hâkim konumuna meydan okuyacak en olası aday olarak görülmektedir. Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin mevcut durumunu anlamak ve gelecekte ilişkilerdeki muhtemel değişiklileri öngörmek, Bush yönetimi altındaki ABD'nin Çin stratejisinin kapsamlı bir tahlilini gerektirmektedir. ABD'nin küresel üstünlüğü, Çin'in süreklilik gösteren iktisadi kalkınması, Çin'in uluslararası siyasetin değişik yönlerinde kendini belli eden siyasi etkinliği ve Çin'in askeri modernizasyonu Bush yönetimi altındaki ABD'nin Çin stratejisini belirleyen temel parametreler olarak ortaya çıkmakta. Bush yönetimi, Çin'i uluslararası siyasi ve iktisadi mekanizmalara eklemlemek, Çin nüfuzunun bölgesel yayılmasını zapt etmek ve böylece eşzamanlı olarak Çin'in kendisi ile ilişkiye girmesini ve Çin'i çevrelemeyi amaçlamaktadır. Ne var ki, Çin'in çevrelenmesi baskın stratejidir çünkü Bush yönetimi Çin'in kendisi ile ilişkiye girmesini Çin'i çevrelemenin dolaylı bir yolu olarak görmektedir. İki ülke arasında ilişkilerin geleceği açısından Çin'in yükselişinin ABD tarafından karşı mı konulacağı yoksa ABD'nin buna uyum mu sağlayacağı akademide ve siyasi çevrelerde tartışılan bir konu olmaya devam etmekte.
Anahtar Kelimeler:

ABD, Çin

Bush Hükümeti Döneminde ABD'nin Çin Stratejisi (2001-2006)

In the immediate aftermath of the collapse of the Soviet Union, several scholars contended that in the absence of the structural constraints of the Cold War, new powers, which were expected to alter the unilateral world order and challenge the US hegemony, would emerge. Although currently the US strategic gravity is predominantly in the Middle East, the relationship between China and the United States will probably become more central to the world politics since China is deemed as the most likely challenger to the unilateral world order and the US hegemonic position in the future. Attempts to understand current relations between the two states and to anticipate prospective changes in these relations in the future, which are expected to transform the international politics, entail an inclusive analysis of the US strategy of China under the Bush Administration. Global primacy of the US, Chinese continual economic development, Chinese political activism in diverse aspects of international politics, and Chinese military modernization appear to be the main parameters of the US strategy of China under the Bush Administration. The Bush Administration aims at integrating China into international political and economic mechanisms, curbing the regional expansion of Chinese influence, and thereby concomitantly containing and engaging China. Yet, containment is the dominant, perhaps the sole, strategy as engagement is deemed as an indirect means of containing China by the Bush Administration. Regarding the future of bilateral relations between two states, whether the rise of China is to be confronted or accommodated by the US is still debated, both in the academia and in political circles.
Keywords:

USA, China,

___

Uluslararası Hukuk ve Politika-Cover
  • ISSN: 1305-5208
  • Yayın Aralığı: Yılda 5 Sayı
  • Başlangıç: 2018
  • Yayıncı: Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu