Antik Yunan’dan günümüze kalan çok sayıdaki efsaneden biri de Güneş Tanrısı Helios’un oğlu Phaethon’a dair olandır. Delikanlı, babasının her gün gök kubbede sürdüğü ışık saçan arabasını bir kez olsun kullanmak istemiş. Helios, oğlunun bu isteğini –gönülsüz de olsa- kabul etmiş. Dizginleri eline alan Phaethon, tanrısal arabayı sürmeye başlamış. Ne var ki öyle yükselmiş ki korkuya kapılarak, izlemesi gereken güzergâhtan ayrılmış ve yeryüzüne fazla yaklaşmış. Dağları, tepeleri ateş sarmış. Nehirler buhar olmuş. Zeus, olaya müdahale ederek, delikanlının üzerine bir şimşek savurmuş. Phaethon, Eridanos (Po) Nehri’ne düşmüş. Ölümünün ardından da gökyüzündeki yıldızların arasına yerleştirilmiş. Çok üzülen kız kardeşleri (Helios kızları) ise birer kavak ağacına dönüşmüşler. Öte yandan kavaklardan süzülen gözyaşları, katılaşıp kehribar oluvermişler. Bu çalışmada, Phaethon’un öyküsünü, birden çok şekliyle yahut Eski Yunanlı ve Romalı yazın ustalarından seçtiğimiz örneklerle aktarmaya çalıştık.