İNŞÂ BAĞLAMINDA SÂLİM EFENDİ TEZKİRESİNDE “ÂLÎ ÜSLÛP” ÇÖZÜMLEMELERİ

Edebiyat verimleri nazım/nesir karışık örnekler de olmasına rağmen genel olarak nazım ve nesir olarak iki şekilde ele alınıp incelenir. Sözlükler Arapça kökenli nazım kelimesini: Dizmek, ipliğe inci dizmek, edebiyatta ölçülü ve kafiyeli mısra kümeleriyle kurulan söz ve yazı olarak verirken nesir kelimesini ise, saçmak dağıtmak nazmın dışında söz söyleme ve yazmaya nesir demişlerdir. Edebiyat terimi olarak nesir için genellikle inşâ kelimesi benimsenirken, bu alanda yazılmış eserlerin genel adı olarak da münşeât kelimesi kullanılmıştır. Bu nazım-nesir ayırımında edebiyatın nazım yönünün daha rağbet görüp öne geçtiği görülür. İnşâ alanına giren eserler olarak tezkireler başta olmak üzere dînî-tasavvufî ahlâkî eserler, tefsirler, fetvalar, menâkıb-nâmeler, seyahat-nâmeler, mektuplar, gazavat-nâmeler ve buna benzer eserler sayılabilir. İnşâ geleneğinin önemli ve vazgeçilemez faaliyetlerinden biri de şuarâ tezkireleridir. Şuara tezkirelerinin dili Arapça-Farsça kelime ve terkiplerle doludur. Tezkirelerde kullanılan dil, yazanın bireysel bir tercihi olmayıp, kuralları ilm-i inşâ ile belirlenmiş, esası muhatabın sosyo-kültürel statüsüne uygun “edebî dil” ile yazmaktır. Genellikle kendileri de şâir olan şuarâ tezkirecileri, eserin diline de önem vermişler, özellikle sosyo-kültürel konumu yüksek zümreye mensup “âlî” kişilerin biyografik künyelerini verirken; ses, söz ve söyleyişe dayalı sanatlarla şiir estetiği içinde edebi nesrin örneklerini vermişlerdir. XVIII. yüzyıl şuarâ tezkirecilerinden olan Sâlim Efendi; antolojik künye yazıcılığının yaygınlaştığı bir dönemde, sadece Herat Ekolü biyografik künye yazıcılığının temsilcisi olmamış, Sinan Paşadan sonra duraklama yaşayan Türk yazı dilinin “süslü/edebî nesir” sahasının da güzel bir örneğini vermiştir.

ANALYSIS OF THE "ÂLÎ ÜSLÛP (UPPORE WORDING)” IN THE CONTEXT OF CONSTRUCTION

Literature is a field that produces products by processing language existence in verse and prose. Despite the fact that literary achievements are mixed examples of prose / prose, they are examined and examined in two ways as verse and prose in general. Dictionaries Arabic verse word. Sequence, pearl array in the thread, measured and rhyme in verse and rhyme as a word and writing established by the clusters of verse, prose, and distracting to spread the word except to say and write prose. Literature is generally used as a construction word for prose, while the term 'universal word' is used as the general name of works written in this field. It is seen that in this verse-prose difference, the verse direction of the literature is seen more favorably. Among the works entered into the field of construction are the religious and mystical moral works, especially the theses, the commentaries, the fetwa, the menâkıb-nâmeler, the travel book, the letters, the gazavat-nâmeler and similar works. One of the important and indispensable activities of construction tradition is şuarât collection of biographies The language of the tezkires is filled with Arabic-Persian words and lyrics. The language used in Tezkires is not an individual preference of the writer, but rather a "literary language" which is determined by rules and is in accordance with its socio-cultural status. The poetry singers, who are usually poets themselves, also paid attention to the language of the work, especially when they gave biographical clues of "folk" who belonged to the sisters with high socio-cultural status; they gave examples of literary prose in poetry esthetics with arts based on sound, speech and discourse. XVIII Efendi, who is one of the sultan's writers callecting of biographies of the century; At a time when the anthropological writer was widespread, not only Herat Ekol was a representative of the biographical literature writer, but also gave a good example of the "fancy literary prose" scene of the Turkish writing language, which was stagnant after Sinan Paşa.

___

  • Akün, F. (2013). Divan Edebiyatı, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul.
  • Banarlı, N. S. (1971). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, C.I-II, İstanbul.
  • Devellioğlu, F. (1970). Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Sözlük, Ankara.
  • Ercilasun, A. vd., (1985). “Başlangıcından Günümüze Kadar Büyük Türk Klasikleri Tarih Antoloji Ansiklopedisi, Ötüken Neşriyat-Söğüt Yayıncılık, C. II, İstanbul.
  • Genç, İ. (2008). Edebiyat Bilimi Kuramlar-Akımlar-Yöntemler, İzmir.
  • Gökyay, O. Ş. (1974). “Tanzimat Dönemine Değin Mektup”, Mektup Özel Sayısı, Türk Dili Dergisi, s. 274.
  • İnce, A. (2005). Tezkiretü’ş-Şuarâ Sâlim Efendi, Ankara.
  • İnce, Ö. (2011). İnşâ Bağlamında Klâsik Edebiyat ve Toplum, İzmir.
  • İsen, M. (1990). Latîfî Tezkiresi, Ankara.
  • İsen, M. (1997). Ötelerden Bir Ses (Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler), Akçağ Yayınları, Ankara.
  • İsen, M. vd., (1988). Tezkirelere Göre Dîvân Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ankara.
  • İsen, M. vd., (2009). Şair Tezkireleri, s. 108, Ankara.
  • İsen, M., vd., (2002). Eski Türk Edebiyâtı El Kitabı, Ankara.
  • Kılıç, F. (1998). XVIII. Yüzyıl Tezkirelerinde Şâir ve Eser Üzerine Değerlendirmeler, Ankara.
  • Levend, A. S. (1973). Türk Edebiyatı Tarihi, C.I-Giriş, Ankara.
  • Mengi, M. (1995). Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Tarihi-Metinler, II. Baskı, Ankara.
  • Pala, İ. (1989). Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, II. Baskı, Ankara.
  • Sarı, M. (1982). El Mevârid/Arapça –Türkçe Lügat, İstanbul.
  • Tansel, F. A. (1964). “Türk Edebiyatında Mektup” Tercüme Dergisi, s. 77-80, Ankara.
  • Yalçınkaya, Ş. (2010). Sanatlı Nesir Metinlerinde Türkçenin İzini Sürmek. III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir).