DİLBİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE TANIM SORUNU VE AD TANIMI

Giriş: Tanım cümleleri tanımlanan şeyin bütün özelliklerini ve türlerini kapsayıcı olmalı; ona zıt olan, onunla ilgisiz olan öğeleri de dışarıda bırakmalıdır. Ayrıca; ayrıntılara girmemek, geniş ve genel anlamlı sözcüklerle oluşturulmak, açık ve duru anlatımlı olmak, çabuk öğrenilebilmek ve kolayca unutulmamak da bir tanımın en önemli nitelikleridir. Kavramsal Çerçeve: Kitaplarında ya da yazılarında "ad" konusu işlenen ve "Kaynaklar" bölümünde kitaplarına ya da yazılarına ilişkin kaynak bilgisi verilen Ahmet Topaloğlu, Doğan Aksan, Engin Yılmaz, Haydar Ediskun, Himmet Biray, İlhan Ayverdi, Mehmet Hengirmen, Muharrem Ergin, Muhittin Bilgin, Neşe Atabay - İbrahim Kutluk - Sevgi Özel, Tahir Nejat Gencan, Tahsin Banguoğlu, TDK - Türkçe Sözlük, Vecihe Hatiboğlu, Zeynep Korkmaz; doğal olarak birer "ad" tanımı da yapmışlardır. Tartışma: Bu tanımlarda değişik sayıda eksikler ya da yanlışlar bulunmaktadır. Söz konusu on beş kaynaktaki ad tanımlarında bulunan eksikler, yanlışlar birlikte ele alındığında şu yedi maddede incelenebilir: 1. Gereksiz sözcük kullanılarak tanımın uzatılması, 2. Ad tanımına uygun olmayan sözcükler kullanılması, 3. Adın tanımının -"ada ad denir" biçiminde - kendisiyle yapılması, 4. Ayrıntılara girilmesi, 5. "Kavram adları"nın tanımın kapsamı dışında bırakılması, 6. "Öbek biçiminde adlar"ın tanımın kapsamı dışında bırakılması, 7. Adın tanımının, başka sözcük türlerinin tanımlarıyla karıştırılması. Sonuç ve Öneriler: Bilindiği gibi; Türk Dilbilgisinde, "ad" teriminin iki değişik anlamı vardır: 1. Bu terim, "ad, sıfat, adıl, belirteç" türlerini kapsayacak anlamda kullanılmaktadır. "Ad" sözcüğünün, daha çok dilbilgisi kullanılabildiğini görüyoruz. Bu anlamdaki "ad"a "geniş anlamda ad" diyebiliriz. (Engin Yılmaz, buna "ad" değil, "isim" denmesini önermektedir.) yayınlarında ve derslerinde bu anlamda 2. Dilbilgisi yayınlarında ve derslerinde, "ad" sözcüğünün "sıfat, adıl, belirteç" türlerini içermeden, onları dışarıda bırakacak bir anlamda kullanılması da yaygındır. Toplumsal yaşamda ise, her zaman bu anlamda kullanılmaktadır. Bu anlamdaki "ad"a "dar anlamda ad" diyebiliriz. Yukarıya yazıp değerlendirdiğimiz ad tanımlarının bulunduğu kaynakların yazarları, "ad" teriminin anlamına ilişkin böyle bir ayrım yapmıyorlar ya da bu ayrımı gözeterek tanımlarını oluşturmuyorlar. Türkçedeki sözcükleri "ad, sıfat, adıl, belirteç, fiil, ilgeç, bağlaç, ünlem" adlarıyla sekiz türe ayırdıktan sonra; "ad" başlığı altında yapılan tanımlar, ancak "dar anlamda ad" tanımları olabilir, Söz konusu kaynaklardaki tanımların üstlerindeki başlıklardan ve onları oluşturan kimi sözcüklerden de; bunların "dar anlamda ad" tanımları oldukları anlaşılmaktadır. Yanlış anlamaları önlemek ve bilgileri netleştirmek için; biz, "geniş anlamda ad" ile "dar anlamda ad" tanımlarını ayrı yapacağız. "Geniş anlamda ad"ın tanımı şöyle yapılabilir: Geniş anlamda ad: Varlıkların - kavramların, bunların özelliklerinin, eylemlerin yapılış - oluşların oluş özelliklerinin dildeki karşılığı olan sözcüklere ve sözcük öbeklerine ad denir. Şimdi de yukarıya alıntıladığımız tanımlara yönelttiğimiz eleştiriler doğrultusunda, onlardaki eksiklikleri tamamlayacak, yanlışları düzeltecek özelliklere sahip bir "dar anlamda ad" tanımı yapalım: Dar anlamda ad: Varlıkların ve kavramların dildeki karşılığı olan sözcüklere ve sözcük öbeklerine ad denir. Bu tanımda; anlamı belirsiz - dağınık sözcüklere yer verilmemiş, gereksiz sözcük kullanılmamış, "ada ad denir" yanlışlığına düşülmemiş, ayrıntılara girilmemiş; kavram adları, öbek biçiminde adlar ve kimi ad türleri kapsam dışı bırakılmamıştır. Ayrıca, varlıkların- kavramların birtakım ölçü birimleriyle karşılıkları akla gelmesin diye "dildeki karşılığı olan" öbeği ile sınırlama yapılmıştır

DEFINITION PROBLEM AND DEFINITION OF NOUN IN GRAMMER TEACHING

Introduction: Definition phrases must be inclusive of all the specifications and types of what’s definied; must leave out frames which opposite and irrelevant to it. Besides, not going into details, being formed with wide and general meaningful words, being clear and limpid expression, being learned quickly and not being forgotten easily are the best significiant qualities of a definition. Theoretical Frame: Ahmet Topaloğlu, Doğan Aksan, Engin Yılmaz, Haydar Ediskun; İlhan Ayverdi, Mehmet Hengirmen, Muharrem Ergin, Muhittin Bilgin, Neşe Atabay – İbrahim Kutluk – Sevgi Özel, Tahir Nejat Gencan, Tahsin Banguoğlu, TDK - Turkish Dictionary, Vecihe Hatiboğlu, Zeynep Korkmaz in whose boks and articles are discussed a subject of noun and informed of reference a bout in part of references; define of noun naturally. Discussion: There are different numbers of lackings or wrongs in these definitions. Lackings and wrongs, in the said fifteen sources, can be analyzed in the following seven items taken together: 1. Extending the definition using unnecessary words, 2. Using words that are not in accordance whit the noun definition, 3. The definition of noun is made in format of “noun is called noun”, 4. Going in to details, 5. Excluded from the scope of the definition of “the notion noun”, 6. Excluded from the scope of the definition of the noun phrase in the form, 7. Mixed the definition of noun with the definition of the other word types. Result and Suggestions: ‘’As is known; in Turkish Grammar, term of ‘noun’ is used in two meanings in teaching grammar: This term is used in the sense to include ‘’noun, adjective, pronoun, adverb’’. We see that ‘’noun’’ word can be used in this sense, mostly in puplications and courses in grammer. We can say ‘’wide meaning of noun’’ to in this sense ‘’noun’’. (Engin Yılmaz suggests not to say ‘’noun’’, to say ‘’name’’). In grammar puplications and courses, the using of a sense of leaving out of ‘’pronoun, adverb, adjective’’ types of ‘’noun’’ word is common. In social life, it is used in this sense everytime. We can say ‘’narrow meaning of noun’’ to in this sense ‘’noun’’. The forementioned authors don’t make such a distinction concerning the meaning of the term ‘’noun’’ or don’t create the definitions by considering this distinction. After the separation eigh species in Turkish words ‘’noun, adjective, pronoun, adverb, verb, preposition, conjunction, interjection’’; the definitions made under the name of title, solely can be ‘’narrow meaning of noun’’definitions. From titles on top these definitions and forms of some words in them; are understood to be ‘’narrow meaning of noun’’ definitions. To avoid misunderstandings and clarify informations; we will make separate definitions of ‘’wide meaning of noun’’ and ‘’narrow meaning of noun’’. ‘’wide meaning of noun’’ can be defined: Wide meaning of noun: words and words phrases which equal to entities –notions, their specialties, doing and being of actions, form specialties in a language are called ‘’noun’’. Now, in the direction of lining up quoted critisims we headed, we make a definition ‘’narrow meaning of noun’’which will complete lacksof them and has properties to correct misunderstandings. Narrow meaning of noun: words and word phrases which equal to entities and notions in a language are called ‘’noun’’. In this definition; isn’t given a place for ambiguous-diffuse words, isn’t used unnecessary words, isn’t been on the wrong track of ‘’noun is called noun’’, isn’t entered into details; isn’t excluded notion nouns corresponds to the language is limited not to come back equivalents with some unit of measures of nouns

___

  • AKSAN Doğan, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim II, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1980
  • ATABAY Neşe, KUTLUK İbrahim, ÖZEL Sevgi, Sözcük Türleri I, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1976
  • AYVERDİ İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Milliyet – Kubbealtı, İstanbul 2011
  • BANGUOĞLU Tahsin , Türkçenin Grameri, Baha Matbaası, İstanbul 1974
  • BİLGİN Muhittin, Anlamdan Anlatıma Türkçemiz, Anı Yayıncılık, Ankara 2006
  • BİRAY Himmet, “İsimler ve İsimlerin Sınıflandırılması”, Türk Gramerinin Sorunları II, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1999
  • EDİSKUN Haydar, Türk Dilbilgisi, Remzi Kitabevi, İstanbul 1985
  • ERGİN Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Yaylacık Matbaası, İstanbul 1972
  • GENCAN Tahir Nejat, Dilbilgisi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1979
  • HATİBOĞLU Vecihe, Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1969
  • HENGİRMEN Mehmet, Türkçe Dilbilgisi, engin yayınları, Ankara 1997
  • KORKMAZ Zeynep, Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2003
  • SAMİ Şemsettin, Kamus-ı Türki, Çağrı Yayınları: 2, İstanbul 1987
  • TOPALOĞLU Ahmet, Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1989
  • TÜRK DİL KURUMU, Türkçe Sözlük, Ankara 1998
  • YILMAZ Engin, Adın Tanımına Yeni Bir Yaklaşım, Turkish Studies, Volume 5, Issue 4, Fall 2010, 743 - 746