OSMANLI ŞİİRİNDE YOL KESMEK DEYİMİ

Arapça veya Farsçadan tercüme yoluyla Türkçeye geçen deyimler, çoğu kez anlamkargaşasına yol açar. Kimi zaman Türkçenin söz dizimine uymayan ya da sözcüklerinbilindik anlamlarının dışına çıkan ifade biçimleriyle karşılaşmak mümkündür. Böyledeyimler, söz konusu ifadenin kaynak dildeki anlamının tespitiyle çözülebilir; ancak, bazıdurumlarda eldeki verileri izleyerek doğru sonuçlara ulaşmak mümkün olmaz. O zaman,bilgi ve belgeleri farklı açılardan değerlendirmek ve tahminler yürütmek gerekir. Bu tür birgayret, yanlış sonuçlara varmak gibi bir tehlike taşıyorsa da en azından bir soruna dikkatçekmek bakımından değerlidir. Çevresinde çok zengin bir anlamlar dünyası meydanagetirmiş olan yol sözcüğü ve ona bağlı deyim ve ifade biçimleri de metinlerde geçtiklerişekliyle bazı anlaşılma güçlükleri taşımaktadır. Yol kelimesiyle ilgili olarak beyitlerde yeralan yol kesmek deyimi de bu çerçevede düşünülebilir. Sözlüklerde verilen, ‘durdurmak, engelolmak; ıssız yerlerde yolcuları durdurarak soygunculuk yapmak; mesafe kat etmek, yolyürümek’ gibi karşılıklar, bazı Osmanlı şiiri metinleri için geçerli değildir. Bu çalışma, yolkesmek deyiminin sözlüklerden ve metinlerden hareketle kayıtlara geçmesi gereken farklıanlamlarının belirlenmesini amaçlamaktadır. İlk olarak, ibarenin tercüme yoluyla alınıpalınmadığı sorgulandıktan sonra kaynak dildeki şekli ve hangi şartlar altında Türkçeyeaktarıldığı üzerinde durulmuş, sözlüklerin verdiği bilgiler değerlendirilmiş ve deyiminanlam alanı belirlenmeye çalışılmıştır. Osmanlı şairlerinin sözcükleri ve sözleri hakikat vemecaz manalarına işaret edecek şekilde kinayeli kullanmaları da yol kesmek deyimininyoruma açık çok farklı anlamlar taşıdığını göstermiştir. Bu yüzden deyim hakkında fikirverebilecek özellikler taşıyan on bir örnek edebi açıdan da incelenmiş ve sözün taşıdığımuhtemel karşılıklar belirlenmiştir. Büyük bir ihtimalle deyim, Arapçadan tercüme yoluylaFarsçaya ve Farsça yoluyla da Türkçeye geçmiştir; ancak, Osmanlı şiiri metinlerindekikullanım şekli yol kesmek deyiminin Türkçede, Arapça ve Farsçada bulunmayan manalardakullanıldığını ortaya koymaktadır. Yazıda bu karşılıklar gerekçeleriyle belirlenmeyeçalışılmış ve bilim dünyasının dikkatine sunulmuştur. Burada konuya ihtiyatla yaklaşmakgerektiğini, ortaya konan çalışmanın her şeyden önce bir teklif olduğunu ve ancak farklı bakışaçılarıyla yorumlanıp tartışıldıktan sonra en doğruya ulaşılabileceğini belirtmek gerekir.

“THE IDIOM “YOL KESMEK” IN OTTOMAN POETRY”

Idioms that are used in Turkish through translations from Arabic and Persian mostly cause ambiguity in Turkish. Sometimes it is possible to come across some expressions that are not compatible with Turkish syntax or go out of the familiar meanings. These idioms can be solved by identifying its meaning in the original language but in some cases it might not be possible to reach right conclusions with the available data. Then, it is necessary to evaluate the data and documents from different perspectives. Although this kind of effort has a potential to make mistakes, at least it is valuable in respect to draw attention to a problem. The word, yol that established a very rich semantic world and the idioms and phrases connected to it have difficulties of understanding. The idiom yol kesmek in the verses that is linked to the word yol can be considered in this context. The definitions such as “to stop, to prevent, to hi-jack, to cover a distance, to walk along the road” made by dictionaries are not suitable for the usage in some of the Ottoman poetry texts. This study aims to define the other meanings that need to be put on the record with reference to the texts and dictionaries. Firstly, it will be questioned whether or not the idiom is taken through translation and then it will be dwelled on in what circumstances it is transferred to Turkish and the information given by the dictionaries will be evaluated and then it is aimed to determine the semantic field of the idiom. This idiom like others is also used in many different contents that are open to interpretation by Ottoman poets. In the article, eleven samples on hand is examined in a literary sense and possible meanings of the idiom are defined with their justifications. It is also important to point out that this study, first of all is a proposal, it is important to interpret and discuss this subject from different perspectives to reach the truth.

___

  • CA῾FER Çelebì: Dìvān: ERÜNSAL, İsmail E., The life and works of Tâcî-zâde Ca῾fer Çelebi, with a critical edition of his dîvân, İstanbul 1983, CXXX+523 s. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No: 3103.
  • CA῾FER Çelebì: Heves-nāme: SUNGUR, Necati, Tâcî-zâde Cafer Çelebi Hevesnâme (İnceleme-Tenkitli Metin), Ankara 2006, IX+556 s., Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 878.
  • DÉHĤODĀ: Luġat-nāme: DÉHĤODĀ, ῾Alì Ekber: Luġat-nāme: Tahrān 1377/1998, 16 C., İntişārāt-ı Dānişgāh-ı Tahrān; Zìr-i Nažar: Muģammed MO῾ÌN, Seyyid Ca῾fer ŞEHÌDÌ.
  • ĢAYRETÌ: Dìvān: ÇAVUŞOĞLU, Mehmet; TANYERİ, M. Ali, Hayretî Divan Tenkitli Basım, İstanbul 1981, XXIII+448 s., İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları: 2868.
  • İbn KEMĀL: Dìvān: DEMİREL, Mustafa, İbn Kemāl Dìvān, İstanbul 1996, XXXV+229+3 s., Fakülteler Matbaası.
  • KAÇALİN, Mustafa S., Dedem Korkut’un Kazan Bey Oğuz-nâmesi Ģikāyet-i Oġuz-nāme-i Ķażan Bėg ve Ġayrı Metin ve Açıklamalar, İstanbul 2006, 406 s., Kitabevi.
  • KARAAĞAÇ, Günay, Dil Bilimi Terimleri Sözlüğü, Ankara 2013, 936 s., Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 1066.
  • LANE, Edward William [1801-1876], An Arabic -English Lexicon Madd al Qâmus [=Arapça İngilizce Sözlük]: London-Edinburg Part 1, ’-ś 1863, XXXII+367. s.; Part 2, c-ĥ 1865, 369-838. s.; Part 3, d-z 1867, 839-1280. s.; Part 4, s-ŝ 1872, 1281-1758. s.; Part 5, ż-῾ 1872, 1759-2220. s.; Part 6, ġ-f 1877, 2221-2476. s.; Part 7, ķ-m 1885, 2477-2750. s.; Part 8, n-y 1893, 2751-3064 s.
  • Mecmū῾a-i Eş῾ā’r: Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi TY. 383, 15 yk.
  • MESÌĢÌ: Dìvān: MENGİ, Mine, Mesihi Divanı, Ankara 1995, V+303 s., Atatürk Kültür Merkezi Divanlar Dizisi 1.
  • MUTÇALI, Serdar, Arapça-Türkçe Sözlük, İstanbul 1995, V+1023 s., Dağarcık Yayınları: 1; Referans Kitapları: 1.
  • MÜTERCİM ῾ĀŜIM, Cenānìoġlu Aģmed, el-Uķyānūsu’l-Basìš fì Tercemeti’lĶāmūsi’l- Muģìš, İstanbul 1305/1888, I: ’-r, [II]+943 s. II: r-ķ, [II]+939 s. III: ķ-v, [II]+975 s. Mašba‘a-i Ośmāniyye. (el-FÌRŪZĀBĀDÌ, Mecdu’ddìn Ebū Šāhir Muģammed b. Ya῾ķūb: el-Ķāmūsi’l-Muģìš’ten tercüme).
  • MÜTERCİM ῾ĀŜIM, Cenānìoġlu Aģmed, Tibyān-ı Nāfi῾ der Terceme-i Burhān-ı Ķāšı῾, (et-TEBRÌZÌ, Muģammed Ģüseyn b. Ĥalef: Burhān-ı Ķāšı῾’dan tercüme). Mütercim Âsım Efendi, Burhân-ı Katı, Hazırlayanlar: Mürsel ÖZTÜRK-Derya ÖRS, Ankara 2000, XLIX+1197 s. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 733, Türkiye Türkçesi Sözlükleri Projesi Eski Sözlükler Dizisi: 2.
  • NECĀTÌ BEĞ: Dìvān: TARLAN, Ali Nihat: Necati Beg Divanı: İstanbul 1963, [II]+XXVIII+557 s., Millî Eğitim Basımevi. II. Basım, İstanbul 1997, XV+557 s., Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları: 2342, Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi: 592, Türk Edebiyatı Dizisi: 25.
  • PERVĀNE BEĞ: Mecmū῾a-i Nežā’ir: Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Bağdat 406. sy., 627 y.; GIYNAŞ, Kamil Ali: Pervane Bey Mecmuası, Topkapı Sarayı Bağdat 406, Eskişehir 2014, 1. C., 992 s., 2. C., 992 s., 3. C., 992 s., Eskişehir Valiliği, Akademik Kitaplar, 81/1.
  • REDHOUSE, Sir James W., A Turkish And English Lexicon/Kitāb-ı Ma῾ānì-i Lehce, Constantinople 1890, XVI+2224 s.
  • STEINGASS, F[rancis] [Joseph], A Comprehensive Persian-English Dictionary, London 1892, VIII+1539 s.
  • ŞEM῾Ì: Dìvān: KARAVELİOĞLU, Murat Ali: Şem῾î Dîvânı (İnceleme-Metin- Tıpkıbasım) Prizrenli Şem῾î (ö. 1529-30), İstanbul 2014, 362 s. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları: 27, Edebiyat ve Sanat Serisi: 9.
  • ŞÜKÛN, Ziya, Farsça-Türkçe Lûgat Gencine-i Güftar Ferheng-i Ziya: İstanbul 1944, I, X+706+VI+III s.; 1947, II, I+707-1374+VIII s.; 1951, III, I+1375- 2040+II s., İstanbul 1984, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları.
  • TANYERİ, M. Ali, Örnekleriyle Divan Şiirinde Deyimler, Ankara 1999, 272 s., Akçağ Yayınları.
  • TOPALOĞLU, Ahmet; AYVERDİ, İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük=Kubbealtı Sözlüğü, İstanbul 2005, 1. C. LXXVII, 1125 s., 2. C. 1127-2372 s., 3. C., 2373-3549 s., Kubbealtı Neşriyat.
  • TULUM, Mertol, XVII. Yüzyıl Türkçesi ve Söz Varlığı: (Birinci Kitap Meninski’nin Thesaurus’u ve XVII. Yüzyıl İstanbul Türkçesi; İkinci Kitap XVII. Yüzyıl Türkçesi Söz Varlığı), Ankara 2011, 1960 s., Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 1036.
  • Türkçe Sözlük, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu, Ankara 2005, 10. Baskı, 2244 s.
  • Türkiyede Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, II. C., Ankara 1965, VIII+445-835 s., Türk Dil Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları: 211/2.
  • ULUDAĞ, Süleyman, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü: Genişletilmiş Yeni Basım, İstanbul 2002, 390 s., Kabalcı Yayınevi.
  • Yeni Tarama Sözlüğü, Ankara 1983, XI+476+7 s., Düzenleyen: Cem DİLÇİN, Türk Dil Kurumu Yayınları 503.