Ortaçağ'ın Büyük İpek Yolu: Doğu Avrupa'yı Asya'ya Bağlayan Ana Ticaret Yolu

Ortaçağda ticaret devlet hazinesini oluşturan en önemli kalemlerin başındadır. Bu dönemde ticaretin olgusal anlamda en fazla ihtiyaç duyduğu unsurların başında, uygun ulaşım vasıtaları ve ticarî mekânlarla ulaşım yollarının güvenliği gelmektedir. Hazinelerini bu önemli gelirlerden mahrum bırakmak istemeyen hükümdarlar da uygun koşullarda ticari faaliyetler gerçekleştirebilmek maksadıyla her türlü önlemi alma yoluna gitmişlerdi. Asırlar boyunca Asya ve Avrupa’yı ticari ve ekonomik açıdan birbirine bağlayarak Avrasya kavramını ortaya çıkaran İpek Yolu, Çin’den Akdeniz’e kadar uzanan kervan yollarının oluşturduğu bir sistemdir Moğolların Doğu Avrupa’ya gelişlerinin ardından bu bölgede ticarî ve ekonomik ilişkiler bir süreliğine bozulmuş olsa da, sonuç itibariyle Moğollar bölgedeki Türk kabilelerini merkezî ve güçlü bir devletin idaresinde birleştirmiş ve bölgede ticaretin yeniden gelişmesini sağlamışlardı. XIII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı Avrupa ile Doğu Asya’yı birbirine bağlayan ana ticaret yolları ki bunların en önemlisi İpek Yolu- Kuzeye doğru kaymış ve Doğu Avrupa topraklarından geçmeye başlamıştır. Ticaret yollarının Orta Doğu’dan kuzeye doğru yer değiştirmesinde en önemli etken şüphesiz ХII-ХIII. Yüzyıllarda Orta Doğu’ya yönelik Haçlı Seferleri ile devamındaki İlhanlı-Memluk mücadeleleridir.

___

  • - Attman A. “The Flow of Precious Metals Along the Trade Routes Between Europe and Asia up to 1800.” Asian Trade Routes: Continental and Maritime. London, 1991. 7–20.
  • - Wriggins S.H. Xuan Zang: A Buddhist Pilgrim on the Silk Road. Colorado: Westview Press, 1996.