Nâbî dîvânında geçen ve günümüz Türkiye Türkçesinde farklı anlamlarda kullanılabilen Arap kökenli kelimeler

Türklerin Araplarla karşılaşmaları ve ardından islamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hızlı bir şekilde Arapçadan Türkçeye kelimeler girmeye başlamıştır. Türkçeye giren yabancı kelimelere baktığımızda en fazla Arapça kelimelerin olduğunu görmekteyiz. Kelimeler asıl anlamlarının yanında zaman içinde farklı anlamlar da kazanmışlardır. Meselâ cilve kelimesi Arapçada gelinin damada ilk görünmesi ve damadın geline yüz görümü vermesi anlamında kullanılırken günümüz Türkiye Türkçesindeilgi çekmek maksadıyla takınılan tavır, edalı davranış, naz, işve anlamlarında kullanılmaktadır. Dîvân edebiyatı şairleri eserlerinde Arapça, Farsça kelime ve terkipleri çok fazla kullanmışlardır. Arapçayı, Farsçayı ve Türkçeyi çok iyi bilen on yedinci yüzyıl Dîvân edebiyatı şairi Nâbînin Türkçe Dîvânında da binlerce Arapça kelime geçmektedir. Bu kelimelerin bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Fakat zaman içinde farklı anlamlar kazanmışlar ve anlam değişikliğine uğramışlardır.

Arabic origin words in Nabi s divan , currently used in modern Turkish in different meanings

Right after Turks first cooperation with Arabs and their convertion to Islam, rapid transfer of words from Arabic to Turkish was observed. We can easily notice that mostly transferred words to Turkish stemmed from Arabic. Beside their literal meaning, those words also got different meanings. For instance, while the word jilve (coquetry) in Arabic literally means first meeting of bride with groom and giving present for seeing her face , in modern Turkish language it is used as meaning of coquetry to get attraction . Poets of Divan literature mostly used Arabic and Persian words and compounds in their works. 17th century poet of Divan Literature, Nabi who mastered Arabic, Persian and Turkish, used thousands of Arabic words in his Turkish Divan. Some of these words are still used in our language. However, in due course those words and compounds have got different meanings and been exposed to changes in the meaning.

___

  • Abdullayev, Behruz, Klassik Azerbaycan Edebiyatında İşlenen Arap ve Fars Sözleri Lûgati, Bakü, Şark-Garb, 2005.
  • Ayverdi, İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2006.
  • Bilkan, Ali Fuat, Nâbî Dîvânı, MEB Yayınları, İstanbul, 1997.
  • Develioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi Yayını, Ankara, 2005.
  • Eyüboğlu, E. Kemal, On Üçüncü Yüzyıldan Günümüze Kadar Şiirde ve Halk Dilinde Atasözleri ve Deyimler, Doğan Kardeş Matbaacılık, İstanbul, 1973.
  • İşler, Emrullah, Türkçede Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Kelime ve Kelime Grupları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayını, İstanbul, 1997.
  • Komisyon, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, TÜRDAV Yayınları, İstanbul, 1993.
  • Komisyon, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, Ankara, 2005.
  • Orucov, Əliheyder, Azərbaycan Dilinin İzahlı Lüğəti, Bakü, Şərq-Qərb, 2006.
  • Pala, İskender, Ansiklopedik Dîvân Şiiri Sözlüğü, Akçağ Yayınları, An- kara, 1989.
  • Sami, Şemseddin, Kâmûs-ı Türkî, Kapı Yayınları, İstanbul, 2004.
  • Sarı, Mevlüt, Arapça-Türkçe Lûgat, Bahar Yayınları, 1695 sayfa, İstanbul, 1984.
  • Tietze, Andreas, Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lügati, Simurg Yayınevi, İstanbul, 2002.