Arkeolojik Çalışmaların Çağdaş Kur’ân Tefsirine Yansıması: Nuh Tufanı Örneği

Modern dönemle birlikte klasik tefsirlerden farklı olarak, çağdaş dönem müfessirlerinin Kur'ân'da bahsedilen geçmiş kavimlerle alakalı ayetleri arkeoloji ilminin verileri çerçevesinde tefsir etme yoluna gittiklerini söylemek mümkündür. Bu şekilde bir metod değişikliğinin bazı nedenleri ise çağdaş dönem müfessirlerinin klasik dönemin bilgi kaynağı konumunda olan Îsraili rivayetlere güvenmemeleri ve kıssaları, yaşadıkları çağda hâkim olan pozitif bilimin sunduğu somut bilgilerle tefsir etme eğilimidir. Bu noktada arkeoloji ilmi Kur'an kıssalarını aydınlığa kavuşturmada somut bilgiler sunarak işlevsel olmaya başlamış ve bu durum tabii karşılanmıştır. Bu çalışma, arkeolojik verilerin çağdaş Kur'ân tefsirinde hangi yöntemle kullanıldığı, Nûh kıssasında varid olan tufanın bölgesel mi yoksa küresel mi meydana geldiği, geminin oturduğu yerin neresi olduğu şeklindeki soruların arkeolojik verilerle aydınlığa kavuştuğu alanları belirtmiştir. Çağdaş dönem müfessirleri, tufanın etki alanı hususunda iki ana görüşün olduğunu -bölgesel/mahalli veya küresel/evrensel- zikrederler. Bu müfessirler, -hepsi olmasa da- tufanın arkeolojik verilerden yola çıkarak bölgesel karakterli gerçekleştiği kanaatini taşımaktadırlar. Dağların tepelerindeki deniz canlılarına ait atıkların/kalıntıların ise tufanın küresel ölçekte vuku bulduğunu göstermeye yetmeyeceği; bu atık veya kalıntıların dağların oluşum döneminden kalmış olma ihtimalinin daha makul olduğu görüşündedirler. Ayrıca tufanın bölgesel karakterli olmasının Kur'ân'ın zahirine/işaretine daha muvafık olduğunu da ilave etmektedirler. Aynı zamanda müfessirler, tufan sonrası geminin oturduğu yer konusunda farklı görüşlere sahiplerdir; bunlar içerisinde en belirgin olanlarından biri Tevrat'ın zikrettiği 'Ararat (Ağrı Dağı)', diğeri ise Kur'ân'ın işaret ettiği 'Cudi' Dağı'dır. Müfessirler, geminin oturduğu yerin bu iki görüşten ikincisi olan Kur'ân'ın işaret ettiği Cudi Dağı olduğunu ileri sürmekte; bu görüşün arkeolojik çalışmalar tarafından desteklendiğini, Babil-Sümer tabletlerindeki yazılarla ve de Akad metinlerinden alıntılar yaparak beyan etmektelerdir. Müfessirler bu görüşü desteklerken gerek ilk dönem Müslümanlarının gerekse günümüzdeki bazı araştırmacıların gemiyi Cudi Dağı'nda karlarla kaplı olarak bulmalarını, bu görüntüye şahit olmalarını da göz önünde bulundurmuşlardır. Bu çalışmanın aydınlatmayı amaçladığı hususlardan biri de çağdaş müfessirlerin arkeolojik verileri Kur'ân tefsirinde kullanma noktasında takip ettiği yöntemdir. Zira ilmî ve sağlıklı bir yöntem olmaksızın Kur'an tefsirinde doğru sonuçlara ulaşmak pek mümkün değildir. Çalışmamızda vardığımız sonucu şöyle özetlemek mümkündür: Müfessirler, arkeolojik verileri/kaynakları/bulguları Kur'ân nassıyla çatışmadığı sürece ayetlerin tefsirinde kabul gören muteber bir kaynak olarak değerlendirmişlerdir. Bu konuda dikkat ettikleri veya bu yöntemle tefsirde onları ihtiyatlı olmaya yönlendiren iki ana unsurdan bahsetmektedirler: Bunlardan birincisi, bilimsel verilerin –arkeolojik veriler dahil- sübjektif olması hasebiyle arkeolojinin sunduğu bilgilerin kesinlik ifade etmemesidir. Önem atfettikleri diğer bir husus ise arkeolojik verilerin bilgiye dönüştürülme aşamasında, verilerin, o ilimle ilgilenen kişilerin inanç ve düşünce dünyasından etkilenerek vücut bulmasıdır. Zira bilinmektedir ki arkeoloji ilmi gayri-İslamî zihinler tarafından -özellikle Hristiyan ve Yahudiler- oluşturulmaktadır. Bu iki nedenden dolayı müfessirler arkeolojik verilerle Kur'ân kıssalarını tefsir ederken ihtiyatlı bir yöntem takip etmişler; arkeolojik bilgiler ile Kur'an nassının çatışma olasılığı ortaya çıktığı vakit Kur'an nassının asıl olduğunu ve böyle bir durumda arkeolojik verilerin Kur'ân nassını etkilemeyeceğini belirtmişlerdir.

The Reflection of Archaeological Studies on Modern Qur'anic Exegesis: The Case of Noah's Flood

It is possible to say that with the modern period, unlike the classical exegesis, the reasons for such a change of method are that contemporary commentators do not rely on contemporary explicators chose to interpret the verses about the peoples of antiquity mentioned in the Qur’an within the framework of the data unearthed by archaeology. Some of the Israeli narrations, which are the sources of knowledge of the classical period, and the tendency to interpret the stories with the concrete information provided by the positive science that is dominant in their age. At this point, the science of archaeology started to be functional by providing concrete information to enlighten the parables of the Qur’an, and this situation was taken natural. This study identifies areas in which the questions like ‘which method uses archaeological data in the contemporary exegesis of the Qur'an’, ‘whether the flood described in the parable of Noah occurred regionally or globally’, ‘and where is the place where the ship ran aground’ are clarified through archaeological data. Contemporary period explicators mention that there are two main views regarding the impact area of the flood - regional/local or global/universal. The greater part of these commentators is of the opinion that the flood has a regional character, based on archaeological data. The wastes/remains of marine creatures on the top of the mountains will not be sufficient to show that the flood has occurred on a global scale; but it is more likely that these waste or remnants remained from the formation period of the mountains. In addition, they add that the fact that the flood has a regional character is more compatible with the issues apparent/indicated in the Qur’an. At the same time, the commentators have different views on the place where the ship ran aground after the flood; One of the most prominent of these is the "Ararat (Mount Ararat)" mentioned by the Torah, and the other is the "Judi" mountain indicated by the Qur’an. The commentators claim that the seating place of the ship is the Mount Judi indicated by the Qur'an; They state that this view is supported by archaeological studies, by making quotations from the Babylonian-Sumerian tablets and from Akkadian texts. While supporting this view, the commentators took into account the fact that both early Muslims and some researchers today found the ship covered with snow on the Judi Mountain and witnessed this image. One of the points that this study aims to illuminate is the method that contemporary interpreters follow in using archaeological data in the interpretation of the Qur’an. It is not possible to reach correct results in the interpretation of the Qur’an without a scientific and healthy method. It is possible to summarize the conclusion we reached in our study as follows: The interpreters evaluated the archaeological data / sources / findings as a reliable source that is accepted in the interpretation of the verses as long as they do not conflict with the Qur'anic text. They mention two main elements that they pay attention to in this regard, or that lead them to be cautious in this method: First, the information provided by archaeology is not precise because scientific data are subjective - including archaeological data. Another point they attach importance to is that the data come into existence after being influenced by the beliefs and thoughts of the archaeologists, during the process of transforming archaeological data into information. It is known that the science of archaeology is created by non-Islamic minds, especially Christians and Jews. For these two reasons, the commentators followed a cautious method while interpreting the parables of the Qur’an with archaeological data; they stated that when the possibility of conflict between archaeological information and Qur'anic verse arises, the verse of the Qur’an is essential and in such a case, archaeological data will not affect the verse of the Qur’an.

___

  • Ateş, Süleyman. Kur’ân-ı Kerim Tefsiri. 6 Cilt. İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat, 1998.
  • Ay, Eyüp. ''İlahî Mesaj'ın Kadim Medeniyetlerdeki İzdüşümleri: Kur'an'ın Arka planına Arkeolojik Bir Yaklaşım'', İslami Araştırmalar 9/ 1-2-3-4 (1996), 184-196.
  • Aydın, Hayati. ''Şüphe Edilmez Bir Hakikat Olarak Hz. Nûh ve Tufan Olayı'', Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 14 (2019), 39-50.
  • Dartma, Bahattin. Kur'an ve Arkeoloji. İstanbul: Pınar Yayınları, 2005.
  • Demirci, Muhsin. Tefsir Usulü. İstanbul: Marmara İlahiyat Vakfı Yayınları, 4. Basım, 2016.
  • Eliaçık, İhsan. Yaşayan Kur'an. İstanbul: İnşa Yayınları, 2007.
  • Elmalı'lı, M. Hamdi Yazır. Hak Dini Kur'an Dili. 10 Cilt. İstanbul: Eser Neşriyat, 1979
  • Esed, Muhammed. Kur'an Mesajı. Ankara: İşaret Yayınları, 2002.
  • Harputi, Abdullatif. Tenkihu'l-Kelam. İstanbul, 1912.
  • Hatip, Muhammed Abdullatif. Evdahu't-tefasir. Mısır: Matbaatu Mısriyye, 1964.
  • İbn Aşur, Muhammed Tahir. et-Tahrir ve't-tenvir. 30 Cilt. Tunus: Daru Tunusiyye, 1984.
  • Karaman, Hayrettin ve Diğerleri. Kur'an Yolu. 5 Cilt. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 3. Basım, 2007.
  • Kaya, Mesut. ''Çağdaş Tefsirlerde Hz. Nûh ve Cudi Dağı: Tefsiru'l –Menar ve Tefhîmu'l-Kur'an Örneği''. Uluslararası Hz. Nûh ve Cudi Dağı Sempozyumu. ed. Hamdi Gündoğar, Ömer Ali Yıldırım - Mehmet Ata Az. 327-341. Şırnak: Şırnak Üniversitesi Yayınları, 2013.
  • Kaya, Mesut. ''Dönemsel İlmi Şartların Müfessirin Donanımı üzerindeki Belirleyeciliği –Klasik ve Modern Dönem Mukayesesi-''. Marife (Kış 2013), 10-31.
  • Kırca, Celal. Kurân-ı Kerim ve Modern İlimler. İstanbul: Marifet yayınları,1981.
  • Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2016. Yaratılış/Tekvin, Bab: 8.
  • Merağî, Ahmed b. Mustafa. Tefsiru'l-merağî. Mısır: Mustafa el-Babi el-Halebi, 1946.
  • Mevdûdî, Ebu'l Al'â. Tefhimu'l-Kuran. 7cilt. İstanbul: İnsan Yayınları, 2. Basım, 1996.
  • Özdemir, Ahmet. ''Kur'an'ı Anlamada Yeni Bir Yöntem Önerisi Olarak Kur'an Arkeolojisi'', İslami Araştırmalar Dergisi 30/2 (2019), 278-297.
  • Özdoğan, Mehmet. 50 Soruda Arkeoloji. İstanbul: Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 2011.
  • Paçacı, Mehmet. ''Çağdaş Dönemde Kur'an'a ve Tefsir'e Ne Oldu?'', İslamiyat. 4/4 (2003), 85-104.
  • Rıza, M. Reşit. Tefsiru'l – menar. 12 cilt. Kahire: Hey'etü'l- Mısrıyye, 1990.
  • Sarıkçıoğlu, Ekrem. ''Kur'an ve Arkeoloji Işığında Hz. Nûh ve Tufan Olayına Yeni Bir Yaklaşım'', İslami Araştırmalar. 9/1.2.3.4 (1996), 197-203.
  • Sarıkçıoğlu, Ekrem. ''Kur'an ve Arkeoloji Işığında Nûh Tufanı'', Uluslararası Şırnak ve Çevresi Sempozyumu. ed. M. Nesim Doru. 26-33. Ankara: Şırnak Üniversitesi Yayınları, 2010.
  • Şimşek, M. Said. Günümüz Tefsir Problemleri. Konya: Kitap dünyası yayınları, 2004.
  • Tantavi, Cevheri. el-Cevâhir fî tefsiri'l-Kur'âni'l-Kerim. 26 Cilt. Mısır: Mustafa el-Babi el-Halebi, 1940.
  • Zuhayli, Vehbi Mustafa. Tefsiru'l-munir. 30 Cilt. Şam: Daru'l –fikr, 1997.