THE OBSESSION OF THE ART IN EMILE ZOLA'S WORK

Başarının sıkıntısı insanı dayanılmaz fiziksel ve ahlaki acı içine sokar. İnsan mutlu ve başarılı bir hayat sürdürmek için önleyici tedbirler almak zorundadır. Fakat bunları abartmamak gerekir. İnsan tutkusunu abartmaya başladığında hayat onu rahatsız etmeye başlar. Sanat eserinin güzelliği yaratıcı gücünü göstermektedir. Sanatçının yaşam sıcaklığı duygularını ifade eder. İnsan gerçek sevgisinin kökeninde bulunan duyguları yansıtır. Bu sevgi bazen devamlı, güçlü ve sürekli bir eğilim gibi ortaya çıktığında saplantı haline dönüşebilir. XIX. yüzyılda resim sanatı sanatçılar için bir tutkuydu. Onlara göre, başarı ancak tutkuyla elde edilir. Claude Lantier, Zola’nın Eser’inde Gervaise Macquart’ın oğlu ve Meyhane’de Auguste Lantier’nin oğlu, tutkulu bir sanatçıdır. Asla sanatından tatmin olmuyor. Açık Hava (Plein Air) isimli tablosundan yeni bir sanat akımı doğar. Christine’nin sevgisine rağmen, arkadaşlarının yardımıyla Claude sanat tutkusu dolu olan birisi olarak hayatına devam eder. Ölen çocuğunun portresi kayıtsızlığını belirler. Ve Claude tamamlanmamış tablonun önünde kendini asar.

THE OBSESSION OF THE ART IN EMILE ZOLA'S WORK