Tarih camiasının kibar, beyefendi, kılık-kıyafeti, oturuş-kalkışı ve sohbetleriyle her zaman dikkati çeken Prof.Dr. Hikmet Yavuz Ercan ile tanışmamız 1987 yılında yüksek lisansımı bitirdiğim yıl olmuştur. Doktora çalışmama Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Genel Türk Tarihi Kürsüsü’nde devam etmeye karar verdiğimde, diğer hocalarım gibi kendisine ziyarette bulunmuştum. Daha sonraki süreçte asistan olarak girdiğim bu anabilim dalında Prof.Dr. Yavuz Ercan ile otuzbeş yıla yakın bir birlikteliğimiz oldu. O vakitler Genel Türk Tarihi Kürsüsü bölümün en kalabalık öğretim üyesi ve elemanı kadrosuna sahipti ve bunların hepsi neredeyse kendi alanlarında birer abide şahsiyetlerdi. Bugün Allah’ın rahmetine kavuşmuş Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’in Türk kültür tarihine dair yazdıkları hâlâ ilim adamlarına yol göstermektedir. Selçuklu tarihi uzmanı Prof. Dr. Aydın Taneri ile Kardeniz’in kuzeyindeki Türk tarihine dair her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilen büyük tefekkür insanı Prof. Dr. Mustafa Kafalı Türk tarihçiliğine damga vurmuş kişilerdir. Rahmetli Prof. Dr. Feda Şamil Arık ve Prof..Dr. Eşref Buharalı bu neslin bizden önceki ara kadrosu idi. Prof. Dr. Yavuz Ercan ise genel Türk Tarihi Kürsüsünü Osmanlı sosyal tarihi noktasında tamamlayan bir bilim adamıydı.