DEĞİRMENKAYA ANIT MEZARI

Antik Nikaia kentinde (İznik/Bursa), İznik-Yenişehir yolu üzerinde, Derbent Köyü sınırları içerisinde bulunan Değirmenkaya Anıt Mezarı, kireçtaşından kaya yüzeyine betimlenen kabartma heykeltıraşlık eserleri nedeniyle Roma İmparatorluk Çağı eyalet çalışmasını yansıtan ilginç örneklerden birisidir. Makalede, kaya yüzeyine kabartma olarak işlenen portre büstler tanıtılacaktır. Heykeltıraşlık eserlerinin hangi amaçla anıtta yer almış olabileceği irdelenip, tarihi belirlenmeye çalışılmıştır. Anıt, portre büstlerden dolayı Roma mezar türleri içerisinde yaygın olan aile mezarından birisi olmalıdır. Portre büstlerden 14 tanesi erkeklere ait iken, merkezde 1 pano kadına ayrılmıştır. Stilistik özellikleri nedeniyle İS 2.-3. yüzyıllar arasına tarihlendirmek istediğimiz mezar anıtı, sadece kadın büstünün bulunduğu panonun akroterli bir alınlık ile vurgulanması nedeniyle anaerkil bir aileye, kanatları açık kartal nedeniyle de tanrılaştırılan bir aileye işaret ediyor olmalıdır.

Das Grabdenkmal in Değirmenkaya

In der antiken Stadt Nikaia, heute (İznik / Provinz Bursa), befindet sich an der Straße zwischen İznik und Yenişehir, innerhalb des Dorfes Derbent, das Değirmenkaya Grabmal. Aufgrund der hier dargestellten Reliefs, die auf der Felsoberfläche eines Kalksteines zu sehen sind, gehört es zu den interessantesten Beispielen hierfür in der provinzialisch -römischen Kaiserzeit. In diesem Artikel werden die Büsten vorgestellt, die in den Fels eingemeißelt wurden. Ferner werden die bildhauerischen Arbeiten untersucht, insbesondere zu welchem Zweck sie angebracht wurden und wie sie datieren. Diese Art der Darstellung wird häufig im Rahmen des römischen Grabkults gesehen und deshalb ist anzunehmen, dass dieses Monument ebenfalls ein Grabdenkmal ist. Während vierzehn Büsten männliche Darstellung zeigen, wurde das mittlere Bildfeld für eine Frau vorbehalten. Aufgrund der stilistischen Merkmale wird das Grabdenkmal in das 1.-3. Jhr.n.Chr. datiert. In dem Bereich, wo sich die weibliche Büste befindet, besitzt der Giebel einen Akroter, was ein Indiz dafür ist, dass es sich hier um eine matriarchalische geprägte Familie handelt. Die Darstellung des Adlers mit hervorgehobenen Flügeln ist ein Zeichen der Divinisierung, sodass hier die Familie vergöttert wurde