Farklı kültürel ortamlarda üretilen anlatılarda kadın algısı

Halk anlatılarının farklı kültürel ortamlarda üretilmesi kadın algısını değiştirir mi sorusundan hareketle yapılan bu çalışmada, Leyla ile Mecnun hikâyesi araştırma nesnesi olarak ele alınmıştır. Leyla ile Mecnun anlatısının farklı biçimlerde yeniden üretilerek iki farklı ortamda, farklı kültür ve eğitim düzeylerindeki topluluklara anlatılması ya da okunması sırasında başta Leyla olmak üzere anlatılardaki kadınların eril söylemde nasıl şekillendikleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Halk anlatısı olarak kahvehanelerde, köy odalarında anlatılan Leylâ ile Mecnun hikâyesi ile eğitimli üst tabakaya hitap eden Leylâ ve Mecnun mesnevisinin karşılaştırıldığı bu çalışmada kadına bakışın farklı ortamlarda gösterdiği aynılığın nedenlerine değinilmiştir. İki kahramanın aşk ilişkisine odaklanarak üretilen bu anlatılarda her ne kadar kadın (Leylâ) ve erkek (Mecnun) ön planda ve diğer tüm karakterler ikincil konumda olsa da, hikâyeyi şekillendirenin erkek karakter olduğu görülür. Hem mesnevide hem de halk anlatısında Leylâ arzu nesnesi olarak karşımıza çıkar. İki anlatı arasındaki bu ve benzeri koşutluklar icra ortamlarındaki farklılıkların kadın algısı söz konusu olduğunda önemli değişimler yaratmadığını göstermektedir.

The perception of women in narratives produced within different cultural environments

In this paper I attempt to see whether different versions of folk tales that are read or told in various gatherings have any determining role in perceiving woman gender. My main focus will be on Layla and Majnun. With particular refererence to Leyla, I attempt to discover how perceptions of women are conceptualized by male audience/reader in communities with different cultural and educational backgrounds. Layla and Majnun as narrated in a traditional coffehouse in a small willage is compared to that version of Layla and Majnun which is read and narrated by educated people. I will deal with the underlying causes of noted smilarites that are prevalent within various groups in their perception of women. Even though the folktale revolves around a woman (Layla) and a man (Mejnun) who display profound love for one another, it is the male character who dominates the tale. In both the mesnevi and folk’s version of the story, Layla is never more than an object of desire. Such similarities observed in different versions of the tale serve as evidence that versions here and there may considerably differ, but conceptualizaton of woman most often remain the same.

___

  • Berktay, Fatmagül. Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın. İstanbul: Metis Yayınları, 1995.
  • Başgöz, İlhan. “Sözlü Anlatımda Arasöz: Türk Hikâye Anlatıcılarının Şahsi Değerlendirmelerine Ait Bir Durum İncelemesi”. Çev. Metin Ekici. Halkbiliminde Kuramlar ve Yaklaşımlar. Haz. Gülin Öğüt Eker vd. Ankara: Milli Folklor Yayınları, 2003. 190-222.
  • Donovan, Josephine. Feminist Teori. Çev. Aksu Bora vd. İstanbul:İletişim Yayınları, 2001.
  • Görkem, İsmail. “Halk Hikâyeleri”. Türk Edebiyatı Tarihi. Ed. Talât Sait Halman vd. Cilt 2. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2007. 419-435.
  • Jirmunskiy V.M. “Epik Gelenek”. Çev. Oktay Selim Karaca. Halkbiliminde Kuramlar ve Yaklaşımlar. Haz. Gülin Öğüt Eker vd. Ankara: Milli Folklor Yayınları, 2003. 266-276.
  • Fuzulî. Leylâ ve Mecnun. Haz. Muhammet Nur Doğan. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2007.
  • Tekmil ve Tamam Leylâ ile Mecnun. İstanbul Maarif Kitaphanesi Halk kitapları serisi. İstanbul, 1954.
  • Oğuz, Öcal. “Ders Notları”. Halk Şiiri Semineri. Ankara: Bilkent Üniversitesi, 2009.