ÖZ Fransız Devrimi öncesinde başlayan ve bu devrimle birlikte daha da ivme kazanarak güçlenen milliyetçilik akımlarının sonucu olarak kendine varlık bulan ulus devletlerinin çoğunlukla homojen bir toplumsal yapıdan oluşmaması bu devletlerde yönetimsel, eğitimsel, kültürel mefhumlar başta olmak üzere bir çok soruna sebebiyet vermiştir. Ortaya çıkan bu sorunlar devlet sınırları içerisinde kalınarak yeni yaklaşımlarla aşılmaya çalışılmıştır. Bu yaklaşımların bir kısmı örneğin Kanada gibi pratikte kendine yer bulmaya çalışırken bir kısmı ise şimdilik teoride mevcudiyetini korumaktadır. Her ne kadar kendisine pratikte yer verilmese de komüniteryan yaklaşım kendisine olumsuz eleştiriler yapılmasına rağmen düşünürler tarafından kaderine terkedilmeyip üzerinde çalışılmaya devam edilmiştir. Bu çalışmadaki amacımız bir çok boyuttan ele alınabilecek komüniteryan yaklaşımda şimdilik “çokkültürlülük” kavramını biraz tartışmaktır. Bu tartışma boyunca kavramın başta etimolojik kökeni olmak üzere farklı düşünürler açısından nasıl ele alındığının izleri sürülmeye çalışılacaktır. Bunun yanı sıra komüniteryan kavramını olumsuz eleştiriye tabi tutan birkaç düşünüre de kısaca yer verilecektir. Çalışmanın son kısmında ise kavramın bizde uyandırdığı izlenimler dilimiz döndüğünce değerlendirmeye tabi tutularak bu çalışmaya son verilecektir