SİYASET FELSEFESİ

Felsefi düşünce tarihinde önemini hiçbir zaman yitirmeyen bir alan olarak siyaset felsefesi, kapsadığı problemler ağı nedeniyle, günümüzde de çekici kalmaya ve zihinleri zorlamaya devam etmektedir. Bu açıdan, Fransız siyaset bilimci Luc Ferry2 ile siyaset ve ahlâk felsefesi profesörü Alain Renaut3 'nun ortak çalışmalarının ürünü olan Siyaset Felsefesi'nin4 dilimize kazandırılmış olması oldukça sevindiricidir. Bu hacimli eser, okuru yalnız siyaset felsefesinin problemlerine değil, metafizik, epistemoloji, fenomenoloji, ahlâk felsefesi ve tarih felsefesi olmak üzere pek çok disiplinle ilişkili çeşitli sorunlara bağlamaktadır. Bu bağlamda okur, Strauss, Hegel, Kant, Fichte, Heidegger, Marx, Arendt gibi pek çok ismin düşünceleri arasında bir yolculuğa çıkarılmaktadır. Bu yolculuğun ilk durağı, "Hak: Eskiler ile Modernler Arasındaki Yeni Tartışma" başlıklı kitaptır. Burada okurun, eskiler ile modernler arasındaki "hak" kavramına ilişkin tartışmaya katılması beklenmektedir. İkinci durağı, "Tarih Felsefeleri Sistemi" başlıklı ikinci kitaptır ki burada okura siyaset felsefesi ile tarih felsefesinin koparılamaz bağını düşündürecek bir kurgu sunulmaktadır. Üçüncü ve son durak ise, hak kavramının, insan hakları ve siyasi teoriler bağlamında detaylıca sorgulandığı İnsan Haklarından Cumhuriyetçi Düşünceye başlıklı kitaptır. Bu kısımda ise okurdan, liberalizm, sosyalizm ve anarşizm teorilerini, insan hakları ile ilişkili olarak sorgulaması beklenmektedir.

Felsefi düşünce tarihinde önemini hiçbir zaman yitirmeyen bir alan olarak siyaset felsefesi, kapsadığı problemler ağı nedeniyle, günümüzde de çekici kalmaya ve zihinleri zorlamaya devam etmektedir. Bu açıdan, Fransız siyaset bilimci Luc Ferry2 ile siyaset ve ahlâk felsefesi profesörü Alain Renaut3 ’nun ortak çalışmalarının ürünü olan Siyaset Felsefesi’nin4 dilimize kazandırılmış olması oldukça sevindiricidir. Bu hacimli eser, okuru yalnız siyaset felsefesinin problemlerine değil, metafizik, epistemoloji, fenomenoloji, ahlâk felsefesi ve tarih felsefesi olmak üzere pek çok disiplinle ilişkili çeşitli sorunlara bağlamaktadır. Bu bağlamda okur, Strauss, Hegel, Kant, Fichte, Heidegger, Marx, Arendt gibi pek çok ismin düşünceleri arasında bir yolculuğa çıkarılmaktadır. Bu yolculuğun ilk durağı, “Hak: Eskiler ile Modernler Arasındaki Yeni Tartışma” başlıklı kitaptır. Burada okurun, eskiler ile modernler arasındaki “hak” kavramına ilişkin tartışmaya katılması beklenmektedir. İkinci durağı, “Tarih Felsefeleri Sistemi” başlıklı ikinci kitaptır ki burada okura siyaset felsefesi ile tarih felsefesinin koparılamaz bağını düşündürecek bir kurgu sunulmaktadır. Üçüncü ve son durak ise, hak kavramının, insan hakları ve siyasi teoriler bağlamında detaylıca sorgulandığı İnsan Haklarından Cumhuriyetçi Düşünceye başlıklı kitaptır. Bu kısımda ise okurdan, liberalizm, sosyalizm ve anarşizm teorilerini, insan hakları ile ilişkili olarak sorgulaması beklenmektedir.