Doğa üzerine

Elealı Parmenidesin (515-445) “Doğa Üzerine” adlı didaktik şiiri (i) varlıkhiçlik, (ii) hakikat (alêthia)-sanı (doksa), (iii) birlik-çokluk ayrımları hakkında Batı felsefe tarihinin dikkate değer ilk metni sayılabilir. Şiir, Heliosun (Güneşin) kızlarının Parmenidesi adalet tanrıçası ‘ceza yağdıran Dikeye götürdükleri bir mistik yolculuğu anlatır, ve bu yolculuğun sonunda Dike Parmenidese (a) hakikatten, (b) fânîlerin aldanışlarından ve (c) karşıtların birliğine inananların (sözgelişi Herakleitos) içinde bulunduğu gafletten bahseder. Bu metnin Türkçede Eski Yunancadan yapılmış bir çevirisi henüz yoktur, ve işbu çeviri sözkonusu boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır

Parmanides

The didactic poem “On Nature” which is told by Parmenides of Elea may be viewed as the very first text of the Western philosophy which deals with (i) Being-nothingness, (ii) truth (alêtheia)-opinion (doksa) and (iii) unity-plurality dichotomies. The poem narrates a mystical voyage in which the virgins of Helios take Parmenides to Dike (a.k.a., the ‘avenging’ goddess of justice). And then, at the end of this voyage, Dike tells Parmenides about (a) truth, (b) the fallacies of mortals, and about (c) the blindness of the ones that believe in the unity of the opposites (e.g., Herakleitos). There is no directly-from-Classical-Greek translation of the poem in Turkish, and this brand new translation aims at the fulfillment of this need.