Sıfır Noktası Olarak Kökenin Ulaşılamazlığı

Dillerin Kökeni Üstüne Deneme’nin yazarı Rousseau, bu çalışmaya konu oluşturacaktır. Rousseau’nun dillerin kökeni konusundaki fikirleri, kuzey/güney dilleri konusundaki ayrımı vs. onun toplum durumları olarak belirttiği vahşilik, barbarlık ve uygarlık durumları ile koşut olarak ele aldığı düşüncelerdir. Derrida yazı ve söz karşıtlığını, bu karşıtlıkta söze tanınan ayrıcalığı ve yine bulunuş metafiziğine ait olarak düşündüğü dillerin kökeni arayışını eleştirir. Bu çalışmada, önce, Derrida’nın dil, söz ve yazı hakkındaki düşünceleri ile birlikte différance, iz, déconstruction, bulunuş metafiziği üzerinde durulacaktır. Daha sonra Rousseau’nun dilin kökenine ilişkin düşünceleri incelenip, ardından Derrida’nın Rousseau eleştirileri açıklanacaktır. Derrida’nın Gramatoloji’de Rousseau üzerine yazdıkları bağlamında Rousseau’nun metinlerinin Rousseau’nun demek istediğinden çok başka şeyler ortaya koyduğu, Rousseau’nun bağlanmak istediği metafiziği aslında kendisinin yıktığı gösterilmeye çalışılacaktır. Sonuçta dillerin kökeni ve daha genel olarak köken fikrinin bir yanılgı olduğu düşünülebilir.

The Inaccessibility of the Origin as a Zero Point

The focus of this article is Rousseau, the author of Essay on Origin of Languages. Rousseau's ideas about the origin of languages, the distinction between the northern / southern languages, etc. are considered in parallel with the situations of savagery, barbarism and civilization that he describes as social situations. Derrida criticizes opposition between writing and voice, the privilege given to voice, and the search for the origin of languages which he considers as belonging to metaphysics of presence. In this article, first, Derrida's opinion about language, voice and writing with différance, trace, déconstruction, metaphysics of presence will be emphasized. Then, Rousseau's thoughts will be examined and Derrida's criticism of Rousseau will be explained. Within the context of Derrida's writings about Rousseau in Of Gramatology, it will be shown that Rousseau's texts have revealed much more different things than he has meant, and he himself has destroyed the metaphysics to which he wanted to connect. As a result, it can be thought that the origin of languages and the idea of a more general origin are false notions. 

___