Penis hipoplazisi, prepusyum hipoplazisi, anorşidizm ve omfalitis tanısı konulan Simental melezi 7 günlük bir buzağıda saptanan bulgular ve sağaltım sonuçlan değerlendirildi. Klinik bulgular doğrultusunda penis hipoplazisi, prepusyum hipoplazisi ve anorşidizm tanısı konulan olgu operasyona alındı. Sedasyon ve lokal anestezi eşliğinde laparatomi uygulandı. Operasyon sırasında penisin flexura yapmadan direkt olarak kaudodorsal yönde prepusyum ile ventral karın duvarına yapışık olan mesane arasında bulunduğu belirlendi. Penisin uzun'MjMr»;.^ 5 cm olduğu ve uretranın kısmen dar olduğu saptandı. Operasyonla mesane karın duvarından küt ensizyonla şerbet; kale getirildi. Sonuç olarak; literatür taramalarda, penis hipoplazisi, prepusyum hipoplazisi ve anorşidizm şekillendiğine ilişkin bilgiye rastlanmamıştır. Bu anomalilerin birlikte bulunduğu bir olgunun klinik alındığı bu raporun veteriner pratiğe katkısı olacağı kanısındayız.

Findings and treatment results were clinically evaluated in an one week old Simental. calf diagnosed as hypoplasia penis, hypoplasia preputiale, anorchidism and omphalitis. The calf .was prepared for the surgical intervention. Laparotomy accompanied sedation and local anaesthasia was performed. During the operation, penis was detected to be localised in caudo-dorsal position between prepitua and ventral abdominal wall without flexura. The lenght of the penis was 15 cm in size and the urethra was partly narrow. The baldder was released from the abdominal wall by blunt dissection. In conclusion, there have been no literature information regarding the occurrence of hypoplasia penis, hypoplasia preputiale and anorchidism in the same case. We believe that this case report would be useful for the veterinary practice.