Mu‘tezile’nin Basra Ekolüne Göre Tab’ Teorisi ve Bu Teorinin Bazı Kelâmî Konulara Uygulanması

Mu‘tezile  Kelâm fiziğinde  tab‘ teorisi ayrı bir öneme sahiptir. “Doğa Ehli” denilen Mu‘tezile bilginlerini, ezelî tabiat fikrini benimseyen ateist natüralistlerden ayırmak gerekir. Tab‘ teorisi, varlığın özüyle ilgili bir problemdir.  Bu teori, canlı ve cansız varlıkların yapısıyla ilişkilidir. İnsanın huyu ve mizacı söz konusu olduğunda tab‘; cisimlerin yapısı söz konusu olduğunda da tabiat sözcüğü kullanılır.  Özellikle Mu‘tezile’nin Basra ekolü, insanın özgürlüğünü vurgulamada tab‘ teorisine ağırlık vermiştir.  Onlar tab‘ teorisini; bilgi, fiil, metafizîkî, ahlâkî ve âhiretle ilgili birçok konuya uygulamışlardır.     Mu‘tezile kelamcılarının savunduğu tabiat/doğa, Allah’ın insan ve cisimlerin tabiatına yerleştirdiği bir güçtür.  Gerek canlılarda ve gerekse cansız maddelerin özünde bulunan tabiat, Allah’tan bağımsız değildir. Ne var ki Mu’tezile’nin Basra ekolünden Muammer, Câhız gibi bazı âlimlerin zorunlu doğal nedensellik fikrini savunmaları, bazı metafizik konuların yorumunda sorun oluşturmuştur.  Cennet ve cehennemin kendi ehlini tabiatları gereği kendilerine çeker iddiaları bunlardan birisidir.  Eğer böyle olsaydı, bir mü’minin sürekli dualarında “cehennemden korunma ve cennete girme” isteğinde bulunmaları bir anlam ifade etmezdi.   Bu konuda Nazzâm ve Kâdî Abdülcebbâr gibi Mu‘tezile âlimleri daha ölçülü hareket etmişlerdir. Nazzâm, tabiat teorisini ilahi kudretten bağımsız görmezken, Kâdî Abdülcebbâr ise, bu konuda tab‘ teorisini putperestçe görür, tab‘ yerine itimat sözcüğünü kullanmayı tercih eder.  Esas olan, canlı ve cansız varlıkların özünde tabiat vardır. Bu tab‘ cansız varlıklarda zorunlu,  canlı varlıklarda ise zorunsuzdur. Tab‘,  fiilin meydana geldiği mahal ile ilgilidir.  Kesb ise, Mâtürîdî kelamında yaratma yönünden Allah’a, kazanma yönünden insansa nispet edilir. Bu sebeple,  tab‘ düşüncesini yaratanın Allah olduğunu bilmek,  insanın tab‘ından kaynaklanan eğilimini irade özgürlüğü bağlamında değerlendirmek gerekir.

THE THEORY OF TAB' ACCORDING TO BASRA SCHOOL OF MUʿTAZILA AND ITS IMPLEMENTATION ON SOME ISSUES OF KALAM

The theory of the tab' in the physics of Mu 'tazila has a distinct place. It is necessary to distinguish the scholars from the atheist naturalists who adopt the idea of nature. Tab ' theory is a problem with the essence of the entity. This theory is related to the structure of living and inanimate beings. When it comes to the habit and tempering of man, we use the word tab'; it is used the term of nature when it comes to the structure of objects.  In particular, the Basra School of Muʿtazila has given the emphasis on tab' theory emphasizing the freedom of man.  They have implemented the tab ' theory to a number of topics related to knowledge, action, metaphysical, moral and Spiritual life. The nature, which is defended by Muʻtezile, is a force that Allah places in the nature of man and body.  Nature, which is in the essence of both living and inanimate substances, is not independent of Allah. It has caused some problems defending some scholars, such as Muammer and Câhız from Basra School of Muʿtazila the idea of compulsory natural causality in the interpretation of some metaphysical subjects.  In this regard, The scholars of Muʿtazila such as Nazzâm and Kâdî Abdülcebbâr, have acted more carefully. While Nazzâm does not see the theory of natural nature independently of divine power, he prefers to use the word "itimat" instead of the tab ' theory ', which he sees as part of pagan culture.   

___

  • Altıntaş, Ramazan. İslam Düşüncesinde İşlevsel Akıl. İstanbul: Pınar Yayınları, 2003.
  • Ammara, Muhammed. Mu‘tezile ve İinsanın Özgürlüğü Sorunu. çev. Vahdettin İnce. İstanbul: Ekin Yayınevi, 1998.
  • Bağdâdî, Abdülkâhir. el-Fark beyne’l-firak. Beyrut, 1990.
  • Bağdâdî, Abdülkâhir, Usûlü’d-dîn. İstanbul: Dâru’l-medine, 1928.
  • Bâkıllânî, Ebû Bekr Muhammed. Kitâbu’t-temhîdi’l-evâil ve telhîsu’d-delâil. thk. Imâdüddîn Ahmed Haydar. Beyrut, 1987.
  • Beyâzîzâde, Kemaleddin. İşârâtü’l-merâm min ‘’ibârâti’l-imâm. İstanbul, 1949.
  • Câhız, Amr b. Bahr. Rasâilu’l-câhız. tahk. Abdüsselam Muhammed Hârûn, Kâhire: Mektebetü’l-hâncî, 1964.
  • Cârullah, Zühdi Hasan. el-Mu’tezile. Beyrut: el-Müessesetü’l-Arabiyye li’d-dirâsâti ve’n-neşr, 1990.
  • Cürcânî, Seyyid Şerif. et-Ta’rîfât. thk. Abdurrahman Umeyra, Beyrut: Âlemu’l-kutub, 1987.
  • Dağ, Mehmet. “Eş’arî Kelamında Bilgi Problemi”. İslami İlimler Enstitüsü Dergisi 4 (1980): 97-114.
  • Ebû Rîde, Muhammed Abdülhâdî. Min şuyûhi’l-mu‘tezile İbrâhîm b. Seyyâr en-Nazzâm ve ârâuhu’l-kelamiyyeti’l-felsefiyye. Kahire, 1989.
  • Ebû Zeyd, Nasr Hâmid. el-İtticâhu’l-aklî fi’t-tefsîr -Dirâse fî kadiyyeti’l-mecâz fi’l-Kur’ân ‘inde’l- mu‘tezîle-. Beyrut, 1993.
  • Eş’arî, Ebu’l-Hasen. Makâlâtü’l-islâmiyyîn. thk. Hellmut Ritter. Wıesbaden, 1980.
  • Hayyat, Ebu’l-Huseyn. Kitâbu’l-intisâ. thk. H.S. Nyberg. Kahire: Mektebetü’t-dâru’l-Arabiyye, 1993.
  • İbn Rüşd, Ebu’l-Velîd Muhammed. el-Keşf ‘an menâhici’l-edille (Felsefe-Din İlişkileri). çev. S. Uludağ. İstanbul, 1985.
  • İsfehânî, Râgıb. El-Müfredât fî garîbi’l-Kur’ân. İstanbul, 1986.
  • İsferâyinî, Ebu’l-Muzaffer. et-Tebsîr fi’d-dîn, thk. Kemal Yusuf el-Hût, Beyrut: Âlemu’l-kutub, 1983.
  • Kâdî Abdülcabbâr. el-Muğnî, (Kitâbu’t-tevlîd). Kahire, ts.
  • Kâdî Abdülcebbâr. el-Muğnî fî ebvâbi’t-tevhî ve’l-adl (en-Nazar ve’l-meârif). thk. İbrahim Medkûr-Tâhâ Huseyin. Kahire, ts.
  • Kâdî Abdülcebbâr, el-Muğnî fî ebvâbi’t-tevhîd ve’l-adl, thk. M. Ali en-Neccâr-Abdülhalîm en-Neccâr. Kahire, 1965.
  • Kâdî Abdülcebbâr. el-Muhît bi’t-teklîf. thk. Ömer Seyyid Azmî), Kahire, ts.
  • Kâdî Abdülcebbâr. “el-Muhtasar fî usûli’d-dîn”. Rasâilu’l-adl ve’t-tevhîd. thk. M. Ammara. Mısır: Dârü’l-hilal, 1971.
  • Kâdî Abdülcebbâr. Şerhu’l-usûli’l-hamse. tahk. Faysal Bedir Avn. Kuveyt, 1998.
  • Murtaza, Şerîf. “İnkâzü’l-beşer mine’l-cebri ve’l-kader”. Resâilü’l-adl ve’t-tevhîd. thk. M. Ammara. Mısır: Dârü’l-hilâl, 1971.
  • Râzî, Muhammed b. Ebû Bekir. Muhtâru’s-sıhâh. Kahire: Dâru’l-naârif, 1990.
  • Tâî, Muhammed Bâsil. Dakîku’l-kelam. Ürdün: Âlemü’l-kütübü’l-hadîs, 2010.