Başbakanlık Arşiv Belgeleri Işığında II. Abdulhamid ve Arap Yarımadası: 1876-1909

Tebliğde Başbakanlık Osmanlı Arşiv belgelerinden hareketle Sultan II. Abdulhamid’in Arabistan Yarımadası’nda bulunan Osmanlı yönetimi ve Arabistan’daki halklarla olan ilişkileri ele alınacaktır. O dönemde Arap Yarımadası’nda bulunan ve doğrudan Osmanlı yönetimine bağlı üç vilayet bulunuyordu: Hicaz, Yemen ve Basra’ya bağlı Ahsa veya Osmanlı deyimiyle Necid bölgesi. Her üç bölgede de bir taraftan yabancıların Osmanlıya karşı halkı galeyana getirmesi için bölgeye silah sevk ediyor, diğer taraftan Osmanlı yönetimini kötülemek için bildiri dağıtıyordu. Ayrıca oraya ilmi bahanelerle giden yabancı gezginler faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bütün bunlara rağmen bu dönemde ilişkilerin iyi olduğu söylenebilir. Buna karşı Sultan II. Abdulhamid’in İslamcılık esasına dayanan bölgedeki politikası ise üç temel üzerinde inşa edilmişti: 1. Kabile şeyhleri ve nüfuz sahiplerini nişan ile taltif etmek, maaş bağlamak, kendilerine çeşitli münasebetlerle hediye göndermek ve çocuklarını Aşiret mektebine almak. 2. Bölgenin kalkındırılması ve iletişimin daha sağlıklı bir şekilde sağlanması için Hicaz demiryollarını döşemek. 3. Bölgeye gönderilen idarecilerin Arapça ve bölgenin örf-adetlerini bilme şartını koymak ve kabile efradına dini bilgileri öğretmek. Bunlara ek olarak bölgedeki nüfuz sahibi şeyhlerle iletişimin doğrudan sağlanması için temsilcilerinin İstanbul’a davet edilmeleri ve ağırlanmaları sağlanmıştır.

Sultan Abdulhamid II. and Arabian Peninsula, According to Archive Documents 1876-1909

İn this study we will discuss, administration of Sultan II. Abdulhamid in Arabian Peninsula and his relationship with the people in Arabia, according to archive documents. In that period, there were three provinces under Ottoman rule: Hijaz, Yemen and Asha connected to Basra Ottoman called it; Necid . İn three provinces, foreigners had weapons delivery to arouse the people against the Ottoman, on the other hand they were handing out flyers to discredit Ottoman. Besides, travelers who went there for scientific studies, worked on separatist activities. Despite all this, we can say that there were good relations between the Ottoman State and Arabian People. The Sultan II. Abdulhamid’s policy, which is based on Islamism, in the region was built on three pillars. 1. He pleased tribal sheiks and influential people with medals, he paid them a salary, he gave the gift to them and he took their children to tribal school. 2. He made Hijaz rail link to development of the region and to ensure better communication. 3. He stipulated that administrators, who were sent to the region, should know Arabic, they should know the culture of the region and they should teach religious knowledge to tribal people. İn addition to be able to communicate with influential sheiks, their representatives were invited to İstanbul.