Seyyid Muhammed Ali Rıza’nın Gencü’l-Esrâr’ındaki Cennet Tasviri

Türk İslam edebiyatında, dinî-tasavvufi muhtevalı çok sayıda telif veya tercüme nasihatname kaleme alınmıştır. Manzum ya da mensur formda yazılan bu eserlerde İslam inanç ve ibadet esasları hakkında bilgiler verilmiş; insanların ahlaklı, imanlı, dinin emir ve yasaklarına riayet eden, Hz. Peygamber’in hadislerini önceleyen, yardımsever ve hoşgörülü bir birey olmaları öğütlenmiştir. Bu nasihatnamelerden biri farklı nazım şekillerinden oluşan manzumelerin vasıta beyitleriyle birbirine bağlandığı Gencü’l-Esrâr’dır. Telif ettiği eserlerin türlerinden ve muhtevalarından anlaşıldığı üzere mutasavvıf bir şair olan Gaziantepli Seyyid Muhammed Ali Rıza, Kâdirî tarikatının Hâlisiyye kolunun halifelerinden Urfalı Dede Osman Avni Baba’ya ve onun da halifesi olan Gaziantepli Mustafa Baba’ya intisap etmiştir. 22 Rebiülahir 1342/ 2 Aralık 1923 tarihinde kaleme alınan Gencü’l-Esrâr’da, cennet mefhumu çeşitli yönlerden ele alınmıştır. Eserlerinde Esrârî mahlasını kullanan şair kimi zaman ayet ve hadisleri iktibas ederek ikna ve delil yöntemiyle sözünü güvenilir kılmış; kimi zaman da edebî sanatların sağladığı imkânla şahsi cennet tasavvurunu süsleyerek okurun vasıl olmayı isteyeceği ulvi mekân olan cenneti tasvir ve tahkiye etmiştir. Şairin oluşturduğu cennet tasavvuru tasvirle bütünleştirildikten sonra hikâyeleştirilmiş, hikâyenin ortaya çıkardığı atmosferle okur üzerinde bir etki sağlanmaya çalışılmıştır. Tahkiyenin ön plana çıktığı bu bölümlerde Muhammed Ali Rıza, kendi muhayyilesinde oluşturduğu cennet kavramını Kur’an’la ve hadisle harmanlayarak sunmuştur. Çalışmamızda, cennet mefhumunun Gencü’l-Esrâr’da hangi boyutlarda ve suretlerde tasvir edildiğini ortaya koymak hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılarak öncelikle Gencü’l-Esrâr’daki cennet ile ilgili veriler tespit edilmiştir. Seyyid Muhammed Ali Rıza’nın cennet tasavvuru ve tasvirine işaret eden her türlü bilgi, yorum ve anlatı “Cennetin Fiziki Tasviri”, “Cennet İsimlerinin, Çeşitlerinin ve Kapılarının Tasviri”, “Cennet Sakinlerinin Tasviri” ve “Esrârî’nin Cennete Kavuşma Aruzusunu Dile Getirişi” olmak üzere dört başlık altında sınıflandırılarak incelenmiştir. 1923 yılında klasik Türk edebiyatı geleneğine bağlı kalarak kaleme alınan Gencü’l-Esrâr’da cennetin teferruatlı ve sanatlı bir şekilde ele alındığını ortaya koyan bu çalışma, bu edebî geleneğin 20.yy’daki varlığına ışık tutması bakımından önem arz etmektedir. Araştırmanın sonucunda cennetle ilgili ayet ve hadislerden hareketle Esrârî’nin cennetin fiziki özelliklerini kelimelerle resmettiği görülmektedir. Esrârî, cennetin misk, safran, kâfûr ve amberden oluştuğunu; cennette eşsiz güzellikte bağ ve bahçelerin bulunduğunu belirtmiştir. Büyüklüğü bu dünyanın bin katı olan sayısız şehri ve bu şehirlerde bulunan binlerce kapı, çadır, kasır ve hücreyi tasvir eden şair, cennette bulunan hücrelerin önlerinde birer taht bulunduğunu kaleme almıştır. Ayrıca bu tahtların üstünde bir döşeğin bulunduğundan ve bu döşeğin üstünde bir hurinin oturduğundan bahsetmiştir. Cennet içerisinde süt, bal, şarap ve Kevser ırmaklarının olduğunu dile getirdikten sonra bu ırmakların özelliklerini anlatan Muhammed Ali Rıza, kâfûr ve tesnîm içecekleri ile selsebil pınarını da tasvir etmiştir. Cennette bulunan Burakları fiziki olarak tasvir eden şair, onların davranışlarını tahkiye etmiştir. Esrârî, cennet kuşlarını da çeşitli özellikleriyle nitelemiş; cennette kimsenin aklına gelmeyecek şekilde nimetlerin bulunduğunu dile getirmiştir. Cennet ehline her biri 16 yaşında olan çok sayıda hurinin verileceğini belirten Esrârî, hurilerin fiziki tasviriyle birlikte cennet ehline karşı sergileyecekleri tutum ve davranışlarını da mübalağalı bir üslupla tahkiye etmiştir. Hurilerden sonra cennetteki gılman ve vildanları da tasvir ve tahkiye eden şairin, cenneti avam ve havas olmak üzere ikiye ayırdığı görülmektedir. Esrârî cennet kapılarının isimlerini Dârü’l-Celâl, Dârü’s-Selâm, Dârü’l-Me’vâ, Dârü’l-Huld, Dârü’l-Firdevs, Dârü’l-Karâr ve Dârü’l-‘Adn olarak zikretmiş ve onların fiziki yapılarını da kaleme almıştır. Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Ömer’in cennette ikamet ettiklerini belirttikten sonra Hz. Ebû Bekir’i seven kişilerin cennete vasıl olacaklarını belirten Esrârî, cennet sakinleri ile ilgili fiziki tasvirlerde bulunmuş; mahşer günü sırat köprüsünden geçen kulların cennete intikallerini teferruatlu bir şekilde tahkiye etmiştir. Hz. Âdem’in cumartesi günü Huld içinde; Hz. Süleyman’ın pazar günü Naîm içinde; Hz. İbrahim’in pazartesi günü Firdevs içinde; Hz. Musa’nın salı günü Me’vâ içinde; Hz. İsa’nın çarşamba günü Adn içinde ve Hz. Muhammed’in perşembe günü Vesîle’de cennet ehline bir ziyafet vereceğini belirten Esrârî’nin, cuma günü Dârü’l-Celâl’de ruyetullaha mazhar olunacağını tahkiye ettiği görülmektedir.

The Description of Paradise in Sayyid Muḥammad ʿAlī Rıḍā’s Genc al-Esrār

In Turkish-Islamic literature, many copyright or translation naṣīḥat-nāma with religious-mystical content have been written. In these works written in verse or prose form, information about the principles of Islamic belief and worship is given; people are advised to be moral, faithful, observant of the orders and prohibitions of religion, prioritizing the ḥadīths of the Prophet, benevolent and tolerant. One of these naṣīḥat-nāmas is Genc al-Esrār, in which verses consisting of different verse forms are connected to each other with instrumental couplets. As can be understood from the types and contents of the works he copyrighted, Sayyid Muḥammad ʿAlī Rıḍā from Ġāzīantep, a sufi poet, was affiliated with Shaykh ʿOthmān ʿAvnī Bābā from ʿUrfā, one of the caliphs of the Khāliṣiyya branch of the Qādirī sect, and Shaykh Mustafa Bābā from Ġāzīantep, who was his caliph. In Genc al-Esrār, which was written on 22 Rebiülahir (Rabī II) 1342/December 2, 1923, the concept of heaven was discussed from various aspects. The poet who uses the Esrārī pseudonym in the poem, sometimes by quoting verses and ḥadīths, he used argument and proof to make his word trustworthy, sometimes by embellishing his personal imagination of heaven with the opportunity provided by literary arts, he depicted and narrated the lofty place that the reader would like to reach. After integrating the imagination of the poet with the description, it was narrated, and an effect on the reader was tried to be achieved with the atmosphere created by the story. In these sections, where the narration comes to the fore, Muḥammad ʿAlī Rıḍā presented the concept of heaven, which he created in his own imagination, by blending it with the Qurʾān and ḥadīth. In our study, it is aimed to reveal in which dimensions and forms the notion of heaven is depicted in Genc al-Esrār. For this purpose, first of all, data about the paradise in Genc al-Esrār were determined by using the scanning model, which is one of the research methods. All kinds of information, comments, and narratives that can help us to make an inference about Sayyid Muḥammad ʿAlī Rıḍā’s vision and description of heaven has been studied under four headings: "Physical Description of Paradise", "Description of Names, Types and Doors of Paradise", "Description of the Inhabitants of Paradise" and "Mysterious Expression of His Desire to Reach Paradise". This study, which reveals that heaven is handled in detail and artistically in Genc al-Esrār, which was written in 1923 by adhering to the tradition of dīvān literature, is important in terms of shedding light on the existence of Islamic literature in the 20th century. As a result of the research, it is seen that Esrārī depicts the physical features of heaven with words, based on the verses and ḥadīth about heaven. Esrārī said that heaven is composed of musq, saffron, qāfūr and ʿamber; he stated that there are vineyards and gardens of unmatched beauty in heaven. Describing countless cities that are a thousand times the size of this world and the thousands of doors, tents, pavilions and cells in these cities, the poet wrote that there is a throne in front of the cells in heaven. He also mentioned that there was a mattress on these thrones and that a funnel was sitting on this mattress. After stating that there are milk, honey, wine and kevser rivers in heaven, Muhammad Ali Rıza, who explained the characteristics of these rivers, also described the selsebil spring with kafir and tesnîm drinks. The poet, who physically described the Burāqs in heaven, narrated their behavior. Esrârî also described the birds of paradise with their various characteristics and stated that there are blessings in paradise that no one can imagine. Stating that a large number of houris, each of which will be 16 years old, will be given to the people of heaven, Esrārī has described the houris physically. He also explained in an exaggerated style the attitude and behavior of the houris towards the people of heaven. It is seen that the poet, who also described and narrated the ġılmān and wildāns in heaven, divided the heaven into two as the ordinary (ʿawām) and elite (khawāṣ). Esrārī mentioned the names of the gates of heaven as Dār al-Celāl, Dār es-Selām, Dār al-Meʾvā, Dâr al-Khuld, Dār al-Firdevs, Dār al-Úarār and Dār al-ʿAdn and wrote down their physical structures. After stating that Ḥasan, Ḥüseyin and ʿÖmer reside in heaven, Esrārī stated that those who love Abū Bakr will reach paradise. He made physical descriptions of the inhabitants of heaven and explained in detail the transfer of people to paradise who passed the aṣ-Ṣırāṭ on the day of judgment. Esrārī stated that on Saturday Adam would have a banquet in the Khuld; on Sunday Süleymān would have a banquet in the Naʿīm, on Monday İbrāhīm would have a banquet in the Firdevs; on Tuesday Mūsā would have a banquet in the Meʾvā; on Wednesday ʿĪsā would have a banquet in the ʿAdn and on Thursday Prophet Muḥammad would have a banquet in the Vesìle. It is seen that Esrārī narrates those who will be honored by ruʾyat Allāh in Dār al-Celāl on Friday.

___

  • Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî. Râmûz el-Ehâdîs. çev. Arif Pamuk- Naim Erdoğan. İstanbul: Pamuk Yayıncılık, 2012.
  • Akdeniz, Safiye. “Tasvirî (Descriptif) Metin Tipleri ve Tanzimat Döneminde Tasvirî Metinlerin Gelişim Çizgisi”, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 1/13 (Ocak 2007), 1-20.
  • Ay, Mahmut. “İşârî Tefsîrde Yöntem Meselesi”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 26 (Eylül 2012), 59-110.
  • Beydâvî, Nâsırüddîn Ebû Saîd Abdullah b. Ömer b. Muhammed. Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl. Beyrut: Dâru’r-Reşîd, 2000.
  • Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmail. el-Câmiʿu’s-sahîh, nşr. Muhammed Züheyr b. Nasr. b.y.: Dâru Tavki’n-Necât, 1422/2001.
  • Çiçek, Mustafa. İslam Kelamında Cennet ve Cehennem. Elazığ: Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2008.
  • Dârimî, Ebû Muhammed Abdullah b. Abdirrahmân b. el-Fazl. es-Sünen. nşr. Hüseyin Selîm Esed ed-Dârânî. Suudi Arabistan: Dâru’l Müğnî li’n-Neşri ve’t-Tevzi, 2000.
  • Ebû Nuaym el-İsfahânî. Sıfatü’l-cenne. nşr. Ali Rızâ Abdullah. Beyrut-Dımaşk 1407/1987.
  • Ertürk, Mustafa. “Havz-ı Kevser”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 16/546-549. İstanbul: TDV Yayınları, 1997.
  • Erzurumlu İbrahim Hakkı. Mârifetnâme. haz. Faruk Meyan. İstanbul: Bedir Yayınevi, 1991.
  • Eşrefoğlu Rumi. Müzekki’n-Nüfus. çev. Hamdi Aktaş. İstanbul: İpek Yayınları, 2015.
  • Fatiş, Emrullah. “Huri, Gılman ve Vildanların Kimliği Problemi”, Kelam Araştırmaları 13/1 (2015), 121-139.
  • Görmez, Mehmet. “Terğib ve Terhib”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 40/508-509. (stanbul: TDV Yayınları, 2011.
  • Gül, Ahmet. “Yorumun Literal Anlamını Aşması: Sûfî Te’vilde Anlam Genişlemesi, Cennet ve Nâr (Cehennem) Örneği”. e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi 12/3 (Ağustos 2020), 506-517. https://doi.org/10.26791/sarkiat.728047
  • Hançerlioğlu, Orhan. Dünya İnançları Sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2000.
  • Hindî, Alâuddin, Aliyyu’l-Muttekî. Kenzü’l-Ummâl fî süneni’l-akvâl ve’l-efâl. Beyrut: Müessesetü’r-risâle,1993.
  • İbn Mâce. es-Sünen. nşr. Salih b. Abdülaziz b. Muhammed b. İbrahim Âl eş-Şeyh. Riyad: Darussalam, 1991.
  • Kaplan, Mahmut. “Türk Edebiyatında Manzum Nasihat-nâmeler”. Türkler. 11/1545-1553. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2002.
  • Kara, Ömer. “Kur’ân’da Âdem Cenneti”, Ekev Akademik Dergisi 1/3 (1998), 77-111.
  • Karaman, Hayrettin vd. Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2006.
  • Kayalık Şahin, Duygu. “Gaziantepli Seyyid Muhammed Ali Rıza ve Hakîkatü’l-Envâr İsimli Manzum İlmihâli”, Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi 5/2 (Ağustos 2021), 1071-1120. https://doi.org/10.34083/akaded.953181
  • Kayalık Şahin, Duygu. “Seyyid Muhammed Ali Rızâ’nın Mevlid’i”. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 17/34 (2018), 539-572. https://doi.org/10.14395/hititilahiyat.505033
  • Kayalık Şahin, Duygu. Gaziantepli Seyyid Muhammed Ali Rıza’nın Gencü’l-Esrâr’ı. Çanakkale: Paradigma Akademi, 2021.
  • Kur’ân-ı Kerîm Meâli, çev. Halil Altuntaş – Muzaffer Şahin. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 12. Basım, 2011.
  • Kurtubî. et-Tezkire bi Ahvâli’l-mevtâ ve Umûri’l-âhire. nşr. Ebû Süfyân Mahmûd b. Mansûr el-Bestavîsî. Medine: y.y., 1997.
  • Müslim, Ebü’l-Hüseyin Müslim b. el-Haccâc. el-Câmiu’s-Sahih. nşr. Muhammed Fuad Abdülbâkî. (Beyrut: Dâru İhyâ’t-Türâsî’l- Arabiyyi, ty.
  • Nazik, Sıtkı. Klasik Türk Şiirinde Cennet ve Cehennem. İstanbul: Hiperyayın, 2019.
  • Okumuş, Selman. Kur’ân’da Cennet Kavramı. İstanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2007.
  • Öztoprak, Nihat. “Divan Şiirinde Giyim Kuşam Üzerine Bir Deneme”, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 4 (2010), 103-154.
  • Parlakkılıç Mucan, Ayşe. Türk İslâm Edebiyatında Manzum Nasihat-nâmeler ve Urlalı Yakûb Oğlu Hüseyin’in Miftâh-ı Cennet’i. Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2020.
  • Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî. Gunyetü’t-Tâlibîn. çev. Faruk Meyan. İstanbul: Berekat Yayınları, 1994.
  • Şahin, Musa Süreyya. “Cennet”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 7/374-376. İstanbul: TDV Yayınları, 1993.
  • Şentürk, Ahmet Atilla. XVI. Asra Kadar Anadolu Sahası Mesnevȋlerinde Edebȋ Tasvirler. İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2002.
  • Taberî, Ebu Cafer Muhammed b. Cerîr. Câmiü’l-Beyân an Te’vili âyi’l-Kurân. thk. Ahmed Muhammed Şâkir. Beyrut: Müesestu’r-Risâle, 2000.
  • Tâhirü’l-Mevlevî. Edebiyat Lügatı. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1973.
  • Tirmizî, Ebu İsa Muhammed ibn İsa. es-Sünen. thk. Ahmed Muhammed Şakir. Mısır: Mektebetü’l-Halebî, 1975.
  • Topaloğlu, Bekir. “Huri”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 18/387-390. Ankara: TDV Yayınları, 1998.
  • Uğur, Abdullah. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân Efendi ve Envârü'l-Âşıkîn Adlı Eseri (İnceleme-Metin). İstanbul: Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Doktora Tezi, 2019.
  • Uludağ, Sülayman. “Avam”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 4/105-106.
  • İstanbul: TDV Yayınları, 1991.
  • Uludağ, Süleyman. “Havas”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 16/517. İstanbul: TDV Yayınları, 1997.
  • Yazıcıoğlu Mehmed. Muhammediyye. nşr. Amil Çelebioğlu. İstanbul: Dergah Yayınları, 2018.
  • Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi. Hak Dini Kur’ân Dili, sad. İsmail Karaçam-Emin Işık-Nusrettin Bolelli-Abdullah Yücel. İstanbul: Azim Yayınları, 1992.
  • Yüksel, Mukadder Arif. “Kur’ân’da Cennet ve Cennetliklerin Yaşına Dair Tartışmalar”, Gaziosmanpaşa Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 7/2 (Aralık 2019), 103-122. https://doi.org/10.5281/zenodo.3594060.