FANTASTİK ÖGELER İÇEREN ROMANLAR İÇİN BİR TASNİF DENEMESİ

Türk romanı, serüvenine gerçekliğe sadakat yemini ile başlar. 1960’lı ve 70’li yıllarda özellikle de köy enstitülü Talip Apaydın, Samim Kocagöz, Mahmut Yesari, Kemal Tahir, Orhan Kemal, gibi yazarlarla gerçekçiliğe, ‘toplumculuk’ ve köycülük düşüncesini de ekleyerek hakikate daha sıkı yongalarla bağlanır. Bu yılların popüler kitlesi olan köylüler ve işçilerin sorunları, gerçekçilik endişesi içinde çoğu zaman kuru, şematik bir anlatımla aktarılmaya çalışılır. Türk romanında önceleri daha çok bir yöntem olarak benimsenen gerçekçiliğin, katı bir şekilde içeriği de biçimlendirmesi anlayışı roman üzerindeki mutlak tahakkümünü güçlendirir. Böylece bir taraftan yansıtmacı gerçekçiliğin diğer taraftan toplumcu gerçekçiliğin cenderesinde sıkılmaya başlayan Türk romanı “fantastik”e yönelerek yeni bir ufka yelken açar. Ancak fantastik kavramı için henüz üzerinde tam olarak uzlaşılmış bir tanımlamaya henüz ulaşılamamıştır. Son yıllarda dilimize giren ve günlük dilde de sıkça kullanılmaya başlayan “fantastik”, dilsel bir gösterge olarak gösterilenini çoğaltarak kullanılmaya devam etmektedir. Sözcükler yaşamları boyunca gerek günlük dilde gerekse sanatsal ve bilimsel literatürlerde kavramlaşır, yeni anlamlar kazanır, olanaklarını genişletir. Bu bildiride, edebiyat terminolojisinde beş duyunun ötesindeki durum, olay, olgu; kişi, mefhum ve öteki “şey”leri karşılayan bir terim olarak kullanılan ve gittikçe ana hatları belirginleşmeye başlayarak bir tür olma yolunda ilerleyen “fantastik” kavramına ilişkin bugüne kadar yapılmaya çalışılan tanımlamalar değerlendirilerek yeni bir tanımlamaya gidilecektir. Fantastik ögeler içeren yapıtlar bu tanımlamaya göre tasnif edilecektir. Bu tasnifler yapılırken kurmaca yapıtın iç gerçekliğiyle nesnel gerçeklik arasındaki ilişki/ilişkisizlik esas alınacaktır.

A Classification Study of Novels Containing Fantastic Elements

Turkish novel starts its journey with an oath to loyalty to reality. Writers, especially those who graduated from Köy Enstitüsü, such as Talip Apaydın, Samim Kocagöz, Mahmut Yesari, Kemal Tahir and Orhan Kemal, added socialism and ruralism to realism in 1960s and 1970s, and Turkish novel bonded to objective realism with stronger bonds. The challenges of the villagers and workers, popular masses of the time, were tried to be relayed with a monotonous and cliched narration due to a concern for realism. The realism, which was utilized more as a method at the begining, came to shape the content and this approach strengthened its absolute dominance over the novel. Pressed between reflective reality on the one hand and socialist realism on the other, the Turkish novel turned towards “fantastic” in search of an escape route. However, there is no consensus yet on what exactly “fantastic” is. Started to be used frequently in recent years, “fantastic” continues to be utilized as a signe linguistique by augmenting the signifie. Be it in daily usage, in literature or science, words become conceptualized, gain new meanings and expand their possibilities throughout their lifetime. In this presentation, a new description will be given, following an evaluation of previous descriptions, for the concept of “ fantastic”, which is used as a term that stands for manner, event, fenomenon, person, concept and other “things” in literature; and whose oulines are starting to clarify. The works containing fantastic elements will be classified according to this description. The classification will be based on the relationship/non-relationship between internal reality of the fictive work and the practical reality.