6098 Sayılı TBK m. 584/I'in bankacılık uygulamasında yarattığı sorunlar ve özellikle evli gerçek kişilerin aval vermesinde eş rızasının bulunmasının gerekliliği üzerine düşünceler

Bankacılık uygulamasında genellikle kullandırılan krediler için teminat alınır. Türk hukukunda bu teminatlar, nesnel (=maddi) ve şahsi teminatlar olmak üzere ikiye ayrılır. Bu kapsamda, kefalet ve aval, şahsi teminat olarak kabul edilir. Türk hukukunda, kefalet ile ilgili hükümler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda, aval müessesi ise Türk Borçlar Kanunu'na (TBK) nazaran daha özel hükümler içeren 6100 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) düzenlenmiştir. Bu itibarla, kefalet akdi ve aval verilmesinden mütevellit borcun doğumu, devamı ve sona ermesi farklı hükümlere tabidir. Dolayısıyla, kefaletin şekil şartlarından biri olan eş rızasına, aval verilmesinde gerek olmamalıdır.
Anahtar Kelimeler:

-

Some problems caused by the turkish code of obligations (law no. 6098) in the banking practice and some remarks concerning the necessity of permission of the other spouse in a marriage for signing an aval

At banking practice, collateral is usually taken against delivered loan credit. Under Turkish Law, those kinds of collateral are classified into two prongs as personal collaterals and tangible assets. In this context, surety and aval are accepted as personal collateral. Under Turkish Law, articles connections with surety are enacted in the Turkish Obligation Code numbered 6098 and articles connection with aval are enacted with Turkish Commercial Code numbered 6100. Thus, the arising, sustaining and terminating of the liability which was accrued because of surety agreement and aval are depending on different provision. Therefore, taking permission of spouse which is one of the formal conditions of surety must not be signed as an aval.
Keywords:

-,

Bankacılar-Cover
  • ISSN: 1300-0217
  • Başlangıç: 1990
  • Yayıncı: Türkiye Bankalar Birliği