Atatürk, büyük savaşlardan çıkmış, dağılmış bir ülkeyi yeniden bir araya getirmek, ortak bir ülküde buluşan bir ulus inşa etmek için olağanüstü çabalar göstermiştir. Ulus inşası o coğrafyanın ortak dili, dini, tarihi, geçmişi ve kültürel birikiminin harmanlanması sonucu başarılabilir. Bu sebeptendir ki Atatürk yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini kültüre dayanarak oluşturmuş ve medeni milletler seviyesine ulaşabilmek için kültürel politikalara büyük önem vermiştir. Yeni Türkiye’nin gelişmiş ve ileriye dönük yüzünü, politikalarını gösterebilmek için gerek yurt içinde gerekse yurt dışında zamanın koşullarına göre üstün gayretler sarf edilmiştir. Bu çalışmada, Cumhuriyet’in ilk yıllarında toplumun sosyal yaşantısı ve kültürel gelişimi, değişimi için yapılan tüm girişimlere, özünde karşılıklı iletişim ve diyalog ortamı barındıran kültürel diplomasi ve halkla ilişkiler perspektifinden yaklaşılmaya ve incelenmeye çalışılmıştır.

Atatürk made extraordinary efforts to reintegrate a nation that fought great wars, suffered from disintegration and to bring them together over a common ideal. Nation building can only be achieved as an outcome of immingling the common language, religion, history and cultural accumulation of a specific geography. That is why Atatürk constituted the foundations the young Turkish Republic on culture and highly valued cultural policies to attain the level of civilized nations. Tremendous efforts were made both domestically and internationally by the young Turkey in order to display the developed and future oriented face of the country. This study tries to examine the social life and cultural development of the society and all intiatives taken to improve the cultural life of people in the early years of the Republican period from cultural diplomacy and public relations perspective that contains mutual communication and dialog environment in itself.