FİLİSTİN CEPHESİ TÜRK HAVA HAREKÂTI

Öz Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında dünyada meydana gelen ve askeri alanda önemli bir değişime neden olacak olan önemli gelişmelerin ilklerinden biri, havacılıktır. Osmanlı bir taraftan birliğini korumak için isyanlar ve Osmanlı üzerinde emelleri bulunan devletlerin emellerine engel olmaya çalışırken diğer taraftan ayakta kalabilmek için teknik alandaki gelişmelere odaklanmıştır. Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile önemli darbe alan Osmanlı Ordusu ordunun modernizasyonu için yapılanmaya girişmiştir. Yeterli zaman bulamadan Birinci Dünya Savaşı’na girmek durumunda kalması önemli bir kayıp olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu büyük savaşta yaklaşık 5 milyon kilometre karelik alanda birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştır. Bu cephelerden birisi de Filistin Cephesi olmuştur. “Kanal Cephesi” olarak açılmış ve zamanla “Sina-Filistin” ve “Suriye-Filistin” adlarını almıştır. Cephe için 4’üncü Ordu K.lığı Cemal Paşa komutasında görevlendirilmiştir. Kanal Harekâtı ve Gazze Savaşları önemli mücadelelerdendir. Savaş süresince cephede birçok tayyare bölüğü görev almıştır. Bu bölükler; 3, 4 ve 14’üncü Tayyare Bölükleri ile Alman Paşa Bölükleri olarak tanımlanan 6 tayyare bölüğünden oluşmaktadır. Filistin Cephesi günümüze bakan yönü ile de halen diridir ve incelenmesi halinde önemli dersler alınacak hususlara haizdir. Teknolojik olarak ileride olan ve eğitimli bir ordunun nasıl başarılı olacağını her iki tarafın faaliyetinde görmek mümkündür. Filistin Cephesi; Türk hava unsurunun tarihine büyük başarıları kaydettiği ve bu kapsamda 104 düşman uçağını düşürdüğü, savaşan son yılına kadar hava hâkimiyetini büyük oranda elinde tuttuğu bir cephedir. Filistin Cephesi; aynı zamanda iktisadi ve sanayii gelişimini tamamlayamayan ve hava endüstrisini kuramayan Osmanlı İmparatorluğunun, kahraman ordusunun hazin çöküşünün de yaşandığı yerdir.