Öz Bilgi toplumunun lokomotif kavramları olan "bilgisayar” ve "bilgi” ile toplumsal yaşam biçiminin değişmekte olduğunu ve buna dayalı olarak da yetiştirilmek istenen insan modelinin değiştiğini görmekteyiz. Yeni insan modelini yetiştirme işi de eğitim sürecinin görevidir. Bilgi toplumunun amacı "toplumsal optimizasyona erişmek" olarak kısaca özetlenebilir. Ancak toplumun öz kaynaklarının optimizasyonunda, potansiyellerini optimum düzeyde geliştirmiş insanların varlığı ve buna bağlı olarak da potansiyelini hem kendisi hem de ülkesi için kullanabilen bireylerin yetiştirildiği eğitim süreci gündeme gelmektedir. Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı bu toplum düzeninde bireye gerekli önemin verilmesi için yeterli eğitimin sağlanması önemli bir koşuldur (Ceyhun ve Çağlayan, 1997, 52, 80; özden, 1999, 87). Bilgi toplumunda araştırma ve geliştirmeye en üst düzeyde önem verilerek, önemli bir kaynak olan bilginin geliştirilmesi için bilime, teknolojiye ve insan gücüne yatırım unsuru olan eğitim en ön planda ele alınmaktadır (Aytaç, 1998, 1394; Aktan ve Tunç, 1998, 123).